Fenerbahçe'nin bir gün, şiddetli PTT Ligi’ne göz kırpan ve bir üçüncü sınıf takım gibi oynayan Sivasspor’a nasıl 10’dan fazla  gol atıp Beşiktaş’a ait lig gol rekorunu kıramadığına şaştığımı yazmıştım.

 

Sonra Konya’ya geldik. Stat müthiş. Seyirci potansiyeli ondan da müthiş. Aykut Kocaman var ev sahibinin başında... Hani şu takımlarına bol pas oyunu oynatan. Galatasaray’da ise Hamza hoca yeni bir lig maçına çıkıyor. Yeni dörtlük Avrupa senfonisinden sonra kolay mı ki? 

 

Tablo bu başlangıçta... Bakıyorum Konyaspor takımında Ali Çamdal’ın ön liberoluğunda Hleb ve Uğur orta alan kurgucusu. Ama Aykut hocanın bunların hiç birinin rakip karşılamada hünerli ve tatlı sert olmadıklarını bilmesi gerekmez miydi? İlaveten hem Hasan Kabze, hem de Angelov da takımda bulunur nu? Bulunursa Galatasaray’ın usta ayaklarına bol ve garantili tek pas, uzun pas, ayağa pas, koşu yoluna bırakma gibi bütün özelliklerinin kullanılmasına çanak tutarsınız. 

 

Sonra mı? Selçuk ve Melo son maçlarda hiç bu kadar rahat öne doğru oynamamışlardı. Emre şov yaptı adeta... Sneijder garipsediği ve hiç hoşnut olmadığı sol kanattan içeri girdi, sahayı enine dolaştı, hatta bir kaç sefer de soldan açık gibi gitti. Konyaspor ne mi yapıyordu bu sırada? İzliyordu.  Haa bu arada Galatasaraylı futbolcuların, hatta Burak’ın bile zaman zaman dikilen Konyaspor ataklarına karşı yaptıkları presi burada yazımıza katalım. Bu, Galatasaray’ın iki İtalyan zamanında bizlere pek göstermediği özellikleri idi. Burak, sık sık Umut’tan uzaklaşarak, zaman zaman kenarlara, zaman zaman orta alanla bütünleşerek Hamza hocayla değişik bir görüntü vermeye devam ediyor.

Maçtan önce Galatasaray Konyaspor’a beş atar diye iddiaya girer miydiniz? Asla... Ama golsüz beraberliğe evet... İşte yukarıda sıraladığım bu maçın özelikleri bu sürpriz skoru ortaya çıkardı. Bir tarafta hiç basamayan, hiç yol kesemeyen bir takım ve bu takım öne gitmeye kalkıştığında da hep pres yiyen takım ise... Diğer tarafta da rakibinin bu ciddi yanlışlık ve eksikliğini klası ve yeniden yapılanmadaki hırsı ile cezalandıran takım. Fotoğraf bu olunca da ortaya bu skor çıktı. Tıpkı Sivas’a atılan ve ondan fazla kaçıran Fenerbahçe gibi Galatasaray da pekala Beşiktaş’ın en azından rekorunu egale edebilirdi.

 

Acaba diyorum, ezeli rakipler mi toparlandı, yoksa sıkıntılı bir süreçte karşılarına yemlikler mi çıktı? Bekleyelim görelim...