Operasyonun perde arkası.. Hakan Fidan Mağdur Kahraman!..
Başbakan Ahmet Davutoğlu, vatandaşlarımızın IŞİD’in elinden kurtarılmasından dolayı bir kişiye“özellikle” teşekkür etti.
O bir kişi; -dâhildeki bazı unsurların da destek verdiği- yıpratma kampanyaları bütün acımasızlığı ile sürerken öfkesini içine gömmek durumunda kalan MİT Müsteşarı Hakan Fidan.
Hakan Fidan, Mağdur Kahraman.
SAĞDUYULU ÇEVRELER SORUMLULUK DUYGUSUYLA HAREKET ETTİ
Bu süreçte Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Ahmet Davutoğlu, Sayın Yalçın Akdoğan gibi meseleyi çok yakından takip eden isimler arasında çok sıkı bir koordinasyon vardı.
İşin merkezi MİT idi, Genelkurmay ve Emniyet de sürece katkı vermeye çalıştı ama bu meselede MİT, “paralel yapı ile mücadelesini” bir süreliğine aksatmak pahasına yükün büyük kısmını taşıdı.
Sürecin arka plânına ilişkin bilgilerde bazılarına hayli vakittir sahiptik, birçok meslektaşımız sahipti.
Şunu memnuniyetle dile getirmek isterim ki, bu süreçte hükümetin politikalarını büyük ölçüde destekleyen medya organları büyük bir sorumluluk duygusuyla hareket etti.
Her bilineni yazmamak, IŞİD’çileri “rehinelerimizin hayatını tehlikeye atacak” söylemlerle hedef almamak, “üslupta” sorumluluk bilinciyle hareket etmek…
Bütün bunlar, ince ayar stratejinin ve “ortak dil haline gelen sorumluluk duygusunun”eserleriydi.
SÜNNİ ARAP AŞİRETLERLE YAKIN TEMAS KURULDU!
Bugün artık rahatlıkla yazabiliriz; MİT bu süreçte belki de en çok “Kuzey Irak’taki Sünni Arap Aşiretleri”nden istifade etti.
Bölgenin bütün ilişkilerini çok iyi bilen MİT ekibi, bu ilişkileri harika bir şekilde yönlendirerek neticeye ulaştı.
MİT, YABANCI İSTİHBARAT SERVİSLERİNDEN ZERRE YARDIM ALMADI!
Bu arada, hayret edersin; bir AK Parti milletvekili IŞID’in elindeki rehineleri Türkiye’yi kara harekâtına katılmaya itmek için “CIA’nın teslim ettiğini” filan yazmış sosyal medyada.
Külli yalan!..
MİT, bu süreçte “yalnız” hareket etti.
İstihbarat paylaşımı filan söz konusu olmadı.
DIŞ OPERASYONLAR BAŞKANLIĞI’NIN BÜYÜK BAŞARISI
Bu birim Sayın Hakan Fidan tarafından oluşturuldu. Dış Operasyonlar Başkanlığı ekibindeki isimsiz kahramanlara sevgi ve saygılarımızı gönderiyoruz.
IŞİD MİLİTANLARI ÜÇ KOLDAN TAKİBE ALINDI
Sinyal istihbaratı ve elektronik izlemenin yanı sıra ajanların verdikleri bilgiler, rehineleri elinde tutan IŞİD militanlarının bütün hareketlerinin sağlıklı olarak izlenebilmesini sağladı. Çok kısa aralıklar dışında, hiç irtibat kaybedilmedi.
PARA, PUL YOK!..
Üç sağlam kaynaktan gelen bilgi; IŞİD’e para, pul verilmedi. IŞİD’in Türkiye ile çatışmayı göze alamaması bu sonucun alınabilmesinde çok etkili oldu.
OPERASYON HAZIRLIĞI TAMDI
Birkaç kez operasyon fırsatı ele geçirildi ama “görüşme”lerden sonuç alma ümidinin hep canlı kalmasından dolayı böyle bir riske girilmedi.
DEVLETİN ELİNDE “İHANET” GİRİŞİMLERİNE DAİR BİLGİLER VAR!..
Türkiye’yi darmadağın edebilecek bir süreçti bu; “Gezici-Paralel” unsurlar, “IŞİD üç beş rehineyi öldürse de milyonları sokağa döksek ve hükümeti böylece götürsek!” arayışı içindeydi.
Devlet’in elinde kayıtları var; birçok şer odağı, rehinelerin uzak-yakın akrabaları ile ilişki kurarak, tepki vermelerini sağlamaya çalıştı.
Her türlü rezillik sergilendi; malûm muhalefet unsurları da, insanlarımızın hayatı üzerinden bir “koalisyon” çıkartmayı hedefledi.
Bu tezgâha, Gezi olaylarının destekçisi Anglo-Siyon medya organları da müthiş bir “asparagas” kampanyası ile katıldı.
Buradaki paralel unsurlarla ortak hareket eden bu harici şer odakları, “Hükümet IŞİD ile ortak hareket ediyor!” iftirasıyla ortalığı karıştırmak istedi.
Bütün hedef, IŞİD’in “rehine katliamı” yapmasını sağlamaktı.
Ondan sonrası 10’a katlanmış gezi olayları ve Türkiye’nin “Mısır”a döndürülüşü!..
•
Yazı içine serpiştirdiğimiz “arka plân bilgileri” Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, MİT, bir ölçüde Emniyet, bir ölçüde Genelkurmay Başkanlığı arasındaki muhteşem koordinasyona, Türkiye’nin tarihi arka planının sağladığı “stratejik derinliğe”, sağduyulu medya organlarının riayet ettiği büyük bir “üslup birliği seferberliğine” işaret ediyor.
Sayın Recep Tayyip Erdoğan önderliğindeki bu sürecin iki büyük kahramanı olarak Sayın Davutoğlu ve Sayın Fidan öne çıkıyor.
Sayın Davutoğlu’nun “Liderlik” kabiliyetine yönelik art niyetli lafların etkisini sıfırlayacak bir gün yaşadık.
Muhtereme eşleri Sare Davutoğlu Hanımefendi ile birlikte yansıttıkları nezih mutluluk tablosu görülmeye değerdi.
Milyonlarca yürek, uzun süredir hasret kaldığı mutluluğu yakaladı dün, bir daha bırakmamak üzere inşallah.
•
Çok şükür.