İmam Maturidî Ve Mezhebi 1
Maveraünnehir'de Ehli Sünnet'e nisbet edilen Kelâm ekolünün kurucusu ve mümessili sayılan, Tefsir, Fıkıh, Fıkıh usulü, Kelâm ve Mezhebler Tarihinde derin bilgilere sahip olarak İslam’a çok değerli hizmetler vermiş, kendisine uyulan İslâm âlimlerinin önde gelenlerinden ve Alemü'l-Hudâ, İmamü'l-Huda ve el-Mütekellim lakablarıyla da anılan imam Ebu Mansur Muhammed b. Muhammed b. Mahmud el-Matüridiyye, yaklaşık 238/852'de Maveraünnehir'de bulunan Semerkand'ın Matürid köyünde doğmuştur. 333/944'te Semerkand'da vefat etmiştir.
Matüridi, Ehl-i Sünnet'in Kelâm metodunu doğru ve ilmî bir şekilde başlatan, akla ve nakle lâyık oldukları değeri vererek bu iki asla bağlı kalan ve bu şekilde İslâm akaidini açıklamaya çalışan bir imamdır. Şöhreti o kadardır ki, Matüridî'nin elinde hocalarından okuyup rivayet ettiği İmam A'zam'ın risaleleri, Akaid'den İlm-i kelama dönüşmüş ve bu ilim dalında İmam-ı A’zamın adını unutturmuştur. Ondan sonra akaitte Hanefî mezhebi, “Matüridiye” diye anılmıştır.
O büyük İmama minnet ve şükranlarımızı sunarız. O büyük İmamın engin tevazu ve mahviyeti de inşallah bizi hoş görür de bu çağda yeterince bilinmezliği suçumuzu bağışlar. İmam Maturidî’nin ve mezhebinin genel çizgilerinin, bağlıları tarafından bile hakkıyla bilinmediği ve bu eksiklik içinde kulaklarına uzaktan davul sesi gibi hoş gelen “selefi”ye kaydıkları düşünülürse, aslında bu az bir suç ve kabahat değildir.
“Kişi sevdiği ile beraberdir” müjdesinin mutluluğu ile o büyük İmamı çok sevdiğimizi de söylememiz gerekir. Yolunu tanıtmamız gerekir. En azından bağlıları onu bilmeli. Bilmeden mezhep değiştirmemeli.
“Bu konuda daha neler yazılabilir?” sorusuna, kısaca şöyle cevap verilebilir herhalde: İmamın hayatı, doğduğu çevre, yetişmesi ve üstadları, öğrencileri, ilmi çalışmaları, eserleri ve etkisi. Biz de bunlara kısaca değinelim isterseniz.
Yukarıda da denildiği gibi İmam Ebu Mansur Muhammed b. Muhammed b. Mahmud el-Matüridiyye, yaklaşık 238/852'de Maveraünnehir'de bulunan Semerkand'ın Matürid köyünde doğmuştur. Bu köy bu gün Özbekistan ülkesinde bulunan Semerkand’ın kenar bir mahallesi sayılmaktadır. İmam 333/944'te yine Semerkand'da vefat etmiştir.
Maturîdinin yaşadığı çağda, ilim ve edebiyata hizmet etmiş olan Samanoğulları devleti (844-999) hüküm sürmekteydi. Semerkand ise İslam aleminin ilim merkezlerinden bereketli bir yerdi.
Bu bereketten büyük ölçüde istifade eden İmam Matüridi, Akaid, Kelâm, Tefsir, Hadis, Fıkıh ve Fıkıh usulü, Mezhebler Tarihi gibi klasik İslamî ilim dallarınde derin bilgi sahibiydi. Mâturidinin kendilerinden ilim aldığı hocaları ise, ilimleri İmam A'zam Ebu Hanife'ye kadar uzanan Ebu'n-Nasr el-İyazi, Ebu Bekr Ahmed el-Cürcânî ve Muhammed b. Mukatil er-Râzî'dir. Bunların hocası ise İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed'den okumuş olan Ebu Süleyman b. Musa el-Cürcânî'dir.
Matüridi, hocalarından İmam A'zam'ın akaide dair el-Fıkhü'l-Ekber, er-Risale, el-Vasiyye, el-Fıkhü'l-Ebsat, el-Âlim ve'l-Müteallim isimli risalelerini de okuyup rivayet etmiştir.
İmam Matürîdî, devrin geleneğine de uyarak bir çok alim yetiştirmiştir. Öğrencileri arasında “imam” ismini almaya lâyık Hâkim es-Semerkandî (340/951), Ebul-Hasen er-Rustuğfeni (v. 345/956), Ebu'l-Leys el-Buhârî, Ebu Muhammed Abdülkerim b. Musa el-Pezdevî (v. 390/999) gibi büyük alimler vardır. İmamları Mâtürîdî’ye büyük bir sevgi ve saygı ile bağlı olan bu âlimler, Maveraünnehir'de Matüridiyye mezhebini delilleri ile kuvvetlendirerek açıklıyorlar ve yaymaya çalışıyorlardı.
Gelecek yazımızda onun batıl veya bid’ad mezheplerle mücadelesini ve mezhebinin en temel esaslarını görmeye çalışalım inşallah.