Serdar Demirel

Serdar Demirel

Garip bir tutuklama vakası!

Garip bir tutuklama vakası!

Geçen Perşembe günü, genç ilim adamlarımızdan Ali Rıza Akgün Hoca’nın öğrencilerinden elektronik ileti aldım, mubârek Ramazan günü ağzımın tadı kaçtı. 
Aldığım habere göre, 30–31 Ağustos tarihlerinde aralarında sayın Akgün’ün de bulunduğu yaklaşık 30 kişi, Güngören merkezli bir operasyonla gözaltına alınmış. 
Sayın Akgün gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı 12. Ağır Ceza Mahkemesi nöbetçi hakimliği tarafından tutuklanarak cezaevine konulmuş.
İslâmî yayın organlarındaki yazıları ve kitap çalışmaları ile de tanınan sayın Akgün, uzun yıllardır tanıdığım değerli bir ilim ve irşad adamımız. 
Beni hayretler içinde bırakan, sayın Akgün’e yönetilen “el-Kaide ile irtibatlı olmak” ithamı! Zira, Hoca’yı biraz bilenler kendisine yönetilen bu tür ithamlarla bir alakasının olmayacağını hemen kabul ederler. 
Dahası var; hoca, Müslümanlar arasında aşırı ve bağnaz düşüncelere, tekfirci zihniyete karşı duruşuyla bilinir. Bu duruşundan dolayı nice sıkıntılara katlandığını ben de bilirim. Bundan dolayıdır ki, bu itham karşısında çok şaşırdım ve olayın arkasında bir yanlış anlama mı, yoksa bir komplo mu var, diye kafamda birçok istifhamlar oluştu. 
Tutuklanma olayının zamanlaması da zihnime birçok şüpheleri üşüştürüyor. Malum olduğu üzere, geçen haftalarda İHH vasıtasıyla Türkiye’ye yaralı Filistinliler tedavi görmeleri amacıyla getirilmişti. Hoca, Güngören İlgi Hastanesi’nde yatmakta olan Filistinlilerin ihtiyaçlarının karşılanmasında gayret sarfetmiş, ilgililer ve ziyaretçiler ile tedaviye muhtaç Filistinliler arasında tercümanlık yapmıştı. Tutuklanma olayı da bu olaydan hemen sonra yaşanmış. İnsan ister istemez düşünüyor; “Acaba birileri bir yerlere gözdağı mı veriyor?!” diye. 
Güngören’deki Haznedar Kültür ve Dayanışma Derneği (HAK-DER) eski başkanlarından sayın Akgün ve diğer tutuklamalara yönelik özgür-Der tarafından yapılan açıklama da gâyet mânidar geldi bana. Bu açıklamayı okurların ve ilgililerin dikkatine sunuyorum:
“Son dönemlerde emniyet ve yargının “el-Kaide ile irtibatlı olmak” isnadıyla mağdur ettiği, hukuksuz bir tarzda takibata uğrattığı, haklarını gasp ettiği insanların listesi giderek kabarıyor. Bu hukuksuzluk zincirinin son halkasını başta Güngören çevresinde olmak üzere İstanbul’un muhtelif semtlerinde iki gündür sürdürülen gözaltılar oluşturmakta. Gözaltına alınan kişiler arasında İslâmi camianın yakından tanıdığı Ali Rıza Akgün de bulunmakta. Sayılarının 30’u bulduğu zannedilen gözaltına alınan kişilerin somut olarak neyle suçlandıkları, hangi eylem ya da eylem girişiminden sorumlu tutuldukları bilinmiyor. Bilinen tek şey daha önce de yapıldığı üzere medyaya gözaltına alınan şahısların “el-Kaide ile irtibatlı, son derece tehlikeli kişiler” olarak lanse edilmeleri.
Oysa bu kalıplaşmış ifadenin, sergilenen hukuksuzluğu örtmeye yetmediği çok açık. Daha önce de pek çok kez, çevrelerinde İslâmi kimlikleriyle tanınan kişilerin, uğratıldıkları haksız muamele ve baskılar sonrasında haklarında hiçbir somut suçlama yöneltilmeksizin serbest bırakıldıkları bilinmekte. Bu noktada, zaten yasal takibatı gerektirecek bir suçlamayı hak etmedikleri bilinen ve herhangi bir yasadışı eylemin failleri olduklarına dair aleyhlerinde açık, somut bir delil bulunmayan şahısların bu tarz baskıcı yöntemlerle sindirilmek mi istendiği sorusu akla gelmekte.
Gözaltına alınan şahıslar iddia edilen suçlamaları haklı çıkaracak bir faaliyet içinde olmayan ve çevrelerinde İslâmi duyarlılıkları ve gayretleriyle bilinen kişilerdir. Bu operasyonun da önceki pek çok operasyon gibi baskı ve sindirme amaçlı, gözdağı vermeye yönelik bir girişim olduğunu düşünüyor, bu tarz hukuk dışı yöntemlere derhal son verilmesini talep ediyoruz.”
özgür-Der tarafından yapılan bu açıklama, ciddi endişeleri gündeme getiriyor. Bu yüzden bu endişelerin ilgililer tarafından ciddiye alınması gerekir. 
Ağır şeker hastası olduğundan kesintisiz tedavi görmesi gereken sayın Akgün’ün ailesi ve sevenleri onun sağlığından endişeliler. Ama ben, yapılacak ciddi bir araştırmayla ona yönetilen “el Kaide” ithamının mesnetsiz olduğunun hemen ortaya çıkacağına inanıyorum. 
çünkü yaptığı hizmetleri alenen halkın önünde icra eden bir şahsiyet Hoca. 
Halka açık verdiği dersler, sevenleri tarafından bazı internet sitelerinde paylaşıma açık tutulmaktadır. İsteyenler bu derslerden bazılarına http://www.videoislami.com sitesinden ulaşabilirler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Serdar Demirel Arşivi