Konuştuğum arkadaşlar bana soruyorlar:
“Bıkmadınız mı daha?..
Sabah kahvaltısına Ergenekon, öğleye Ergenekon, akşama Ergenekon, yatsıya Ergenekon.. Vallahi sıktı artık..”
Bence çok haklılar..
Amma kimileri vahamet kuyusuna düşmek üzere olduğumuzdan dolayı haklı olarak “Bu cambaz güzel cambaz, bakmadan olmaz” diyerek hepimizi cambaza baktırıyor..
Bu arada ceplerimiz boşalıyor..
Bu kadar çok taraftarlı, bu denli yaygın bir çete organizasyonu hiç görülmemiştir..
Her şeye rağmen ben fazla üzerinde durmadım.. Yine de istemeyerek müdahil oldum bazı zamanlar..
Şu da bir gerçek ki; herkes sussa, Ergenekon eşkıyaları ve onların dışarıda kalan uzantıları susmayacak gibi..
Kanal kanal geziniyorlar.. Ulusal ulusal tehdit savuruyorlar..
Elbette Eruygur'un, Tolon'un, Alemdaroğlu'nun, Perinçek'in ve diğer zanlıların yüzlerini görmeye talip değil kimse..
Bana kalırsa, o yüzleri ekranlarda seyrede seyrede rızkımız kesilmek kartesinde..
Sularımız azaldı, hatta kurudu, kimsenin çaresine baktığı yok.
Seri halde laf üretiyoruz.. Maşallah alıcısı hayli fazla..
Baharı geçirdik, yaz geçmek üzere, güzel ülkemizin güzelliklerini ya hiç görmedik, ya da görmeye gayret etmedik..
Sanatı ihmal ettik..
Edebiyatı ihmal ettik..
Araştırmayı, geliştirmeyi ihmal ettik..
Yani daha doğrusu, Türkiye'yi ihmal ettik son zamanlarda.
Ne yazık ki, Türkiye düşmanları görevlerini ihmal etmiyorlar..
Bölücüsüyle, bombacısıyla, gevezesiyle, sadist kahramanlarıyla..
Aklına esen soruyor:
“Ne olacak Türkiye'nin hali?..”
Hiçbir şey olacak değil.. Ergenekon eşkıyaları da uyuşturucu esnafı, silah kaçakçıları gibi ya beraat edecekler, ya zamanaşımı lutfuna uğrayacaklar..
Kaldıkları yerden başlarlarsa hiç şaşırmayın sakın..
Yetiştirdikleri elemanlar dışarıda alesta beklemekteler..
Kartel medya bulunca bir/iki masumun peşine takılacak, günübirlik hedefler gösterecek, dünyanın en büyük organize çetesi yine bir daha bizim olacak..
Evet ben çok sıkıldım, çok bıktım..
Her gün aynı türkü, aynı nakarat, aynı ses..
“Gemi azıya alma” deyimini bilirsiniz.. Bakıyorum da herkes gemi azıya almış, uçuruma doğru şahlanıyor..
Şimdilik, bir de parti kurma şevki etrafı sarmış vaziyette..
Bundan sonra kurulacak partiler rağbet görür de büyür ve iktidar olur mu?..
Hâşâ efendim..
Olsalar olsalar Perinçek'in İP'i, Yaşar Nuri'nin HYP ve Mümtaz Soysal'ın adını dahi hatırlamadığım partisi gibi olurlar..
Yaşar Okuyan'ın "Hür parti"si ve benzeri pazarlık partileri hangi başarıyı elde ettilerse, yeni kurulacak partiler de aynı kaderi paylaşırlar..
Keşke önlerinde “Atatürk'ün kurduğu(!)” malûm parti olmasa..
Büyük siyasetçi, büyük mütefekkir Abdüllatif Şener şimdi nerede, ne iş yapıyor, haberiniz var mı?
özledim de soruyorum..
Boşverin partiye/pırtıya.. İlle de darbe lazım, bizim istikrardan kurtulmamız için..
Harekete geçmeli şanlı çetelerimiz..
çağırın beri gelsin çok çok ötelerimiz..
Ne yapalım elimizde değil.. Ergenekon büyük bir maden.. Neresine sondaj vursanız ya petrol çıkıyor, ya da iktidar madeni..
Allah hepimize akıl, izan, kanaat versin..
Allah ile pek arası iyi olmayan, kurtarıcı çete reislerimize de ne versin diyelim, bilemiyorum..
En önemlisi akıl versin, itidal versin..

Namuslu vatandaşta ne dil, ne damak kalmış
Boşalmış yurt yerleri, sırf çelik çomak kalmış
İlk önce aldırmadık, sonradan anladık ki
Türkiye uçurumdan düşmeye ramak kalmış.