Cemal Nar

Cemal Nar

Şevvalden Altı Gün Orucun Sevabı Çok mudur ? -2-

Şevvalden Altı Gün Orucun Sevabı Çok mudur ? -2-

Gelelim bir yıllık sevap meselesine. Bazıları bunu çok bularak diline dolamıştır. Halbu ki bu oran sevabın asgarisidir. Ekserisine ise insan aklı tahammül edemez. Zira farz veya nafile olsun oruç için Rabbimiz şöyle diyor: “Oruç halis benim içindir. Onun mükafatını da ben veririm.”

Mesela ben bir hizmetimi görene bahşiş verirsem, ancak Recep Tayyip Erdoğan’ın emeklisi gibi verebilirim. Ama ağa verirse, malum eli tutulmaz, ağa gibi verir. Buna göre Allah Teâlâ verirse kim bilir nasıl verir!..

Ramazan orucuna Şevval ‘den altı gün eklemekle tutulan orucun en az bütün bir sene orucu gibi olması, “yapılan amellerin on misli katlanarak sevap verileceği, günahın ise ancak misliyle ceza göreceği” genel ilkesine göredir. Nitekim şu ayet-i kerime bunu ifade eder: “Kim iyilik yaparsa ona onun on katı verilir. Kim de kötülük yaparsa onun sadece bir katı ile cezalandırılır. Onlara bir haksızlık yapılmaz.” (En’âm, 6/160)

Buna göre Ramazan’ın on misli on ay eder, Şevval ayının altı gününün on misli de altmış gün yani iki ay olur. Bu suretle oruç tutan kimse bütün sene oruç tutmuş gibi sevap kazanır.”

Rasûlullahın (s.a.) şöyle buyurması da bu kabildendir:

"Her ay üç gün ve ramazandan ramazana oruç tutmak var ya, işte bu tüm senenin orucu demektir.”(Müslim, siyam 196; İbnMâce, sıyâm 31.)

Üzerimize farz olan oruç sadece Ramazan orucudur. Bu Kur’an ve sünnette açıkça ifade edilmiştir. Gerisi, isteğe bağlı nafilelerdir. Allah Teâlâ’nın  rızasını kazanarak manen ona yaklaşmak isteyenler her çeşit nafile ibadetlere duyarlıdırlar, dikkat ederler. Güç ve imkanı olanlara elbette tavsiye edilir. Ama tutmayanlar da asla kınanmaz, ayıplanmaz.

Sevgili Peygamberimizin (sav)  hani şu dini öğrenmeye gelen A’rabiye oruç için söylediği sözü meşhurdur: “- Ramazan orucunu tutacaksın.” “Bundan başka tutmakla mükellef olduğum oruç var mı?” “Hayır, (istersen) nâfile oruç tutarsın.”

Adamın verdiği cevap da ilginçtir. Gelin isterseniz bu rivayeti baştan alalım: Talha İbn-ü Ubeydullah (R.) anlatıyor:

Necid yöresi halkından saçları dağınık bir adam Hz. Peygamber'e (S.) geldi. (Konuşmaya başladı.) Sesi duyuluyor, fakat anlaşılmıyordu. İyice yaklaşınca (bizler de) İslâm Dini'nin yüklediği vazîfelerden sorduğunu (anladık.)

Allah'ın Resûlü (ona) buyurdu:

- Gündüz-gece beş vakit namaz kılacaksın.

- Beş vakit namazdan başka namaz görevim var mı?

- Hayır, dilersen Allah rızası için nafile; farz görevinin dışında fazlaca namaz kılarsın.

Hz. Peygamber Ramazan ayı orucunu açıkladı:

- Ramazan orucunu tutacaksın.

- Bundan başka tutmakla mükellef olduğum oruç var mı?

- Hayır, istersen nâfile oruç tutarsın.

Hz. Peygamber zekât görevini de bildirdi:

- Her yıl zekât vereceksin.

- Zekâttan başka malî vazîfem var mı?

- Hayır arzu edersen Allah için sadaka da verirsin.

Bu cevapları alan adamcağız şöyle diyerek ayrıldı.

- Allah'a yemin ederim ki, ben bu farz vazîfelerimden fazlasını yapmayacak, fakat eksik de bırakmayacağım.

Allah'ın Resûlü de bu adamcağız için şöyle buyurdu:

- Eğer özünde ve sözünde doğru kalarak vazîfelerini yapar, büyük günahlardan da sakınırsa dünya ve âhirette saadete erer.”(EbûDavûd Salât 1, Buhârî İman 34, NesâîSıyam 4.)

Aynı şey namaz, zekat ve hac için de söz konusu olduğunda adamın dediği değişmez.

Sonuç şudur: Ramazan ayından sonra gelen şevval ayında altı gün oruç tutmak müstehaptır. Yani tutana çok sevap kazandırır, tutmayana ise bir ceza veya kınama yoktur. Sadece vadedilen sevaptan mahrum olur, o kadar. Bu oruç peş peşe tutulabileceği gibi ara verilerek de tutulabilir.

Orucu Ramazandan sonra bütün seneye yaymak için Şevval oruçları güzel bir başlangıç olabilir. İnşallah tutarız değil mi dostlar?

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cemal Nar Arşivi