Millete zulmedene oy vermeyin
Fethullah Gülen, kime oy verilmesi yahut daha açık bir anlatımla söylemek gerekirse, kime oy veril-me-mesi gerektiğini ilan etmiş. Diyor ki; “Millete zulmedene oy vermeyin de kime verirseniz verin”.. Kimden bahsediyor sizce?.. Biraz geriye gidelim isterseniz. Bu memlekette Kur’an-ı Kerim’i okumayı suç sayan, 18 yıl boyunca ezanları susturan, camileri ahıra çeviren zihniyet eğer “Milete zulmeden” zihniyet değilse kimdir?. Siz bu zihniyetin temsilcisi konumundaki CHP’nin adayını işaret edeceksiniz, din ve inanç hürriyeti için savaş veren bir hareketi, “millete zulmeden” diye sunacaksınız.. Bu olmaz.
BAŞARISIZLIĞIN BEDELİ
Bu önümüzdeki iki gün daha Ekmeleddin İhsanoğlu ismini duymaya devam edeceğiz.. Ondan sonra hızla unutacağız ismini.. Elbette herkesin önünde olduğu gibi Kılıçdaroğlu ve adayı İhsanoğlu’nun masasında da anket sonuçları var. En “CHP yandaşı” araştırma şirketi bile Erdoğan’ın ilk turda ipi göğüsleyeceğine kesin gözüyle bakıyor. Sadece “yüzde 55 mi olacak, yüzde 59 mu olacak?” konusunda anlaşabilmiş değiller.. Bu veriler şüphesiz 10 Ağustos sonrası için bir ‘B Planı’ yapmayı zorunlu kılıyor.. O yüzden de inceden inceye, Sayın İhsanoğlu’na ‘iş’ bakıyorlar.. Partilerinin aldığı karardan memnuniyet duyan MHP’liler, İhsanoğlu’nun partilerine genel başkan olabileceğini düşünüyor. Sessizce bunun altyapısını oluşturuyorlar. Yüzde kaç oy alırsa alsın, partilerinin genel seçim oyunun üzerinde olacağından, “aslan payı MHP’nindir” diyecekler. Her oy verene tek tek ‘normalde hangi partiyi destekliyorsunuz?’ diye soracak halleri yok ya. Yüzde 30 oy aldı diyelim ki İhsanoğlu. MHP’liler diyecek ki; “bu oyun yüzde 20’si bizim” Neden?. Çünkü tatilci CHP’liler oy vermeyeceklerdi. Verdiysek biz oy vermişizdir ‘Çatı Aday’a. Bir kesim ise, hâlâ daha Sayın İhsanoğlu’nun saygın bir uluslararası göreve gelebileceğini yükseltiyor. BM içinde bir programın başkanlığı yahut Ortadoğu’da bir vazife.. Geçmiş olsun.. Bu maceraya girişmeseydi belki bir ümit.. Ama elindeki son barutu da böyle tüketti.. Artık ne bir üniversitede akademik kariyerine devam edebilir ne de uluslararası bir görev alabilir.. Bir defa siyasetçi olarak sahaya indiğine göre oradan devam etmesi gerekecek ama o da mümkün olamayacak. Allah uzun ömürler versin de, vefat ettiğinde bir daha haber olacak televizyonlara, o zamana kadar hiçbir yerde bir daha görmeyeceğiz.. E olmasın mı başarısızlığın da bir bedeli..
BAŞARISIZLIK DEMİŞKEN
CHP’de durum vahim.. İlk günden beri direnç vardı zaten.. Ama İhsanoğlu’nun kazanması söz konusu olsa, bağırlarına taş basıp kabullenecekler, sineye çekeceklerdi.. Oysa pazar gecesi yaşanacak olan hezimeti affetmeyecekler.. Ve bu hezimet, uygulanan her türlü politikanın da iflası anlamına gelecek. Ve bu iflasın müflisi de şüphesiz Kılıçdaroğlu olacak. CHP tabanı, cemaatle kol kola yol yürümenin faturasını kesecek.. Kime kesecek peki?.. Sadece Kılıçdaroğlu’na mı?. Seçim sonrası kazananları kaybedenleri yazacağız, orada daha detaylı anlatırız ama, ‘Yeni Türkiye’ siyasetinde, bugünkü haliyle bir CHP yok ve olmayacak da.. O kadarını söyleyeyim şimdilik yeterli.. Kalın sağlıcakla.