Deme şu niçin böyle
Deme şu niçin şöyle / Yerindedir ol böyle / Bak sonunu seyreyle… İbrahim Hakkı Hz.’leri.
•
İnsan hikâyelerini severim. Keşke şeytan taşlamaktan kurtulabilsem de hep insan hikâyeleri yazabilsem.
Bugün anlatmaya çalışacağım insan hikâyesi, genç ve başarılı bir yönetici annenin hikâyesi. Bir nevi İbrahim Hakkı Hz.lerinin dizelerinin ispatı.
Sümeyye Öztürk Ulu, helal dairede yaşamak için gayret eden temiz bir ailenin kızı.
Devletin her vatandaşa tanıdığı öğrenim hakkından faydalanmak için ilkokuldan başlayarak üniversiteye kadar okumak ister.
Lakin öğrenim hakkı lise son sınıfta engellenmek istenir. Çünkü Sümeyye, inancının gereği örtünen kızlarımızdan birisidir.
Öğrenim hakkı gasp edile edile liseyi bitirir fakat bu sefer üniversite düşündürür.
Devlet üniversiteleri eğitimden çok başörtüyle uğraşmaktadır ama bir iki özel üniversite, insan hakları gereği başörtüye direnç göstermez.
Bu üniversitelerden birisi de Beykent Üniversitesi’dir. Sümeyye Beykent’e birincilikle girer ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’ne kaydolur.
Başbakanımız Ahmet Davutoğlu üniversitede danışmandır ve bir ağırlığı saygınlığı vardır, başörtülü öğrencilere ses çıkarılmaz.
Sümeyye Üsküdar Bağlarbaşı’nda oturmaktadır. Okulu ise Beylikdüzü’ndedir. Yıllarca günde beş saati yolda geçerek okuluna gider gelir.
•
Gün gelir Sümeyye bölümünü ve fakültesini birincilikle, üniversiteyi de ikincilikle bitirir. Bu derece karşısında okul idaresini de bir telaş alır.
Mezuniyet töreninde Sümeyye Öztürk Ulu’nun sahneye çıkmaması için çeşitli yöntemlere başvurulur.
Sümeyye’yi arayarak okula gelip gelmeyeceğini sorarlar ama ardından başörtülü olarak törene katılamayacağını deklare ederler.
Kızımız böylesine gayri insani bir tavır karşısında “Gelmeyeceğim” der.
Okul yönetimi pek rahatlar. Lakin yılların eğitimcisi, şairi, yazarı ve yöneticisi olan babası, kolay pes edecek birisi değildir.
Kızının kararını değiştirerek törene katılmaları gerektiğini söyleyerek Aya İrini’deki törene giderler.
Tören başlar ve birinciden üçüncüye doğru öğrenciler sahneye çağırılır. Sümeyye katılmayacağı için onun adını da rahatça anons ederler ve tam “Maalesef katılamadı” anonsu yapılacağı sırada, seyircilerin arasında bulunan babası “Geliyor” diye bağırarak, kızına döner ve “Haydi kızım git ve golünü at” der.
Sümeyye başörtülü olarak sahneye çıkar. Yöneticilerin şaşkınlığı, gazetecilerin flaşlarıyla tarihe kaydedilir ve Sümeyye emeğinin harcanmasına müsaade etmez.
•
Hikâye bu kadar değil elbet. “Oruç tutuyor” diye bazı hocaların derslerini özellikle kafelerde yiyerek içerek yaptıklarını ve hakaretlerini yazmadım daha.
Peki, şimdi Sümeyye ne yapıyor?
Okulunu bitirdikten sonra evlenmiş, eşiyle Amerika’ya gitmiş. Orada resimli çocuk kitapları eğitimi ve okul öncesi çocuk eğitimi almış.
Halen İstanbul’da Gökyüzü Koleji anaokulları koordinatörlüğünü yapmakta.
Hikâyeyi İbrahim Hakkı Hz.’lerinin sözüyle bitirelim;
“Allah’ın herkes için ayrı bir planı vardır, sen sadece seyret.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.