Akaid ve İyi Niyet
Önce itikad ehl-i sünnete göre sahih bir itikad olmalı. Bid’ad itikadlar, bir sebeple Allah Teâlâ af etmezse, insanı cehenneme götürebilir. Yazık olur Müslümana.
Sonra fıkıh öğrenmeliyiz. Yani dinimizin ameli kısmını. Bireysel ve sosyal hayatta.uygulanan muameleleri. Helal ve haramı. İslam hukukunu bir yerde. Ve İslam ahlakını iyi öğrenmeliyiz. Buna “ilim elde etme” diyoruz.
Sonra bu öğrendiklerimizi ihlasla amel etmeli, Allah rızasını tahsil için içtenlikle yerine getirmeliyiz. Bilgi amele dönüşmezse değeri düşer. Uygulanmasa da ilim öğrenilmelidir. Bu Peygamber Efendimizin (sav ) tavsiyesidir. Bununla beraber bazen Peygamber Efendimizin (sav ) “uygulanmayan ilmin kişiye vebal olacağını” bildiren hadisleri de vardır.
Daha bitmedi. Bir görev de öğrenip yaptıklarımızı başkalarına da anlatmak, dine davet ve tebliğ yapmak, bunun önüne engel konmuşsa, açmak için gereği neyse, mal ve canı ortaya koyarak onu yapmak. Yani cihad.
İslam ancak böyle bir bütün halinde yaşanmalı ve yaşatılmalıdır. Elbette bunun bir gereği, Müslümanların yaşadığı toplum ve devletin de İslam olması zaruretidir.
İşte bizim sorumluluğumuz.
Bu kadar iş varken ömrü “lağv” ile, “malayani” ile, yani faydasız fikir, söz ve işlerle, oyun ve eğlencelerle ile geçirmek, zarar ve ziyandan başka bir şey değilken, hangi akla, hangi vicdan ve insafa sığar? Allah bizi gafletten uyandıra!..
O yüzden Sevgili Peygamberimiz (sav) Efendimiz şöyle buyurur: “ Kişinin İslam’ının güzelliğindendir malayaniyi terk etmesi.”
İlim, amel ve cihad için gerekli olanları şöyle bir düşünelim. Anadilinden başka iyi bir şekilde Arapça bilmek, Kur’an, Sünnet, fıkıh ilimlerini usulü ile birlikte kavramak, devlet ve siyaseti öğrenerek İslam toplum ve devletini inşa etmek ve korumak, İslam tarihini ve medeniyetini öğrenmek, İslam’ın geliş ve yayılış tarihini bilmek, itikadi siyasi mezhepleri bilmek, çağdaş kafirleri ve oyunlarını okuyup anlamak, çağdaş küfür sistemlerini ve İslam ile mukayesesini anlamak, dini anlatırken gerekli olan dil, hitabet, iletişim bilgilerine haiz olmak, çok kullanılan yabancı dillerden birisini bilmek, iletişim araçlarını iyi kullanabilmek… evet, bunca yapılacak işler varken, oyun ve eğlence ile vakit geçirmek, magazinle ömür tüketmek, Müslümana hayırlar, bereketler, güzellikler kazandırmaz. Aksine öldürür, bitirir, mahveder.
Öyleyse, itikadi mezhepler üzerindeki altı yedi yazımız, eğer bir şeyler öğretti ise ne mutlu bize. Değilse en azından konuya dikkat çektiği malumdur. Bu da faydalı olabilir. Biz bu konuyu bir fezleke ile bitirelim istiyoruz. İleride akaide dair yazacağımız kitabın içine girmek üzere dosyasına konmuştur.
O fezleke mi?
Gelecek yazımızda inşallah.