Aklı sıra birileri şu bizim müzmin ana muhalefet partimiz CHP’nin bir türlü iktidar olamayışını dillerine dolayarak, halkımızın bu güzide ana muhalefet partisi ile alay ediyorlar. 

Neymiş! “CHP niçin 1950’den bu yana tek başına iktidar olamıyormuş” türlü akıl oyunları ile de kendilerince mantıklar üretiyorlar.

Bu akılları başlarından bir arşın yüksekte yuva kurmuş ahalimize “Eğer 65 yıldır CHP iktidar olmak istemiyorsa mutlaka bir bildiği vardır” dediğimde ise burun kıvırıp, “Ne bildiği olacak” diye de benimle en hafifinden istihza ediyorlar.

İtiraf edeyim ki CHP hakkındaki bu tür yaklaşımlar, beni de biraz ümitsizliğe itmişti. 

Öyle ya, 90 yıla yakın bir süredir siyaset sahnesinde yer alan, üstelik bir de Kurtuluş Savaşımız için diğer ülkelerdeki Müslüman kardeşlerimizin dişinden tırnağından artırarak gönderdiği paralarla kurulan bankanın gelirlerine kondurulan, Türkçe Ezan, Milli Şeflik, il başkanı valiliği ve açık oy, gizli tasnif gibi patenti bize ait çok sayıda yenilikçi sistemi yüce milletimize oturtan bu cibilliyeti kardan ak partimiz iktidar olmak istemiyorsa elbette bir bildiği olması gerekmez mi?

Nihayet “iktidar olamıyor” diye alay edenlere CHP, Avrupa’dan gelen bomba bir haberle okkalı bir Osmanlı tokadı atmak üzere. Öyle bir tokat ki, sesi Adriyatik’ten Çin’e, Sibirya’dan Ümit Burnu’na kadar 77 düvelde duyulacak. 

Ve bu çokbilmişler bundan böyle bir daha CHP ile “iktidar olamıyor” diye alay ederken 3 kere daha fazla düşünerek konuşmak zorunda kalacaklar.

Gelelim Avrupa’dan gelecek flaş habere!

Avrupa’dan bize hayırlı bir haber gelmez diye hemen alevlenmeyin. Bu sefer ki gerçekten hayırlı olacak. 

Efendim, Avrupa Parlamentosu kuruluşunun 65. yılı olan 2015’i “Demokrasi Yılı” ilan edecekmiş. Bu yılın kutlamaları arasında demokrasinin vazgeçilmezleri arasında sayılan (diğerleri laiklik, şapka giymek vb.) siyasi partiler de unutulmayarak “Avrupa’da en uzun süre ana muhalefette kalan parti” için de bir ödül vermeyi planlıyorlarmış.

İşte bu duyum beni yerimden 2 boy yükseğe hoplattı. Tam da CHP karşıtlarını tıp diye susturacak fırsatı yakalayacaktım. Aynı zamanda CHP karşıtları için de tam bir sükûtu hayal olacak!

Kendimi Avrupa Parlamentosu’nun gönüllü raportörü sayarak konuyu araştırmaya başladım.

İşe, bizi demokrasinin beşiğinde ninnilerle uyutan İngilizlerden başladım. İngilizlerin kadim ana muhalefeti İşçi Partisi 1950’de tek başına iktidarından sonra 1983’te sandıktan tek başına çıkarak ancak 33 yıl ana muhalefet partisi unvanını koruyabilmiş.

Fransa’nın ana muhalefet partisi Sosyalist Parti ise 1969‘da kazandığı ana muhalefet unvanını ancak 13 yıl devam ettirebilmiş ve 1981’de itile kakıla iktidar koltuğuna oturtulmuş. 

İtalya ve İspanya ana muhalefet partilerinin de ana muhalefette kalma süreleri haliyle bizim CHP’den daha kötü (kısa).

Almanya’nın köklü ana muhalefet partisi Sosyal Demokrat Parti’nin durumu biraz bizim ana muhalefet partimize benziyor. O da Federal Almanya’nın kurulduğu 1949’dan beri yaklaşık 66 yıldır tek başına iktidar olamamış. Ancak SPD, 3 dönem Başbakanlık elde ederken, bizim CHP sadece 1974 ve 1978’de ikişer defa kısa bir süreliğine yandan destekli olarak bu koltuğa oturabildiği için Almanlardan daha iyi bir derece elde ediyor.

Bütün bu değerlendirmelerden sonra, 2015’te Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenecek ödül töreninde kürsüde Avrupa’nın (ileride dünya çapını da ortaya çıkaracağım) “En Uzun Süre Ana Muhalefette Kalan Partisi ödülü”nü bizim ana muhalefet partimiz CHP’nin aldığında CHP karşıtlarının nereye kaçacaklarını şimdiden merak ediyorum. Ancak CHP’nin bu başarısına engel olacak imkânsız bir ihtimal, uykularımı kaçırıyor. O da, CHP’nin Haziran 2015’te yapılacak seçimleri kazanarak bunca yıllık emeği heba etmesidir ki, muhalefette kalma konusunda bunca tecrübe ve birikime sahip CHP’nin böyle bir toyluk yapacağını sanmam.

Neyse ki, medyada yer alan haberler endişelerimin yersiz olduğunu gösterdi.

Bu tehlikeyi sezen bazı gözü pek aslan sosyal demokratlar hemen harekete geçerek partiyi biraz küçültme senaryosunu sahnelemeye başladılar. Gerekçeleri de “Kurulduğu günden beri Cumhuriyetle halkı bir araya getirmemeyi başaran CHP, nasıl olurda bu iki nesneyi parti adında birleştirebilirdi?” Özü sözü doğru ise o zaman CHP, CP (Cumhuriyet Partisi) ve HP (Halk Partisi) olarak ikiye ayrılmalıydı. Bu senaryo kulağa hoş gelse de bana bomboş geliyor. Çünkü bu bölünme gerçekleşirse, partinin ismi değişeceği için zaten isteksiz olan Avrupa, ödül verme konusunda çamura yatıracak bu bahaneye mal bulmuş mağribi gibi yapışacaktır.

Bizi bekleyen diğer bir tehlike de, ödülü bir Türk ana muhalefet partisinin alacağını bu yazı sayesinde öğrenecek olan kıskanç Avrupalıların ödül vermekten vazgeçmeleridir ki, buna yapacak bir şeyimiz yok.

Her şeye rağmen, “En Uzun Süre Ana Muhalefette Kalma Ödülü”nü kazanabilmek için, partilerini her şeyin önünde tutan bir kısım fedakâr CHP severler, bölünme algısı oluşturmaya ve bu sayede seçimlerde çok az da olsa iktidar olma umutlarını hepten ortadan kaldırmaya cansiperane çalışıyorlar. Ve bunu başaracaklarına da eminler.

Ne diyelim darısı diğer muhalefet partilerimizin başına.