Yargıtay’ın iş yükünü hafifletmek için iktidar kolları sıvadı. 

Mevcudun üzerine sekiz daire daha kurulacak. 

Benim de kanaatim.

Yargıtay yeni kurulacak dairelerle uzun bir süre rahatlar. 

Ancak yine tıkanır, çünkü arkası yağmur gibi geliyor.

Bunun için 8 daireye başkan, divana ise 12 yeni üye seçilmesi gerekiyor. 

Demektir ki Yargıtay’ın günlere, haftalara uzanan seçim maratonları başlayacak.

Seçimler nedeniyle işler ertelenecek.

Üyeler, gruplar sandık başına gidip gelecekler.

İşin içinde seçim varsa...

Gruplaşmalar, ayrışmalar kaçınılmaz... 

Dedik ki, yargıdan bu seçim işini kaldırın da yerine kıdem ile liyakati koyun. 

Bir nevi alın teri, beceri, eşitlik...

Nasıl mı? Kıdemli üye başkan olunca olur biter.

Çokça yazdım olmadı, olacak gibi de görünmüyor.

Seçim ya, şimdiden gruplaşmalar başladı. 

Başlar, çünkü gruplaşma seçimin ruhunda var.

İsmini veremeyeceğim bir yetkiliden aldığım bilgiler çok enteresan...  

Deniyor ki, Yargıtay seçimlerinde cemaat ile iktidar yanlılarını karşı karşıya getirecek proje hazır. Hem öyle ki, hangi taraf alsa bile sonuçta sol ekip parsayı kapacak...

“Köklerini kazıyacağız” denildi gibi...

Bakın tablo şöyle imiş.

Daha önce AK Parti’yi kapatmak için elinden geleni ardına koymayan malum isimler şu anda iktidar yanlıları ile sözleşme eşiğinde. 

Aynı şekilde, Kılıçdaroğlu’nun partisine yandaş olanlar da cemaatçilerin yanında. 

Daha doğrusu şartlar öyle gerektiriyormuş...

Bu tablodan rahatsızlık duyup da araya girenler var.

Pazarlıklar da olmuyor değil.

Cemaatçi cephenin iktidar yanlılarına önerisi “Daire başkanlıklar seçiminde sizi destekleyelim. 8 daire başkanlığını siz alın, divandan iki üyeliği biz alalım” şeklinde.

İktidar yanlıları da diyormuş ki:

“Hayır, biz size artık güvenmiyoruz, sizlerle işimiz bitmiştir.”

Sordum, “cemaatçiler tekliflerinde samimi mi?”

Bazıları dediler ki:

“Oyun bozmak için bir taktik. Onlar yine aldıkları talimatı yaparlar.” 

Her iki tarafın zıtlaşması sonucu HSYK seçim sonuçları ortada.

Şimdi de bir yenisi tekrar edilecek.

Olacağına bakalım.

Bu durumda, cemaatçilerin sol kesimle ittifak etmesi halinde 2-3 divan üyesi kendilerine, daire başkanlarının tümü Kılıçdaroğlu yandaşlarına...

Yani sen olma da kim olursa olsun.

İktidar yanlılarının ulusalcılarla ittifak etmesi durumunda 8 daire başkanlığı ile 12 divan üyeliği yarı yarıya paylaşılacakmış...

Kâr ve zarar hanesi...  İttifakların bu şekilde gerçekleşmesi halinde bir cepheden tamamına yakını gidecek, diğer cepheden yarısı gidecek.

Konuşulanlar şudur...

Bu çatışmadan Ergenekon güçlenerek geliyor.

Öyle demiş Temel hemşehrim...

Kendisini bıçakla kovalayan adam bağırıyormuş:

“Ula Temel, seni bir elime geçirirsem derini yüzer tulum yaparım.”

Temel de ağaca çıkarak bıçağını karnına saplamaya başlamış:

“Ula ben de telerum telerum sana tulum ettirmem...”

Böyle mi oluyor acaba? Tulum çıkmasın diye deliyoruz...