Yıldız Tilbe tepki gösterdi Gazze’de yaşananlara.. İsrail’in sistematik bir biçimde uyguladığı devlet terörünü gördükçe, İslam’ın ilk kıblegâhında müslümanların gördüğü zulmü, eziyeti, yerlerinden yurtlarından edilen, mazlum Müslüman halkı görünce kendince iki kelam etmiş Yıldız Tilbe...Dünkü Hürriyet Gazetesi’nin birinci sayfasında “Nefret suçundan yargılansın” başlığıyla koskocaman haber yapılmış.. İçeride ise “Aşağılık ve vahim sözler” başlığı tercih edilmiş..Haberin detayına bakınca anlıyoruz ki bu ifade İsrail Konsolosu’na ait.. Ama tırnak içinde yazılmadığı için gazetenin editoryel tercihi olarak algılanıyor.. Haber, Yıldız Tilbe’ye tepki geldiği üzerine kurulu.. Tilbe’nin, pek çoğunun içeriğine dahi katılmadığım o mesajlarına ben de baktım.. Fakat ne ilginçtir ki bazı çevrelerce çok belirgin biçimde görülen o “tepki”yi ben göremedim.. Musevi Cemaati, İsrail Konsolosluğu gibi bağlı yapı, kurum ve kişiler dışında elbette.. Binlerce reaksiyon aldı Yıldız Tilbe.. Evet gördüm.. Arşivlerde de bir müddet duracak gibi.. İsteyen araştırıp görebilir.. Açıkça ifade etmem lazım ki, “tepki”den çok ben “destek” mesajıyla karşılaştım.. Bir yerde konumlanmış ya da Tilbe’ye destek veriyor değilim.. Objektif kriterler çerçevesinde bir durum tespiti yapmaya çalışıyorum.. Benim söylemeyeceğim sözler.. Katılmam da düşünülemez.. Zira konu ben değilim zaten.. Hani bunca lafı “Aynen Yıldız gibi düşünüyorum” diye söylüyor değilim.. Onu bilin istedim.. Katıldığım ifadeler var, maksadını aşmış ifadeler var, bir şey söylemeye çalışırken bilgisizlikten dolayı başka bir şey söyleme durumu var.. Söylemek istediği şeye koşulsuz katılıyorum. Ama bunu becerip de söyleyemediğini düşünüyorum.. Tıpkı bu tweetlerinden sonra hedef gösterildiğinde yaptığı şu açıklamada olduğu gibi; “Bana ırkçı diyen gazete ve gazeteciler Türkiye’de ırkçılığın temeli üstünde yapılanmış kurumların kişileridir. Hepsi de ırkçı babasıdır.” Söz tam anlamıyla isteneni vermiyor.. Ama sanıyorum hepimiz ne demek istediğini anlıyoruz değil mi? Logosunda “Türkiye Türklerindir” yazan bir gazetede “ırkçı” söylemde bulunmakla itham edilmenin ortaya çıkarttığı ironiyi söylüyor Yıldız..  Sadece Hürriyet için de değil... Medyanın bir dönem gücü elinde bulunduran baskın karakterleri hep yaptılar bunu.. Ahmet Kaya’yı “Kürt” olduğu için, Hrant Dink’i “Ermeni” olduğu için adım adım lince ve nihayetinde ölüme götüren yolun paket taşlarını dizen zihniyetin, konu İsrail’e gelince her söze “faşist” yahut “ırkçı” diye yaklaşmasının kendi öz fikirleri olabileceğine inanmak gelmiyor içimden.. Kürtleri “kuyruklu” diye anmanın nefret suçu olmadığı, başörtülüleri “hamam böceği” olarak tanımlamanın nefret suçu olmadığı bir ortamda, konu İsrail devlet terörü olduğunda bakın neler oluyor.. Tel Aviv’e laf söylüyorsun Bağcılar’dan cevap alıyorsun..  Sözün özü şu ki, Yıldız Tilbe, bırakın tepki çekmeyi, akıl almaz bir destekle karşılandı.. Nokta.. Siz, Gazze’de insanlık dışı bir askeri harekâtı alkışlayacaksınız, buna tepki gösteren bir sanatçıyı da linç edeceksiniz.. Bunu yüzde 99’u müslüman bir topluma, mübarek Ramazan’da yutturmanız biraz güç... He neticede dersiniz ki; “Yıldız kardeş, Türkiye’de yaşayan ve bu alçaklığa kategorik olarak karşı çıkan Museviler var. Onları da tenzih edelim”.. Ne diyecek size? Bu düzeltmeyi istemek çok mu zor? Lince kalkışarak kimin talimatını yerine getirdiğiniz öyle çok belli oluyor ki.. Kalın sağlıcakla..