Formül doğru mu?
Öteden beri, hatta işin en başında bu yana hep yazdım ve söyledim; Trabzonspor’un önündeki en büyük engel Avrupa maçları ile bizim lig arasında kuracağı on birlerdir... Ancak ne var ki, bizim lig maçına da neredeyse yüzde elli değişime uğramış kadrolarla çıkmak da iş değildir hani... Sakatlık ve ceza durumları hariç tabii ki...
Buradan hareketle Akhisar maçına gelelim. Aklımda kaldığı ile Trabzonspor, son maçında Gaziantepspor’la berabere kalmıştı. Yine aklımda kaldığı kadarıyla o maçta Sefa, Yatabare ve Waris idi ön taraf... Ortada Ekici yoktu… Soner vardı. Zeki ve Mustafa da bu maça doğru aforoz edilmişlerdi. Özetle o maçtan bu yana Trabzonspor’un kadrosu, neredeyse yarıdan fazla değişmiş olarak çıktı maça... Futbolda devamlılık, dolayısıyla da başarı ancak istikrar ile sağlanabilir. Yani takımınızda, hele hele yeni bir topluluk iseniz, sakatlık ve ceza durumu yoksa en fazla rakibe göre, oyun planındaki değişiklikler yüzünden bir veya iki oyuncu değiştirmelisiniz. Vahid hoca, “Bana zaman lazım. Yepyeni bir ekip var elimde...” diyorsa da, futbolun, hatta takım sporlarının yukarıda sözünü ettiğim kuralından sapmamalıdır. Takım oyunlarında alışkanlık çok ama çok önemlidir. Bu sıkıntı Trabzonspor’un karşısındaki en ciddi rakiptir. Ve kayıplar bu kafa ile devam edildiği takdirde devam edecektir. Bakın, perşembe akşamı Trabzonspor, Lokeren karşısında bir galibiyet elde ederse veya iyi futbol oynarsa da kimse şaşırmasın. Çünkü sekiz yabancı da takımda yer alabileceklerdir. O zaman da kadro büyük değişikliğe uğramış olacaktır. Yani bu defa kanun tersine işlemiş olacaktır. İşte bunu ta işin başından beri anlatmaya çalışıyorum. Yani derler ya elmayla armut toplanmaz diye... Trabzonspor’u eleştirirken bu olmazsa olmaza dikkat edelim lütfen!
Bu arada Akhisar’ın başarısından de söz edelim. Bilal’in müthiş pasına Gekas’ın vurduğu kafa bir kere daha ders niteliğindedir. Ancak ne var ki, Mustafa hocaya bir sorum olacaktır. Baktım, Akhisar takımında dört adet siyahi oyuncu vardı. (Yanlış saymadıysam) Oysa bu takım ikinci ligden gelen yerliler ve onlarla bütünleşen iki veya en fazla üç yabancı ile dikkatlerimizi çekmişti. Şimdi bu yabancılaşma nereden çıktı? Sanki bu yenilik Akhisar takımının oyununda, özellikle de Bilal’in rolünde bazı arızalar ortaya çıkartıyor. Hani Mustafa hocanın dikkatine sunayım dedim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.