2 Aşamalı Plan Devrede
Bugün Cumhurbaşkanlığı aday listeleri Resmi Gazete’de yayınlanacak. Cuma günü de kesin liste kamuoyuna açıklanacak. Şu ana kadar şartları yerine getirebilen üç aday olduğunu görüyoruz. Başkaca bir faktör olmadığı sürece yarışın Selahattin Demirtaş, Ekmeleddin İhsanoğlu ve Recep Tayyip Erdoğan arasında geçeceği neredeyse kesin gibi. Size burada bu sütunda, ilk ismi açıklandığında dedim ki; “Ekmeleddin İhsanoğlu ile Ahmet Necdet Sezer, teknik olarak birbirinden farklı değildir”... Bunu ideolojik ya da dünya görüşü bakımından söylemiyorum. Tercih ediliş, kamuoyuna takdim ve Köşk’e çıktıktan sonraki beklentiler bakımından aynıdır Sezer ile İhsanoğlu.. Türkiye Cumhuriyeti’nin sahibi olarak kendilerini gören egemen güçler, vesayetin son ve büyük kalesi olan Köşk’ü kaptırmamak için tıpkı Sezer’de olduğu gibi bu defa gözlerine kestirdikleri bir başka isim olan İhsanoğlu’nda uzlaştılar.. Bir fark yok anlayacağınız.. Ve İhsanoğlu ismi üzerinde varılan mutabakatın, 2000’de Sezer üzerinde varılan mutabakat gibi tereyağından kıl çekme operasyonu olmadığını fark eden müesses nizam, bu defa bunu “nasıl olur hale getiririz?” hesabı yapmaya başladı.. Bunun için de Yüksek Seçim Kurulu’na tesir etmeye çalışıyorlar. Devlet Bahçeli’nin çıkıp yüksek perdeden “Erdoğan aday olamaz, YSK bu duruma müdahale etmeli” demesini, basit bir politik karşı argüman gibi görmeyin. Bu çok ciddi bir durumdur. Netice alabilir mi?. Pek âlâ alabilir. Eylül 2002’de, aynı durumdaki Hasan Celal Güzel seçimlere girebiliyor olmasına rağmen, Recep Tayyip Erdoğan’ı seçimlere sokmayan da sonuçta aynı müesses nizamdı... Gereken iş birliği tesis edilirse neden Erdoğan’ın ya da Demirtaş’ın adaylıkları iptal edilmesin.. Rasyonel zeka aksi olacağını söylüyor ancak rasyonel zekayla yürümüyor işler. Dolayısıyla Samsun’da, Erzurum’da çok rahat gördüğüm Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan kadar rahat değilim ben bu konuda.. Cuma günü kesin listeyi görene kadar da rahat olamayacağım.. Çünkü Devlet Bahçeli bağıra bağıra söylüyor niyetlerinin ne olduğunu.. “Selahattin Demirtaş ve Tayyip Erdoğan aday bile yapılmamalı” diyor.. Daha ne desin?.
KÖŞK YOKSA BAŞBAKANLIK!
Bu 2 başlıklı senaryonun birinci aşamasının son denemesi olacak. Bu planın tutma olasılığı yok gibi.. Erdoğan’ı seçime sokmama ya da seçimleri erteletme seçeneklerinin gerçekçi olmadığını gördüklerinden kenardan sonucu izleyecekler. Ki sonu üç aşağı beş yukarı belli olan bir yarıştan söz ediyoruz burada. Artık bugünkü şartlar altında seçimin birinci turda biteceğinden bile kuşku yok.. En fazla “Erdoğan %50 artı ile mi alır yoksa % 60’ı görür mü?” gibi daha fantastik şeyler konuşuluyor.. Bunu sadece AK Parti çevreleri değil, herkes böyle görüyor.. Ve tablonun bu aşamaya geldiğini gören müesses nizam da boş durmuyor kuşkusuz.. Derhal planın ikinci aşaması için startı verdiler. Nedir bu?. Tayyip Erdoğan’ın Köşk’e çıkmasıyla birlikte AK Parti’nin başına ve hükümetin başına kimin geçeceğine yönelik arayış. Ekmeleddin İhsanoğlu’nu takip edin.. Israrla bir şey söylüyor. “biz parlamenter sistemin devamından yanayız. Yürütmenin başı başbakandır. Bunun değişmesine izin vermeyeceğiz”. Başbakan ne dedi Erzurum’da? (mealen) “Yürütmenin başı olarak biz Cumhurbaşkanı olduğumuzda yollarla da ilgileneceğiz, barış süreciyle de”.. Dolayısıyla ikinci aşama için düğmeye basan müesses nizam, yürütmenin başı olarak gördüğü Başbakanlık koltuğunu ele geçirmek istiyor.. Ve burada önce bir devlet krizi çıkarmak ardından da Cumhurbaşkanı’nın (Tayyip Erdoğan) icraatlarının Anayasa’ya aykırı olduğu teziyle meşruiyetini sorgulatmak derdindeler. Üstelik de Başbakan adayları, benim de ısrarla “yakışacağını” düşündüğüm bir isim.. Dolayısıyla biz hiç yadırgamayacağız eğer bu projelerini hayata geçirmeyi başarırlarsa. Medyadaki bazı önemli yazarların aldığı yeni pozisyonlara, medya patronlarının yeni pozisyonlarına bakarak da bunu görebilirsiniz.. Kalın sağlıcakla.