Başlık mı? Açalım... Türkiye Ligi’nin, kâğıt üzerinde olduğu kadar kadro zenginliği ile de iddialı takımlarını şöyle bir kısaca gözden geçirelim.
Beşiktaş lider ya, ondan başlayalım. Beşiktaş’ın kadrosunda yabancı olarak Franco, Sivok, Motta, Atiba, Sosa ve Demba Ba var. Yani topu topu altı oyuncu... Beşiktaş aynı zamanda Avrupa’da oynuyor. Orada istediği kadar yabancı oynatabiliyor. Bize dönünce bu sayı eldeki 6’dan 5’e düşüyor. Bugün için zaten Sosa da sakat... Yani Avrupa’da da, bizde de aynı on biri sahaya sürebilirsin.
Galatasaray’da Muslera, Chedjou, Melo, Bruma, Pandev, Sneijder, Dzemali ve Telles var... Hatta bir de ha döndü ha dönecek Eboue... Yani aynı dert var. Hepsini Şampiyonlar Ligi’nde oynatabilirsin... Ama ya bizim ligde... Diyelim ki Eboue aforoz edildi. Yine sekizde beşe inmek zorundasınız. Yani takımın yüzde otuzuna tıraş... Düşünebiliyor musunuz, ola ki, Galatasaray, gitti Dortmund’u orada sekiz yabancıyla yendi. Dönüşte o takamın yüzde otuzu tıraşa uğrayacak. Sonra? Hani istikrar?
Trabzonspor da Galatasaray gibi dertli mi dertli... Sekiz yabancılı takımla Avrupa Ligi’nde kazanıyorsun. Son Dünya Kupası’nın en beğenilen takımlarından Belçika’nın temsilcisini yeniyorsun. Sonra bize döndüğünde o takımın üç yabancı oyuncusunu kulübeye çekiyorsun. Yani Bonsingwa, Papadopulos, Medjanin, Belkalem, Constant, Weris, Yatabare ve Cardoso’dan üçü kenara... Denge mi kalır?
Gelelim Fenerbahçe’ye... Avrupa maçları yok. Yani eldeki Alves, Cadlec, Meireles, Diego, Kuyt, Sow, Webo, Emenike’den üçü zaten kenarda başlanacak. Daha doğru bir bakışla bir Avrupa maçı sonrası takıma koyduğunuz sekiz yabancıdan üçünü yanınıza alacaksınız. Böyle bir talihsizlik veya dezavantaj yaşamıyor Fenerbahçe... Dolayısıyla da yerli-yabancı oyuncu tercihlerinde ciddi sapmalar yapma zorunluluğu olmuyor. Bu, bence büyük avantajdır. Haaa keşke Avrupa’da da olsaydı. O başka mesele...
Buradan bakınca, Avrupa Kupaları’ndaki temsilcilerimiz en azından, en kötü ihtimalle Aralık sonuna kadar iki cephedeler. Görünen o ki, Beşiktaş’la Trabzonspor devam edecekler. Galatasaray mı? Hani derler ya çıkmayan candan umut kesilmez... Bu arada Fenerbahçe görünen, bildik biçimde devam edecek.
Hadi bakalım siz de, İsmail Kartal dezavantajına, Aziz Bey’in soyunma odası baskınlarına devamına rağmen bir kere daha düşünün!