Meslektaşımız Ersoy Dede’nin Ülke TV ekranlarında yayınlanan “Bıçak Sırtı” adlı programında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun önderlik edecekleri “Yeni Türkiye”yi konuştuk.

Hasan Öztürk, Halime Kökçe, Ayhan Ogan ve bendeniz.

Yeni Türkiye?..

Bambaşka bir Türkiye?..

Ben ağırlıklı olarak Türkiye’nin gerçekten “Yeni Türkiye” olup olmadığını anlamak için “Eğitim” ve “Kültür” alanlarındaki adımları izleyeceğimi belirttim.

AK Parti’nin bundan önceki 12 yıllık dönemi “Yeni Türkiye”nin alt yapısını hazırlamakla geçti.

Bu “alt yapı” çalışmaları sürerken,  “Eğitim” ve “Kültür” alanlarında arzu edilen gelişmelerin yaşanamadığını hep birlikte gördük.

Gezi olaylarından itibaren “gerçek yüzünü” ortaya koyan Ertuğrul Günay yıllarca AK Partili “Kültür” Bakanı olarak görev yaptı bu ülkede, hesap edin!..

Ersoy Dede’nin programında söylediklerimizle meğer büyük bir yaraya parmak basmışız.

Vatandaş bir mesaj yağdırdı, o kadar olur.

Türkiye’yi  2023, 2053, 2071 hedeflerine taşıyacak olan gençliğin “Yeni Türkiye”ye yakışmayan eğitim mekanizmaları tarafından nasıl öğütüldüğünü görüyor kardeşlerimiz.

Bir vakitler “Milli Gençlik Vakfı” gibi yapılar okullardaki zayiatı azaltmak için yoğun faaliyet gösterir ve gençlerimizin “onun bunun eline geçmesine” mâni olurdu.

Sonra sonra...

Gençler sahipsiz kaldı.

Sahipsiz gençleri de ya “gezici”ler ya da “paralelci”ler kaptı!..

•

AK Parti’nin bugün gerçekleştirilecek Büyük Kongre’sinde Genel Başkanlığı resmen ilan edilecek olan Sayın Ahmet Davutoğlu’nun bu alanda büyük hizmetlere imza atacağına inanıyorum.

İnanmak istiyorum.

“Gençliğe” yönelik stratejik hamleleri olacaktır.

Malezya’da görev yaptığı dönemde Sayın Davutoğlu’nun derslerini almak için kıran kırana yarışırmış öğrencileri.

Yakın çevremizde O’nun tedrisatından geçmiş bazı dostlar var.

Sayın Davutoğlu’nun nasıl bir “akademisyen” olduğunu anlatırken, kendilerini sürekli olarak hayata hazırlamaya çalışan, “iddia sahibi” olmalarını telkin eden, inançlarının sunduğu sınırsız imkânlardan faydalanmaya iten bir “önder” şahsiyete vurgu yapıyorlar.

“Her dersten ufku biraz daha açılmış olarak çıkan bu talebelerle” konuştuğunuzda, gerçek bir “muallim”in insana neler katabileceğini açıkça görüyorsunuz.

Şimdiki gençlerin “eğitim” gördüğü mekânlarda bu “muallim”lerden  var mıdır?..

Varsa ne kadardır?..

“Muallim” yetiştiren eğitim kurumlarımızın hali nicedir?..

Sayın Davutoğlu’na çok güveniyorum; eğitim ve kültür işlerine yüklenecektir bütün gücüyle.

Bizim “Dindarlar Yaşlanıyor!” cümlesiyle vurgulamaya çalıştığımız gidişatın değişmesine vesile olacaktır.

YARGITAY BAŞKANLAR KURULU’NUN “İLGİNÇ” KARARI!..

Daha ilk günlerden anlaşıldı ki, 

Yeni Türkiye’nin önder kadrosu bu “Vesayet Odakları” ile hayli uğraşmak mecburiyetinde bırakılacak.

İşte...

Milletimizin büyük teveccühüyle Cumhurbaşkanı seçilen Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a daha doğrusu “milli iradeye karşı” alınmış bir karar.

Yargıtay Başkanlar Kurulu, Barolar Birliği’nin CHP’li Başkanı Metin Feyzioğlu’nun 1 Eylül’de yapılacak adli yıl açılış töreninde konuşma yapması yönünde karar verdi. 

Cumhur’un Başkanı daha önce “edepsizlik yapma” diyerek uyardığı CHP’li Başkan Metin Feyzioğlu’nun konuşması halinde açılış törenine katılmayacağını açıklamıştı malum.

Milletin temsilcisine –mealen- “Gelmezsen gelme!” diyebilen yapı, hangi “çevre”lerin etkisinde,  çok iyi anlaşılıyor!..

KAMU KURUMU NİTELİĞİNDEKİ MESLEK KURULUŞLARINA ÇEKİ DÜZEN!

Çok iş var çok; Barolar Birliği gibi darbe Anayasalarının mantığını yansıtan Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşları’na çekidüzen vermek de yapılacak işlerden biri.

Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşları!..

Meslek erbabının mecburen üye oldukları ve karşılığında doğru dürüst hizmet almadıkları halde her ay dünyanın parasını bayıldıkları “derebeylikler”!..

Ve bu “derebeyliklere” kol kanat geren vesayet odakları!..

Yapılacak o kadar çok iş var ki...

Yüce Allah millete ve temsilcilerine kuvvet versin.