Cumhurbaşkanı’nı alkışlama, masanın üzerinde göbek at!..
Meslektaşımız Cengiz Özdemir, yemin töreninde yeni Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı alkışlayınca –bir kısım- “meslek örgütleri” tarafından kınandı.
Bir kısım “gasteciler” bu kınama kararını alkışladı.
•
Hatırlatmış olayım;
Aynı “gasteciler” Kemal Kılıçdaroğlu’nun “kaset yardımıyla” genel başkan seçilmesini“Kurultay Masası”nın üzerine çıkarak Nesrin Topkapı usulü göbek atmak suretiyle kutlayan“CHP’li köşe yazarı”nın tavrını da alkışlamıştı!..
Vur patlasın, çal oynasın, “candaş” alkışlasın!..
•
Merve Kavakçı Hanımefendi, Ecevit’in “candaşları” tarafından “dıŞARRrrı, dıŞARRRrı!”sloganlarıyla Meclis’ten atılırken ben Meclis Basın Locası’ndaydım.
Orada, bu berbat eyleme “Daha güçlü bağırın!” diyerek destek veren “gasteci”lerle iyi bir sürtüşmem olmuştu da…
Bugün Cumhurbaşkanı alkışladığı için Özdemir’i kınayan “Dernek”, Milletvekili Merve Kavakçı Hanımefendi’yi dışarı atma faaliyetine basın locasından “sloganlarla” destek vermeyi“gastecilik meslek ilkelerine” aykırı bulmamıştı!..
•
Meslektaşımız Cengiz Özdemir’in yaptığı ne?..
Şu:
Aziz milletimizin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin başına getirdiği, “Başkomutan” yaptığı Recep Tayyip Erdoğan’ın “yeminini” alkışlamak.
Bir tarafta Kemal Kılıçdaroğlu’nun “kaset yardımıyla” Genel Başkanlık koltuğuna oturmasını masanın üzerine çıkıp göbek atarak kutlayan bir “gasteci” var, diğer tarafta ise “CHP’lilerin, MHP’lilerin de Cumhurbaşkanı” olan Recep Tayyip Erdoğan’ı “yemin töreni”nde alkışlayan bir gazeteci.
Bakıyoruz “Kemal Bey’e duyduğu derin aşkı” göbek atarak yansıtana -meslek erbâbı-ndan tek lâf yok, Cumhurbaşkanı alkışlayana en şeditinden kınama!..
Ha bir de unutmadan;
Meslektaşımız Cengiz Özdemir, Meclis Başkanı’na kitap fırlatan CHP’li vekil için “Hiç yakışmadı bu hareket böyle bir günde!” yollu ifadeler kullanmış.
Bu da kabahat;
“Yuhalasaydın bari!” diyorlar.
Sayın Cengiz Özdemir “yuhalamadı” ama o eksiği ben tamamlayayım:
“Milli İradeye Kitap Fırlatana Yuh Olsun!..”
•
Şimdi, beyler…
Mesele o, bu değil…
Üst üste dokuz kez seçim kaybeden bir “zihniyet”in, her fırsatı “Erdoğan ve dâvâ arkadaşlarına” saldırmak için kullanmaya çalışması gayet tabiidir.
Eşyanın tabiatına uygundur.
Uygundur da…
Sayın Cengiz Özdemir’in “dünya görüşünü” paylaşan (???) nice meslektaşın, büyük bir haksızlığa muhatap olan Sayın Cengiz Özdemir’e destek çıkmamalarının sebebi nedir?..
Basın locasında Cumhurbaşkanı’nı alkışladığı için “ideolojik” temelli ve “yenilmişlik ruh halli”tepkilere hedef olan Sayın Cengiz Özdemir’in yanında yer alacak bir gazeteci yok muydu?..
Hayır, “Yandaş” olmanız gerekmez.
“Objektif” olun yeter!..
Yok muydu onca meslektaş içinde “Bir Dakika!..” diyebilecek bir dost!..
“One Minute!..” yani!..
•
Sayın Cengiz Özdemir’e yapılan düpedüz haksızlık kardeşim.
Alkışladığı bu ülkenin Cumhurbaşkanı!..
Herhangi bir partinin genel başkanı değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin başı!..
Büyük Atatürk hangi koltukta oturduysa, Sayın Recep Tayyip Erdoğan da bugün o koltukta.
Kürsüdeki Büyük Atatürk olsaydı, bir gazetecinin yeminin bitiminde alkışlaması yanlış mı olacaktı?..
Salona Başbakan girdiğinde gazetecilerin ayağa kalkmaması teamüldendir ama Cumhurbaşkanı girdiğinde gazeteciler dâhil herkes ayağa kalkar.
Cumhurbaşkanlarının konumları farklıdır.
Onlara gösterilen saygı, İstiklal Marşı’na gösterilen saygı gibidir.
Basın Locası’ndaki, ‘İstiklal Marşı okunurken ben ayağa kalkmam!’ mı diyor!..
Bir gazetecinin yemin eden Cumhurbaşkanı’nı alkışlayanlara katılmasının yadırganacak tarafı nedir?..
Cumhurbaşkanı’nın yemin törenindeki alkışlara katıldı diye bir gazeteciyi hedef haline getirmek“bir” ayıptır.
Hedef haline getirilen gazeteciyi “yalnız” bırakmak ise “bin” ayıptır.
•
Cengiz Özdemir’i kınayanları “bir” kez…
Cengiz Özdemir’e sahip çıkmayanları “bin” kez kınıyorum!..