TÜRKİYE Futbol Federasyonu büyük bir ustalıkla(!), Kazakistan maçı sonrası çıkış koridorunun önünde meydana gelen olaylarda Fenerbahçe menajeri Hasan Çetinkaya’yı kabahatli görerek disiplin kuruluna sevk etmiş. Vay be! Adalet budur işte... Yürekli olmak budur işte... Olaylara derinden ve itina ile yaklaşmak da budur. Haaa Disiplin Kurulu ceza vermez veya verir, orası benim için önemli değil ama Demirören ve ekibinin bu müthiş hassasiyeti(!) beni çok duygulandırdı. Gözlerim yaşardı.

Haftanın çarpıcı haberi bu bence... Ama ya yukarıdaki paragrafın sonları... Anlayan anlar.

Olayların darpçı bölümü de hâkimimizden birer yıl maç izlememe cezası almışlar. Yani koruma giysilerini giymeyeceklerdir, maç günü... Çünkü o görevi bir yıl yapamayacaklar. Peki ya maç izleme şansları? Var. Çekersin bir kot pantolon, üzerine bir gömlek, en üste de bir mont, aman kalın tabanlı ayakkabıyı unutma, havalar soğudu, paşa paşa girersin tribüne, maçını izlersin. Görevli falan da değilsin. Var mı buna bir engel hâkim bey amca?

Nasıl ki Volkan’a Arena’da daha önceki bir derbide malum şişesi fırlatan amcam maçlara elini kolunu sallaya sallaya giriyorsa, koruma bey de öyle girecek. Nasıl ki Fernandez’i dövmek için sahaya dalan zat-ı muhterem hâlâ maç seyircisi ise, hem de salonda bile, aynen öyle işte... Vah benim Hasan Çetinkaya’m vah! Demek ki sen gittin gümbürtüye... Eh bizim adalete de her zaman bir kurban gerekir. Tedbir de konmuş Hasan’a... Yani Bursa’da kulübede olamayacak. Bak sen şu işe!

En son bilgiye göre Aziz Bey, Volkan’la görüşüp, artık sen de bazı şeyleri büyütmeyip işine bak demişler. Şimdi merakım şudur; ya Bursaspor maçından önce tribünlerden birkaç kişi kalkıp da Volkan’a aynı dilde hitap ederse ne olacak? Madem Volkan bu işi prestij ve örnek olma hizasından görüyor, maçı terk edebilecek mi? Ederse de, Kadıköy’e takım otobüsü ile mi döner, yoksa özel arabayla mı? Ya da dönebilir mi sizce?

Bakalım adaletin bu kafası ile bu ülkede spor nerelere gelecek? Umarım bir Heysel de biz yaşamayız. Bu ülkede siyaset burnunu sporun içinden çekmez, her spor federasyonu gerçek özerk anlamında oluşmazsa, bu işin sonu tam hüsrandır. Yahu beyler; Marsilya başkanı gözaltında, Bayern Münich başkanı eski ünlü futbolcu hapishanede yemek dağıttı, Barcelona başkanı soruşturma yüzünden istifa edip köyüne döndü. Bu gelişmeler üzerine hiç sokaklarda yürüyen taraftar, hatta rakip takım taraftarı gördünüz, duydunuz mu? Allah aşkına; biz ne zaman adam olacağız ki?