Bir şeyi anlamakta zorluk çektiğimi itiraf edeyim: Bazı çevreler milletin seçtiklerine neden tahammül edemez?..

Demokrat Parti’ye tahammül edememişlerdi, darbeyle yıktılar…

Ve bir intikam sendromu içinde, milletin seçtiklerini Yassıada’ya tıkıp aylarca maddi ve mânevi işkence uyguladılar…

Nihayet halkın çok sevdiği Başbakan Adnan Menderes’le birlikte iki bakan arkadaşını astılar…

İşin özü, “laikliği ihlâl” suçlamasıydı…

Söyler misiniz, bu işten Türkiye ne kazandı?.. Türk Milleti ne kazandı… Türkiye Cumhuriyeti ne kazandı?

Ondan sonra kurulup milletin ak oylarıyla iktidara gelin Adalet Partisi’ne de tahammül edemediler. “Laiklik karşıtlarına ve irticaya taviz verdiği”suçlamasıyla 12 Mart 1971’de yine darbeyle yıktılar…

Milletin seçtiklerini cebren Meclis’ten atıp yerlerine hem kendileri (darbeciler) oturdular, hem de tayin ettikleri kişileri oturttular… Millet yine dışlandı.

Ama ilk seçimde Demokrat Parti, Adalet Partisi çizgisi yeniden iktidar oldu…

Malum çevreler tabii ki yine hazmedemediler bunu ve 12 Eylül 1980’de yeni bir askeri darbe ile devirdiler…

Adalet Partisi Genel Başkanı ve Başbakan Süleyman Demirel başta olmak üzere tüm liderleri gözetim altına aldılar…

Bu işin de özü, “laikliği ihlâl” suçlamasıydı…

Milletten şu veya bu oranda oy almış politikacıları, milletin tek oyunu dahi almamış olanlar aylarca suçladı. Aylarca isnat ve iftira yağdı üzerlerine…

Söyler misiniz, bu işten Türkiye ne kazandı?.. Türk Milleti ne kazandı… Türkiye Cumhuriyeti ne kazandı?

Bu süreçte kurulan yeni partiler, “eskinin devamı” oldukları gerekçesiyle tekrar tekrar kapatıldı, kurucuları veto üstüne veto yedildiler…

Yine de millet, darbecilerin onaylayıp işaret ettikleri MDP’de değil,Demokrat Parti, Adalet Partisi çizgisinin devamı olarak görünen Anavatan Partisi’nde (rahmetli Turgut Özal’ın önderliğindeki) buluştu.

Tabii onu da beğenmediler. Turgut Özal’a “Takunyalı Başbakan” dediler, laiklik ilkesinin çiğnendiğini defaatle öne sürdüler, ANAP kadrolarını“irticaya taviz” vermekle suçladılar.

Ama malum çevrelerin “laiklikten yana” ilan ettiği partilerin iktidarı döneminde Türkiye’ye taş üstüne taş konmadı… Çivi bile çakılmadı. Açlık, kıtlık, kuyruk, yokluk, yoksulluk ve jandarma korkusu kol gezdi…

Türkiye, mevcut yarım yamalak gelişmişliğini bile, malum çevrelerin“laiklik karşıtı” ilan edip, hattâ “irticacı” saydığı partilerin iktidarları döneminde gelişti…

Hâlâ böyle bir iktidar döneminde gelişiyor. Tabii olarak onu da kabullenemiyorlar. Bir şekilde yıkrmak için envai çeşit “kumpas”lar kurup duruyorlar.

Milletin seçtiklerine tahammülsüzlük, millete tahammülsüzlüktür.