Kerime Yıldız

Kerime Yıldız

Elin ağzı torba değil ki büzesin

Elin ağzı torba değil ki büzesin

Nas­ret­tin Ho­ca, oğ­lu ve eşe­ğiy­le yo­la düş­müş. Gö­ren­ler, “Se­nin­ki akıl mı? Eşek var­ken yü­rü­yor­sun.” de­yin­ce eşe­ğe bin­miş. Bu se­fer,“Sa­ka­lın­dan utan. Ço­cu­ğu yü­rü­tü­yor­sun.” de­miş­ler. He­men  oğ­la­nı da bin­dir­miş. Bu se­fer de “E­şe­ğe ya­zık de­ğil mi?” de­miş­ler. İn­miş. “Ne bi­çim ev­lât! Ba­ba­sı yü­rü­yor; ken­di­si bin­miş.” de­miş­ler. Ho­ca, en so­nun­da, ses­le­ri ke­sil­sin di­ye, oğ­luy­la be­râ­ber eşe­ği sırt­la­mış. Bu se­fer de “Ho­ca ak­lı­nı yi­tir­di.” de­miş­ler. 

Bir ül­ke­de, baş­ba­kan, ga­ze­te­ci­le­ri göl ke­na­rı­na dâ­vet edip “Ha­di ba­ka­lım, bu­na ne di­ye­cek­si­niz?” di­ye­rek gö­lün üze­rin­de yü­rü­müş. Er­te­si gün ga­ze­te­ler şöy­le baş­lık at­mış:

-Baş­ba­kan yüz­me bil­mi­yor.

Sö­züm, İf­lâh ol­maz mu­hâ­lif­le­re...

Or­ta­lık kar­ma­ka­rı­şık. Av­ru­pa­’da bü­yük bir oyun var. Baş­ba­ka­nı­mız, bu oyu­nu Müs­lü­man­la­rın, Av­ru­pa­’da­ki Türk­le­rin le­hi­ne çe­vir­mek için yo­la çık­tı. Git­me­se “Te­rö­rist­le­ri des­tek­li­yor.”  di­ye­cek­ti­niz. Git­ti; ezik ol­du.

Fran­sa  Cum­hur­baş­ka­nı, Da­vu­toğ­lu­’nu öp­se bir tür­lü, öp­me­se bir tür­lü. 

Ab­dul­lah Gül İn­gil­te­re­’ye git­ti­ğin­de, âtıl bir bü­rok­rat­tan şöy­le bir şey işit­miş­tim:

-Dı­şiş­le­rin­de, üst dü­zey bir ta­nı­dı­ğım, kra­li­çe­nin, sâ­de­ce İn­gi­liz­le­rin eli­ni sık­tı­ğı­nı söy­le­di. Gör­dü­nüz mü Gü­l’­ün eli­ni sık­tı.

Emi­nim, üst dü­zey ta­nı­dı­ğı, fa­ce­bo­ok. Ge­ce bo­yu ya­pı­lan de­di­ko­du­la­rı, er­te­si gün, üst dü­zey ta­nı­dık so­su ile pa­zar­la­mak, bir An­ka­ra has­ta­lı­ğı. Alış­kın ol­du­ğum için bi­raz araş­tır­dım. Bi­la­kis, kra­li­çe İn­gi­liz­ler­le to­ka­laş­mı­yor­muş. Pe­ki bu­nu söy­le­dim de o ki­şi utan­dı mı? Yo­o...Tam gaz de­vâm..

Üs­lû­bu­nuz, ay­nen bu iş­te. Ha­ni Al­lah mu­hâ­fa­za, Da­vu­toğ­lu, Da­ni­mar­ka Baş­ba­ka­nı gi­bi mer­di­ven­ler­den düş­sey­di, di­li­niz­den düş­me­ye­cek­ti.

Ka­çan en bü­yük fır­sat ney­di bi­li­yor mu­su­nuz? Ken­di­mi si­zin ye­ri­ni­ze ko­yup çok ha­yıf­lan­dım. Li­der­le­rin kol­ko­la ke­net­len­di­ği sah­ne­de içim git­ti. Var ya Mer­ve Ka­vak­çı­’ya ya­pıl­dı­ğı gi­bi hep be­râ­ber Da­vu­toğ­lu­’na, “Dı­şa­rı! Dı­şa­rı!” di­ye ba­ğır­sa­lar, so­kak­la­ra çı­kıp sa­bah­la­ra ka­dar “E­zi­iik! Ezi­iik!” di­ye tem­po tu­tar­dı­nız. Tüh be! O na­sıl tâ­ri­hî bir fır­sat­tı öy­le.

Tek der­di­niz hü­kû­me­te sal­dır­mak olun­ca, hâ­di­se­le­ri doğ­ru oku­ya­mı­yor­su­nuz. Şim­di si­ze, “Son yıl­lar­da Fran­sa­’da, Holl­ywo­od’­a ka­fa tu­tan il­ginç film­ler ya­pı­lı­yor.” de­sem, emi­mim fes­ti­val­ler­de ba­yı­la ba­yı­la sey­ret­ti­ği­niz o film­le­re de düş­man olur­su­nuz.

Fran­sa­’nın, “Can Dos­tum” ve “Ha­ya­tı­mın Şan­sı” gi­bi film­ler­le göç­men açı­lı­mı yap­tı­ğı­nı; özel­lik­le, si­yâ­hî Müs­lü­man­lar ile uz­laş­ma­ya ça­lış­tı­ğı­nı söy­le­sem, “A­ma der­gi­ye sal­dı­ran Müs­lü­man­dı.” der­si­niz. “Ha iş­te bu­nun için Müs­lü­man­dı. Çö­züm is­te­me­yen Ame­ri­ka­’nın oyu­nu.” de­sem, “Yü­zük­le­rin Efen­di­si” ile kir­len­miş zih­ni­niz ge­ne iti­râz eder. Hız ve haz­za ka­pı­lıp gi­den Fran­sız­la­ra, “Dur ve öte­ki­ni an­la” di­yen ve “Yıl­dız Sa­vaş­la­rı” fil­mi üze­rin­den güç­le dal­ga ge­çen “Ku­yu­nu Ka­za­ca­ğım”  fil­min­den bah­set­sem, ge­ne ol­maz bi­li­yo­rum.

Ama... Da­ni­mar­ka ya­pı­mı, Ya­hu­di fit­ne­siy­le do­lu, “Da­ha İyi Bir Dün­ya­da” fil­mi­ni ha­va­da ka­par­sı­nız. “O film, iş­te bu­gün­ler için ya­pıl­dı. Müs­lü­man­la­rı sa­pık gös­ter­di­ği için os­kar ve­ril­di." de­sem.....

Onu de­sem, bu­nu de­sem... Si­ze ne de­sem boş bi­li­yo­rum. Val­la­hi fık­ra gi­bi­si­niz. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kerime Yıldız Arşivi