ABD Aba Altından Sopa Gösteriyor
IŞİD ortaya çıktığı günden beri Ortadoğu’da tuhaf şeyler olmaya devam ediyor.
Kimin elinin kimin cebinde olduğu pekte bilinemeyen bir durum söz konusu.
Kim kimin dostu, ya da kim kimin düşmanı o da belli değil.
Yani at izi kurt izine karışmış durumda.
Ama Müslümanların kendilerinden başka dostlarının ve kurtarıcılarının olmadığı, bu olay sonunda bir kez daha teyit edilecek.
IŞİD’in elindeki bir kaç için Batı ve özellikle de ABD, akıl almaz yollara baş vuruyor. IŞİD’i bahane ederek bölgedeki Kürtleri silahlandırıyor. ABD’nin bu tutumu bana 1980-1988 yılları arasında sekiz yıl süren İran-Irak savaşını hatırlattı.
O zaman da ABD iki tarafı farklı gerekçelerle farklı zamanlarda silahlandırmış daha sonra da bu iki ülkeyi kafa kafaya getirerek çarpıştırmıştı. Onca acının yaşandığı bu savaşın sonunda ise kazanan ABD silah sanayi ve en güçlü düşmanları zayıflatılan İsrail olmuştu.
Şimdi de bölgeden aynı kokular gelmeye başladı.
IŞİD bahanesi ile bölgeye yığılan silahlar süs olsun diye evlerde asılmayacak kadar büyük ve çok olduğuna göre, bu silahlar kime karşı kullandırılacak?
Öncelikle, hepimizin oturup bunu sağlam kafa ile salimen düşünmemiz gerekli.
Öte yandan, Başkan Obama tarafından geçen haftadan beri IŞİD’e karşı bir kaç Arap ülkesi ve Türkiye’yi de içine alacak şekilde oluşturulmaya çalışılan koalisyon da tamamen art niyetli bir kıyım ittifakından başka bir şey değil.
Başkan Obama “kesinlikle bir tek ABD askerinin bile kara savaşlarına katılmayacağını” net olarak açıkladığına göre, oluşturulacak koalisyonun ana fikrini “ABD kiralık katil arıyor” diye özetlenebilir.
Koalisyonun diğer ortaklarını bilmem ama, en azından Türk Milletinin kahir ekseriyetinin bu kanıda olduğu aşikardır.
Durum böyle olunca doğal olarak, Türkiye özel konumunu ileri sürerek ve haklı gerekçeleri ile bu koalisyonun vurucu gücü içerisinde yer almak istemediğini en üst seviyeden ilan etti.
ABD ise Türkiye’yi bu bataklığa çekmek için olmadık yöntemlere başvuruyor.
Önce Türkiye’yi insani yollardan ikna etmeyi denedi, Türkiye yemedi.
Bu defa zorlama adına yeni yöntemler geliştirdi.
Bunlar çoğunlukla tehdit içerikli metodlardır.
Mesela birisinde, IŞİD’in elindeki 50 vatandaşımızın hayatlarının tehlikede olacağı ima edildi.
Türkiye buna da kanmadı.
Çünkü Türkiye biliyor ki Coni’lerinin bir kılının bile zarar görmesine razı olmayan bu anlayış, 50 diplomatımızın ve binlerce Mehmetçiğimizin kanlarının akmasında bir beis görmemektedir.
Bu çabalarının da geri tepmesinden sonra, ABD son olarak, İstanbul, Ankara ve Konya’da uyuyan IŞİD hücreleri olduğunu” öne sürerek, “Hava saldırılarının ardından terör eylemleri başlayabilir” uyarısında bulundu.
İlk bakışta bizi terörden koruma amaçlı gibi gelen bu ifade aslında göründüğü kadar masum değil.
Bana öyle geliyor ki ABD demek istiyor ki, eğer koalisyona girerek aktif şekilde IŞİD’e saldırmazsanız, büyük kentleriniz kan gölüne döndürülecek.
Yani ABD, Türkiye’ye aba altından sopa gösteriyor.
Neyse ki bu defa da akılcı bir yaklaşımla belayı şimdilik savmış görünüyoruz.
Gerisi Allah (cc) kerim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.