Başbakanın ifadesiyle hayatlarında iki davar gütmemiş olanlar oturdukları fil dişi kulelerden ahkam kesip duruyor…

Milletin pazarına bir gün dahi uğramamış olanlar ülkenin ekonomisine yön vermeye çalışıyor…

Sadece ağızları çalışıyor koca karılar gibi…

Bu halkın yakasından düşmedikleri gibi halkın da iki yakasını bir araya getirmeye çalışanlara kan kusturuyor…

Ülkenin menfaati ve halkın mutluluğu için hiçbir somut reçeteleri yok…

Partilerinin adında halk var ama ortaya koydukları politikaların hiç birinde halk yok!

“Yurttta sulh,cihanda sulh” diyen Atatürk’ün partisiyiz diyorlar ama bütün komşularla düşman olmak dışında bir dış politikaları yok!

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni çağdaş medeniyetler seviyesine çıkarıp dünyanın sayılı ülkeleri arasına sokmak gibi bir misyonları ve vizyonları asla yok…

Yok!
Yok!
Yok!

Adamlarda zerre kadar uzak görüşlülük,derin ve geniş düşünebilme yok!

Devlet adamlığı yok!

Hiç bir şey yok!

Muhalefette kalmak onlar için bir ödül,
Sorumluluk almak adeta ölümdür…

Oturdukları yerden ahkam kesip herşeyi ben bilirim edasına bürünmek en büyük özellikleridir…

Bu güne kadar bütün tezleri ve öngörüleri fos çıktı…

Burunlarının önünü dahi göremeyecek kadar at gözlüğüyle bakmaktadırlar bütün olaylara…

Yarını değil bir saat sonrasını kestiremeyecek kadar dar görüşlüdürler…

Yeter ki barajı aşıp ceylan derili koltuklara otursunlar!

Ballı maaşları ceplere indirsinler!

Devletten asalak gibi geçinsinler!

Başka hiçbir dertleri yok!

Neymiş efendim,
Sayın Cumhurbaşkanı Ermenistan’a gitmemeliymiş…

Neden?

Nedeni yok!

Muhalefet olmayı her şeye muhalefet etmek,zıddını söylemek olarak algılayan ve yorumlayan bir zihniyetten ne beklenebilir ki!

Bütün politikaları;

Giderse, gitmesin…
Gitmezse, neden gitmedi?

Hepsi bu!
Başka da yok!

Ve yarın da halkın önüne çıkıp bize “oy verin” diyecekler…

Hem de hiç utanmadan!

GÜNÜN SÖZÜ

Halk bir kimseden nefret ettiği zaman, bunu incelemek gerekir. Halk bir kimseyi seviyorsa, yine bunu da incelemek gerekir.

KONFÜÇYÜS