Dünkü yazımda “Erdoğan’ı yok etme plânı”na dikkat çekmiştim.

Muazzam ilgi oldu.

Beyaz TV’de Latif Şimşek’in programında meseleyi biraz daha açtım, mesaj patlaması yaşandı.

•

Nedir mesele?..

Şudur:

Çatı adayı filan hikâye.

İsrail, Pensilvanya, CHP, PKK, şu, bu…

Hiçbirinde “Erdoğan Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybedebilir” ümidi olmadı.

“Ekmel”i çatıya yerleştirenler, bunu Cumhurbaşkanlığı seçimini kazansın ya da kazanabilir diye yapmadı!..

Bütün hesaplar, 2015 için yapıldı.

Bütün hesaplar, “Köşk’teki Erdoğan’ı Merhum Turgut Özal pozisyonuna düşürmek”üzerine…

Recep Tayyip Erdoğan’ı siyaseten ortadan kaldırmanın başka yolu olmadığı kanaatiyle, gözlerini bu noktaya diktiler.

Ekmel Projesi’nin en önemli hedeflerinden biri, CHP’lileri ve MHP’lileri genel seçimde “yüzde yüz ortak hareket edebilir!” hale getirmekti.

İki parti kimi seçimlerde ortak hareket etmiş ve bu ortaklık bazı seçim bölgelerinde AK Parti adaylarının kaybetmelerine yol açmıştı.

Bu kadarı genel seçim için yetmeyeceğinden, “çatı formülü” ortaya atıldı.

Ekmel, “düşman”a karşı “birleştirici” figür olarak tasarlandı!..

•

Türkiye’yi hedef alanlar için Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli, Selahattin Demirtaş, Ekmel Efendi gibi zatların zerre önemi yok.

Kemal Kılıçdaroğlu kasetle gelir, kasetle gider.

Devlet Bahçeli zaten yoktur.

Demirtaş, Öcalan’ın sözünden çıkamaz.

Ekmel Efendi, üç günlük komedi!..

•

Bütün hesaplar Erdoğan’ı yıkmak üzerine.

Paralel takımı, “Erdoğansız AK Parti” modelinin gerçekleşmesi için ince hesaplar yapıyor.

AK Parti’deki “paralel”  il ve ilçe yöneticilerine, bürokrasideki adamlarına talimat verdiler:

“Bir zamanlar bünyemizde yer almış ancak sonra pişman olmuş görüntüsü vereceksiniz!.. Gerekirse aleyhimizde atıp tutabilirsiniz!.. Yerlerinizi muhafaza etmek için gereken neyse onu yapın!..”

•

Gerçekleşmesini zayıf ihtimal olarak gördükleri hedeflerinden biri, genel seçimde CHP-MHP ittifakını iktidara getirmek.

Kendilerini bu badireden sıyıracak bir “koalisyon!”

En önemli ve gerçekleşeceğine dair büyük ümitler taşıdıkları hedefleri ise “Recep Tayyip Erdoğan’sız AK Parti”.

Bu nasıl olabilir?..

Diyorlar ki:

“Bu ancak Abdullah Gül ile olabilir!”

(Ham hayal ama hayal kurmak da serbest!)

•

Her yapıdan sızmalar oluyor, orada da nelerin konuşulduğunu öğreniyoruz.

Üstelik…

Bu düşüncenin yansımalarını medyada da görüyoruz.

Şu sıralar “Paralel” ile ilişkileri gayet sıcak durumda bulunan Cumhuriyet gazetesi ikide bir“Abdullah Gül Erdoğan’dan rahatsız!” yollu haberleri öne çıkartıyor.

Bu gazetedeki haberlerin, köşe yazılarının tarzı, Köşk’teki ve AK Parti’deki kimi “Abdullah Gül sevmezler!” ile dayanışma halinde olduklarını göstermekte.

Dikkatinizi çekeyim; bir zamanlar gözleri kararmış halde saldırdıkları Sayın Abdullah Gül aleyhinde tek satırları yok!..

Sayın Gül’ü severler mi?..

Asla.

Sevmek ne, nefret ederler!..

Peki niçin böyle davranıyorlar?..

Hesap o hesap!..

Peki…

Sayın Gül bu tezgâha gelir mi?..

“Asla!..”

Öyle zannediyor ve öyle ümit ediyorum ki, Köşk’teki görevini tamamladıktan bir süre sonra, üzerinden “sakat” hesaplar yapanları hayal kırıklığına uğratacak açıklamalarla gündeme gelecektir Sayın Abdullah Gül.

Bu aziz millet kendisine güvenmektedir.

Güveni boşa çıkartmaz Sayın Gül.

Öyle zannediyor ve öyle ümit ediyorum.