Duruşunu sevdiğim Cumhurbaşkanı
İnsan “olmak” başka, insan gibi “görünmek” başka. İnsan “olmak,” kendisini “var edeni” bilmek, tanımak ve O’na karşı sorumluluğunu yerine getirmektir.
İnsan gibi “görünmek” ise kendisini Nemrut zannedip, Nemrudi bir davranışla, “var edenine” karşı münafık bir çizgide “isyan halinde” olmaktır.
Münafık bir çizgi ne demek?
Nemrudiler girdikleri her ortamda, bukalemun gibi şekil alır, nabza göre şerbet verir, gayelerine ulaşıncaya kadar her türlü rolü oynar, istediklerini elde ettikten sonra da kendi aralarında zaferlerini kutlayıp, ne kadar güçlü ve başarılı olduklarını çevrelerine yayarlar.
Rabbim bu ve benzeri kalabalıklardan; dinimizi, ülkemizi, insanımızı ve tüm dünyanın masum halklarını korusun.
•
Duruşunu sevdiğim Cumhurbaşkanı, elbette ki R. Tayyip Erdoğan’dır. Kırk yıldır, “Bu memlekete öyle bir Cumhurbaşkanı gelmeli ki,” diye tarif ettiğimiz ama kim olduğunu veya olacağını bilmediğimiz Cumhurbaşkanı, meğer Erdoğan’mış.
Allah’a hamdolsun; nice ümmi annelerin, babaların, dedelerin, nice âlimlerimizin, bilgelerimizin, ağzı dualı Allah dostlarının niyazları gerçekleşti ve Rabbim böyle bir insanı Cumhurbaşkanı nasip etti.
•
Önceki gece Star Gazetesi’nin düzenlediği Necip Fazıl ödülleri takdim töreni vardı. Cumhurbaşkanı da baş konuktu.
Onur ödülü veya saygı ödülü alan isim ise bizim neslin “devrim duruşlu,” “insan duruşlu” ve “Müslüman duruşlu” adamı, Nuri Pakdil ağabey idi.
Nuri Pakdil, ödül sonrası konuşurken, Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Nuri ağabeyi sahnede ayakta dinledi.
Erdoğan’ın bu duruşu; “insan ve Müslüman duruşunun” yegâne göstergesiydi. Bu hali görüp de ağlamamak mümkün değildi.
Benim de gözlerim mutluluktan yaşardı. Erdoğan’ı sahnede tutan “maya” neydi peki? “İnsan ve Müslüman olmasıydı.”
Cumhurbaşkanı kendisi konuşma yaparken de üstad Necip Fazıl’la ilgili bir anısını anlattı ve “MTBB’de yapılan bir toplantıda üstadı takdim işi ‘Bu fakire’ düştü” dedi.
Şimdi bir Cumhurbaşkanı düşünün ve kendisini tarif ederken “Bu fakir” diyebilsin.
•
Evet, bu fakir de ne Cumhurbaşkanları gördü. Etrafındaki binbir suratlı kişilere rağmen Rahmetli Özal hariç, oraya çıkanlar “Ben oldum” dediler veya yakınları tarafından öyle gösterildiler. Oranın havasından mıdır suyundan mıdır birden halktan uzaklaştılar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise halkın gözünde halen “Tayyip Erdoğan”lığını sürdürmekte ve Cumhurbaşkanlığı ikinci sırada gelmekte. Erdoğan’ı sevenler, “Hakkı” sevdikleri için sevmekteler.
•
Bu dua meselesi oldukça önemlidir. Sözlerim; Yalnızca Allah’a, Rasulüne ve Ahiret gününe iman eden müminleredir.
Yurtiçinde ve yurtdışında rastladığım “mayası temiz insanlar,” hiçbir beklentileri olmadan; milletimizin, memleketimizin ve dinimizin selameti için Cumhurbaşkanını sevmekte ve dua etmektedirler.
Tanıyan tanımayan milyonlarca insanın Erdoğan’a olan bu güven ve sevgisi, başka nasıl izah edilir bilmiyorum. Rabbim “insan şeytanların şerrinden” korusun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.