Çanakkale 2015 İçin Ne Yaptık?
14 Mart 2010 günü, Vakit’te, “Çanakkale Zaferi’nin 100. yılı için şimdiden hazırlanmamız gerekir” demiş ve bu konunun bizzat Cumhurbaşkanlığınca organize edilmesi gerektiğini söylemişim. Hatta, konuyu Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğine de maille iletmişim.
Gazetede şunu yazmışım:
“Pek çok konuda ‘bilmem ne yılı’ diye kutlamalar yapılırken, bugünkü varlık sebeplerimizin en önemlilerinden birisi olan Çanakkale Zaferi’nin 100. yılını, her yıl gibi geçiştirmek, orada şehit olanların kemiklerini sızlatır. Bu yüzden, topyekun bir hazırlıkla, tek bir insandan, en küçük birimden en büyük birimlere kadar, Çanakkale Zaferi’nin 100. yılını kutlama hazırlıklarına şimdiden başlanmalıdır. Türkiye 1 Ocak 2015 gününden itibaren, 365 gün boyunca, tüm sosyal, kültürel, ekonomik faaliyetlerini, 100. yıla göre hazırlamalı ve hatta 5 yıllık yatırımlarını bile buna göre planlamalıdır.
Zafer’in 100. yılı, sadece yurt içine değil, tüm dünyaya yönelik bir şekilde organize edilmeli; gerekirse uluslar arası şirket ve kuruluşlar devreye sokularak Çanakkale hatırası, insanlık tarihinde yenilenmeli ve kalıcı barışın sağlanması konusunda bir manivela hâline getirilmelidir. Yani bu vesile ile haksız savaştan barış çıkarılabilmesi için, Türkiye önderlik etmelidir.
Çanakkale Zaferi’nin 100. yılı münasebetiyle ilgili organizasyonların başında mutlaka Cumhurbaşkanlığı olmalıdır. Tüm resmî ve sivil kurum ve kuruluşların aktif olarak katılacakları komiteler, müteselsil olarak teşkilatlanmalı ve zirvede Cumhurbaşkanlığı makamı yer almalıdır. Şimdiden, Cumhurbaşkanlığı, böyle bir yapılanma içine girerek, projeler üretilmesi için yarışmalar düzenlemeli, günlük hayatımızın en küçük parçasından en önemli kısmına kadar her yerde Çanakkale Zaferi, nakış nakış işlenmelidir. Dünya çapında romanlar yazılması, filmler yapılması, tiyatrolar sergilenmesi ve belgeseller çekilmesi, sempozyumlar, kongreler düzenlenmesi için herkes ve her kurum seferber olmalıdır.
2015 yılı, çok önemli bir yıldır. Bu vesile ile Gelibolu yarım adası, baştan sona yaşanan trajediyi yansıtacak şekilde dizayn edilmeli; ulaşım, bilgilendirme, barınma gibi konular halledilmelidir. Siperler ve savaşın en yoğun yaşandığı yerler, hareketli heykellerle donatılmalı, ses ve ışık efekti ile savaş sahneleri, devamlılık arz edecek şekilde canlandırılmalıdır. Ayrıca, yarım ada, uygun bir projelendirme ile mini raylı sistemle gezilecek hâle getirilmelidir.
Düşünüyorum da, 5 sene içinde hazırlanacak binlerce faaliyet ile hem Çanakkale’de şehid olan dedelerimizin ruhları şâd olacak, hem de bu zafer için en güzel şiiri söyleyen Mehmet Akif’e lâyık olan bir nesil; ‘Âsım’ın nesli’ olduğumuzu gösterebileceğiz. Unutturulan veya en basit haliyle ruhundan arındırılıp bir ‘divizyonlar savaşı’ şeklinde sunulan Çanakkale Zaferi gibi bir zafer, millî mefahirimiz içinde olmayacak da ne olacak?...
Haydi!... Herkes, hep beraber, fert fert, başkasının ne yapacağını düşünmeden, birilerinin söylemesini beklemeden Çanakkale 2015’e hazırlanalım!...”
***
Bu cümleleri 2010 yılında sarf etmişim. 5 yılda ne yapmışız? Çanakkale konusunda gelmiş-geçmiş en duyarlı hükûmet olan bu hükûmet bile bütün dünyaya Çanakkale’yi öğretemiyorsa, yazık hâlimize!...
Yaptıklarımız değil, yapmadıklarımız meydanda.
Atalarımın, Çanakkale Gazisi dedem Çolak Halil’in şanına lâyık bir yıl olmayacak bu yüzüncü yıl.
Dedeme karşı utanıyorum… İçim sızlıyor…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.