Serdar Arseven

Serdar Arseven

KADEM’den “delikanlı” tavır!..

KADEM’den “delikanlı” tavır!..

Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) yönetimi dün yine alandaydı.

Sütü bozuk 28 Şubat darbecisinin yargılandığı davayı izlemek için gelmişler.

Basın için hazırladıkları metni aldım:

“KADEM olarak, 28 Şubat sürecinin ne denli zor ve karmaşık bir süreç olduğunun, sonuçlarının binlerce insanı mağdur ettiğinin ve etkilerinin yıllar geçse bile hâlâ devam etmekte olduğunun farkındayız. Merakla sonucu beklenen fakat hâlâ sonuçlanamayan 28 Şubat davasının yakından takipçisi olacağımızı kamuoyuna daha önce ifade etmiştik.

Toplumun bütününü etkileyen ‘Postmodern darbe’ olarak da adlandıran 17. yılını dolduran (SÖZDE) irticaa karşı, ordu ve bürokrasi merkezli 28 Şubat darbe sürecine ilişkin tutuklu hiçbir sanık kalmaması manidardır. KADEM olarak bu davaya ilişkin 19 Şubat 2014 tarihinde, süreçten mağdur olan üyelerimizin İstanbul  Kartal Adliyesi’ne müdahil olmak için verdikleri dilekçeleri takip etmeyi vicdani sorumluluk olarak kendimize görev addetmekteyiz.

Mağdurların haklarının iadesi ve geç kalmış adaletin bir an önce tecellisi, sahip olduğumuz demokrasimizin devamı için son derece önemlidir. Demokrasiyi ve araçlarını kendine rehber edinen Kadın ve Demokrasi Derneği olarak toplumumuza ve ülkemizin itibarına zarar veren bu tür antidemokratik girişimlerin ve süreçlerin karşısında olduğumuzu ve bir daha yaşanmaması için STK’ların bu yönde vermesi gereken demokratik mücadelenin ne denli önemli olduğunu buradaki varlığımızla göstermek arzusu içerisindeyiz.

Bu noktada, davanın mağdurlar lehine sonuçlanması için sivil toplum örgütlerinin ortaya koyacağı irade son derece önemlidir. KADEM çatısı altında toplanan kadınlar olarak kamuoyunu ve sivil toplum örgütlerini bu davaya karşı ilgili ve duyarlı olmaya davet ediyoruz.  

KADIN ve DEMOKRASİ DERNEĞİ / 27.06.2014

Güzel bir metin.

KADEM’i gösterdiği hassasiyetten dolayı tebrik ederken, “Erkeklerin” yönetimindeki birçok sivil toplum örgütüne de ilgisizliklerinden veya “yüzeysel, göstermelik ilgilerinden” dolayı sitemlerimizi göndermiş olalım.

Bizdeki sivil toplum örgütlerinin çoğu büyük iddialarla ortaya çıkıyor.

Zaman içinde mevzuu bambaşka alanlara döken, ilgilerini “kişisel dünyevi menfaat temini”ne yönlendiren sivil toplum örgütleri, daha ziyade “ihale”, “inşaat”,  “yöneticilere ballı gayrimenkul temini” gibi “hizmet”lere yöneliyorlar.

Memleketin başı sıkıştığında…

Örneğin bir Gezi tezgahı kurulduğunda, ya da 17 Aralık operasyonu gibi meşum girişimler sözkonusu olduğunda izleme moduna geçen bu sivil toplum örgütleri, “birkaç zorlama”dan sonra lütfen hareketlenip “göstermelik açıklamalar”da bulunuyor…

Durumu “idare” ediyorlar.

Teker teker isim vermek istemiyorum.

Kimin hangi durumda ne kadar risk aldığını hepimiz izliyoruz.

Kimin hangi durumda sipere yattığını “Hem o tarafı hem bu tarafı idare etmeye çalıştığını” biliyoruz.

“Gezi olayları” ile başlayan süreç, bunları göremeyenlerin de görmesini sağladı.

Bu süreçte, sipere yatan vekiller gördük, bakanlar gördük, sivil toplum örgütü yöneticileri gördük, gazeteciler gördük, gördük, gördük, gördük…

O sütü bozuk 28 Şubat darbesinden bu yana hücrelerde süründürülen Salih Mirzabeyoğlu ve diğer Müslümanlarla kimlerin ilgilendiğini, kimlerin ilgisiz kaldığını uzun zamandır not ediyorduk zaten.

Sütü bozuk darbenin medya ve sivil toplum (!) ayaklarının yargılanmasından yana olanlarla olmayanları kayda alıyorduk!..

Sütü bozuk darbenin medya uzantıları ile “kol kola” iş görenleri tespit ediyorduk…

Bunların üzerine Gezi olaylarından bu yana ortaya konulan tavırlara ilişkin “notlar” da eklendi.

Hepsi kayıtlarımızda.

Herkesin notu verildi!..

Veriliyor!..

KADEM mensupları bu sürecin “tam not” alanları arasındadır.

Bu “delikanlı” hanım kardeşlerimizi tebrik ederim.

E. Sare Aydın Yılmaz,

Sümeyye Erdoğan,

Mutlu Yüksel,

Özgül Özkan Yavuz,

Sema Silkin,

Sena Taşkıran İpşirli,

Sezen Güngör,

Ayla Ağca,

Elif Esen,

Münevver Saliha Güler,

Pınar Kandemir Hacıbektaşoğlu, Sevil Aygün, Füsun Kümet, Melek Çakıroğlu, Elif Aydın Aydın, Zeynep Çelik, Kamile Batur Yiğit, Safa Koçoğlu…

Ve diğer dostlara tebrikler…

Hanım kardeşlerimizin, “Birçok Erkeğe” misal teşkil etmelerini dilerim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi