Milliyetçilik iyi de ingilizcesi kötü: Nationalism
Geçenlerde, sevgili Batuhan Çolak kardeşim, köşesinde temas edince, ne zamandan beri yazmayı düşündüğüm “milliyetçilik” konusunu yazayım dedim.
Millet ve İradenin Davası
Genel anlamda herkesin kendi milletini sevmesinden daha normal ne olabilir? Kendi aileni seversin; kendi akrabalarını, aşiretini, kabileni, oymağını, boyunu ve milletini falan seversin. Nihayetinde başta dil ve din olmak üzere, bütün kültür değerlerinizin ortak olduğu toplumlarda rahat edersiniz. Buna Nurettin Topçu” iradenin sükûnet bulması” diyordu. Herkes iradesinin sükûnet bulduğu yerde olmaktan hoşlanır. En basitinden, bırakın dinini dilini bilmediğin bir yerde, yemek kültürü farklı bir yerde olmak bile insana huzur vermez.
İslamiyet’te Millet
İslamiyet’in millet ve milliyet meselesine bakışı farklı. Irkçılık mânâsındaki kavmiyetçilik; üstünlük iddiasındaki kavmiyetçilik, İslamiyet’te hoş görülmez. İslamiyet’in üstünlük kuralı bellidir: takva. Bu husus tartışılmaz bile.
İslamiyet’in millet anlayışı, modernitenin tarif ettiği millet anlayışından farklıdır. Meselâ İslamiyet’te millet mensubiyeti Hz. İbrahim’edir. Yani bütün Müslümanlar, İbrahim milletindendir. Gel de burdaki farklılığı modernitenin verileriyle izah et. Edemezsiniz... Çünkü modernitenin verileri çerçevesinde tarif ettiği millet ile İslamiyet’in belirlediği esaslara göre millet farklı farklı şeylerdir.
Modernitenin Milliyeti
Aslında Fransız ihtilalinden sonra oluşan millet ve milliyetçilik anlayışı da başlangıçta kötü bir anlam taşımıyordu. Ne zaman ki Almanya’da Hitler diye biri çıkıp National Socialist parti ile iktidara gelip uygulamalarıyla “nation”; yani “millet” kelimesine olumsuz bir anlam yükledi, o gün bugündür “millet, milliyet, milliyetçilik” gibi kelimeler, tü kaka oldu.
“Millet, milliyet ve milliyetçilik” kelimeleri, üstünlük vesilesi olarak görülmediği sürece, Doğu toplumlarında kullanıldığı zaman pek bi sorun çıkmıyor ama Batı’da kullanıldığında, lanetlenmiş bir kelime muamelesiyle karşılaşıyor. Çünkü Batılı birisine “I am a nationalist.” (Ben milliyetçiyim) dediğinizde, karşınızdakinin zihninde hemen Hitler ve yaptığı zulüm canlanıyor.
Günah Keçisi Milliyetçilik
Milliyet ve milliyetçilik kelimesinin bu şekilde günah keçisi hâline getirilmesinin sebebi, Hitler ve Yahudilerin Hitler düşmanlığıdır. (Aynı Yahudiler, sosyalizm kelimesini günah keçisi hâline getirmemişlerdir.) Yahudiler, bir taşla iki kuşvurarak, hem Hitler düşmanlığı yapmışlar; hem de milliyetçilik düşmanlığını körükleyerek, kendi toplumlarında daha düne kadar olmayan bir duyguyu tü kaka şekline sokmaya çalışmışlardır. O gün bu gündür, “milliyet/milliyetçilik” (national/nationalist) kelimesi bir tür entelektüel küfür hâline getirilmiştir.
Başlıkta da dediğim gibi, “milliyetçilik” kelimesi iyi bir kelime de, İngilizce’ye tercüme edilip “nationalist” dendiğinde, dünyada olumsuz etkisi oluyor. “Yok ben bildiğiniz anlamda “nationalist” değilim.” diyerek ağzınızla kuş tutsanız bile, artık iş işten geçmiştir; karşınızdaki sizi Hitler’le özdeşleştirir.
Haaa... Sizin dünya diye bir derdiniz yoksa... Millî sınırlarınız içinde kendiniz çalıp kendiniz söyleyecekseniz; diyeceğim bir şey yok. Ama şunu unutmamak lazım, artık dünya ile iletişime geçmemiş hiç bir düşünce uzun süre yaşayamayacaktır. Bu yüzden fikrî terminolojimizi dünya ile iletişime geçecek şekilde gözden geçirmemiz lazım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.