“Şeytan böyle dönemlerde devreye girer!” mesajı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “uyarısı” son derece manidar.
O bölüme hep birlikte bir göz atalım:
“Şeytan böyle dönemlerde devreye girer. ‘Bu birliği, beraberliği nasıl bozarız ’ diye elinden gelen gayreti gösterir. İşte bu tuzağı bozmak bizim birliğimizde yatar. Onun için bizler şu veya bu şekilde istişarenin neticesine değil de nefsimizin vereceği karara uyarsak partimizin bütünlüğünü zedelemiş oluruz. AK Parti’nin yalpalamasını bekleyenleri Allah için sevindirmeyelim. Partimiz birilerine genel başkanlık koltuğu vermek, cumhurbaşkanlığı, başbakanlık, bakanlık, milletvekili koltuğu vermek için kurulmuş bir parti değildir. Buradan da açık açık söylüyorum. Bizim kadromuz karnından konuşan bir kadro olmayacaktır. Medya üzerinden irtibat kuran bir kadro değildir, olmayacaktır. Kulisler, ayak oyunları, bu kadronun, bu hareketin dışındadır. Kimin ne söyleyeceği varsa çıkar istişare kurullarında özgürce ifade eder. Ötesinin kıymeti yoktur. Her bir arkadaşımızın önümüzdeki 2 haftayı bu hassasiyetle idrak edeceğini biliyorum. Bu sözlerimle asla hiç kimseyi itham ve işaret etmiyorum.”
•
Evet, hep birlikte okuduk..
Bu sözler, AK Parti’yi bölmeyi ve Türkiye’yi yeniden o berbat “koalisyon dönemlerine” döndürmeyi hedefleyen “Şeytani plân”a mı işaret ediyor?..
Son günlerde “en kulağı kesik” ortamlarda dillendirilen bir senaryo var.
“Acaba, olabilir mi, neden olmasın, hayır olamaz!..” gibi düşünceler içinde gidip gelirken, “bir yerlerde” düzenlenen toplantılarda berbat senaryolar üzerine kafa yorulduğunu öğrenince yazmaya karar verdim.
Yazmaya ve “fitne”ye karşı ülkesini seven herkesi uyarmaya!..
•
Tezgâhın bir ucunda “İsrail” (yani ABD’deki İsrail) diğer ucunda da “Dış Bağlantılı Malûm Yapı”var.
Ortalarda bir yerlerde de devasa “meslek kuruluşlarından” bazıları!..
•
Senaryo kabaca Kemal Sunal’ın bir filminde olduğu gibi…
Eline taşı al, camları kır…
Sonra da çık ortaya ve “Camcııııı, camcı geldi!” diye bağır.
“Hızır gibi yetiştin kardeş!..”
Camları kırılan kadıncağızın çaresi yok; ya evine hırsız girmesine razı olacak ya da hazır kapısına kadar gelmiş camcıya “Bedeli normalin çok üstünde de olsa” camı taktıracak!..
•
Bir memleketin camları nasıl kırılır?..Planladıkları, “memlekette ekonomik kriz varmış” havasını oluşturmak.
Genel seçime kadar ki kritik süreçte bunu (yapabilirlerse) yapacaklar!..
Son zamanlarda Arjantin’e yaşatılanları gözünüzün önüne getirin lütfen:
Arjantin’in temerrüde düşmesini, yani borcunu ödeyemeyerek ‘iflas’ etmesini!..
Şu notlarıma bir bakınız:
ABD’li haber ajanslarından devasa “kriz” haberleri!..
Arjantinli yetkililerin bu “kriz” haberlerini sürekli olarak yalanlamalarına rağmen, “kriz” haberleri üretim ısrarının artarak devam etmesi.
S&P adlı kredi derecelendirme kuruluşunun Arjantin’in kredi notunu tercihli temerrüde indirmesi.
“Haber”lerden etkilenen yatırımcıların Arjantin varlıklarında satışa geçmesi.
Arjantin Merval endeksinde yaşanan dramatik kayıplar.
NML Capital’in sahibi Paul Singer’e dikkat!.. Yahudi Ulusal Güvenlik İşleri Enstitisü yönetiminden… Paul Singer’in Arjantin krizindeki kilit rolü, Siyonist’in “devasa” tahvil vurgunları!..
•
Nasıl buldunuz notları?..
Güçlü ve hızla gelişmekte olan ekonomisiyle hepimize örnek gösterilen “kategorimizdeki” Arjantin’in başına getirilenler Türkiye için de söz konusu olabilir mi?..
Şüpheniz olmasın “benzeri” bir plan hazırlanıyor.
“Ekonomik kriz kapıda!” algısı oluştur, yatırımcıyı-üretimciyi tedirgin et, ortalığı karıştır…
Sonra da…
Bir “kurtarıcı”nın ismini gündeme yerleştir!..
•
Bunların hepsi masa başı hesaplar.
“Tutmaları” Sayın Erdoğan’ın “Köşkteki Merhum Özal” pozisyonuna düşürülmesine bağlı.
Bu olabilir mi?..
Tam da burada Sayın Erdoğan’ın son derece kritik uyarılarda bulunduğu konuşmanın en önemli cümlelerini dikkatlerinize bir kez daha sunmakta fayda var.
“Şeytan böyle dönemlerde devreye girer. ‘Bu birliği, beraberliği nasıl bozarız ’ diye elinden gelen gayreti gösterir. İşte bu tuzağı bozmak bizim birliğimizde yatar.”
•
Gayet net!..