Zulüm rejimlerine karşı özgürlük mücadelelerinin zaferler elde ettiği ülkelerde halkların kazanımlarının geri alınması ve eski dikta kalıntılarının yeniden sistemlerini kurabilmeleri için oyunlar oynanmasına devam ediliyor. Bu oyunların hedefindeki ülkelerden biri de Libya’dır. Oynanan oyunlar ve sürdürülen fitne savaşı sebebiyle ülkede henüz yeni yapı tam olarak oturtulamadı ve istikrar sağlanamadı. Fakat ilginçtir ki normalde sorunun ve istikrarsızlığın ana sebeplerini oluşturanlar bir yandan da kendileri çözüm formülleri üretmek amacıyla sahnede görünüyorlar. 

Fitne savaşlarını yönlendirenlerin perdenin önüne geçtiklerinde bolca çözüm formülü üretmelerinin ve bu formülleri kendi kirli yüzlerine maske yapmalarının asıl amacı ise arzuladıkları yapıyı hâkim kılmaktır. 

Libya için çözüm formülü üretme iddiasıyla devreye girenlerden bir grup da “Libya’ya komşu ülkeler” ismiyle bir araya geliyor. Bu sıfatlarının müdahale için kendilerine ayrıca hak tanıdığını çünkü olaylardan doğrudan etkilendiklerini söyleme imkânları da var. Gelişmelerden etkilenmeleri, bu ülkenin yararını düşüneceklerini iddia etmelerini ve bu konuda kulağa hoş gelecek sözler sarf etmelerini kolaylaştırıyor. 

Libya’ya komşu ülkeler bu ülkedeki dâhili sorunun çözümü için girişimlerde bulunma ve formüller üretme iddiasıyla bundan önceki dördüncü toplantılarını Mısır’ın başkenti Kahire’de yapmışlardı. Kahire’nin, Libya’da yeni yönetimin oturmasını engellemek amacıyla ortaya çıkarılan Halife Haftar fitnesinin desteklenmesi ve güçlendirilmesi için önemli bir merkez olarak kullanıldığı biliniyordu. Bu gerçeği Haftar kendisi de medyaya yaptığı açıklamalarda itiraf etti. Darbeci Sisi zaten Mısır’da eski dikta rejiminin geri getirilmesi için küresel emperyalist güçler ve Arap dünyasındaki dikta rejimleri tarafından desteklendi, finanse edildi. Libya’yla ilgili üstlendiği görevin amacı da aynısının bu ülkede gerçekleştirilmesine yardımcı olmaktır. Dolayısıyla o bizzat var olan sorunun arkasında duran en önemli unsurdur ve yangına benzin taşıyan güçtür. Böyle bir gücün yangının söndürülmesi için formül üreteceğini veya üretilmesine katkıda bulunacağını düşünmek boş ve anlamsızdır. Ama “komşu ülkeler” çatısı altında bir araya gelinmesi durumunda devre dışı bırakılamıyor. 

Libya’ya komşu ülkeler içinde oradaki fitne yangınının söndürülmesi konusunda samimi adımlar atabileceğini ümit edebileceğimiz tek ülke belki Sudan’dır. Ama onun samimiyeti diğerlerinin ihanetini önleyecek kadar etkin bir güç ortaya koyamıyor. Şimdi bu ülke Libya komşularının, “çözüm formülleri üretme (!)” toplantılarına ev sahipliği yapıyor. Fakat onun ev sahipliği katılanların da iyi niyet ve iyi amaçlar taşıdıklarını ortaya koymaz ve ne yazık ki olumlu sonuçlar çıkabileceği konusunda bize ümit vermiyor. 

Toplantı Libya’ya komşu beş ülkenin yani Mısır, Sudan, Cezayir, Çad ve Nijer’in iştirakiyle dün sabah (4 Aralık 2014) Sudan’ın başkenti Hartum’da başladı.

Sudan Dış İşleri Bakanı Ali Karti toplantının açılışında yaptığı konuşmada komşu ülkelerin Libya’da güven ve istikrar istediklerini söyledi. Tabii ondan, Libya’nın komşuları içinde ülkedeki karışıklıkta parmakları olanların da bulunduğunu itiraf etmesini bekleyemeyiz. Ama gerçekler çoğu zaman bu tür protokol konuşmalarında dile getirilen süslü iddialarda söylenenlerden çok farklıdır. 

Karti yine de bazı ülkelerin Libya’nın iç işlerine müdahale ettiklerini ve ortalığı karıştırdıklarını vurgulamadan geçemedi. Ama isim vermedi. Çünkü isim verseydi doğruyu söyleyebilmesi için Mısır’ı ve hatta Cezayir’i de anmak zorunda olduğunu mutlaka biliyordu. 

Kendi ülkesinde özgürlük isteyenlere kan kusturmaya devam eden cuntayı temsilen toplantıya katılan Mısır Dış İşleri Bakanı Samih Şükri’nin Libya’daki durumun üzüntü verici olduğunu dile getirerek söze başlaması Nil’in timsahlarından sahte göz yaşları dökme işini iyi öğrendiğini gösteriyordu. 

“Komşu ülkeler” tabelası altında bir araya gelinerek yapılan girişimler, küresel emperyalizmin, onun meşrulaştırma organı BM’nin, Arap diktatörlerin ve yine onların yön verdiği Afrika Birliği’nin Libya’daki fitnecilerin aktif olarak devreye girmelerini sağlama amacıyla oynadıkları kirli oyunların dışında değildir.