Seçimlerde Hile Yapılabilir
Önümüzdeki̇ seçimler bazı şahıslar ve kurumlar için bir ölüm kalım seçimi olacaktır. İsim vererek kimseyi suçlamam ama birileri hile yapmak isteyebilir. Bunlara karşı mutlaka çok sıkı ve sağlam tedbirler alınmalıdır. Seçimler serbest, hilesiz olmalı, oy sayımları açık seçik ve dürüst yapılmalıdır.
MÜSLÜMAN adaylar, seçimi kazandıkları takdirde, Meclise girebilmek için yapmaları gereken yemini uzun uzun düşünmeli ve incelemelidir. Bu yemin son derece veballi, tehlikeli, ağır, yakıcı bir yemindir.
TÜRKİYE siyasetinin en mühim eksikliği vasıftır, kalitedir. Siyasete mutlaka kalite getirilmelidir. Hem iktidar, hem muhalefet çok kaliteli olmazsa hiçbir problemimiz, krizimiz halledilmez.
MECLİS’teki her partinin, Uruguay’ın eski başkanı Mujica’ya benzer enteresan vekilleri bulunmalıdır. Mujicanın özellikleri neydi? (1) Maaşının yüzde 9’unu her ay fakirler fonuna yatırırdı… (2) Başkanlık sarayında oturmaz, şahsına ait fidanlıktaki iki gözlü kulübede kalırdı… (3) Makam arabasına binmez, 1987 modeli külüstür VW otomobiliyle gezerdi…
MECLİS içinde ağır, seviyesiz, müstehcen küfürler savuran milletvekillerinin vekilliklerinin düşürülmesi konusunda bir kanun çıkartılamaz mı?
VEKİLLERİN siyasî hürriyet konusunda dokunulmazlıkları olmalıdır ama akçalı işlerle, yolsuzlukla, nüfuz ticaretiyle, yüz kızartıcı suçlarla ilgili dokunulmazlıkları olmamalıdır.
MUHALİF partiler son derece etkili, kaliteli, doğru dürüst, ciddî muhalefet yapmalı, yapabilmelidir. Bu da kaliteli vekillerle olur.
İŞ sahibi, müteahhit, patron milletvekilleri, hizmetleri boyunca devlet, belediye, kamu işleri almamalıdır.
***
VAKİT DARALIYOR
ARTIK vakit daralıyor… Günler, haftalar, birkaç ay… Güneşteki patlamaların, ateş fırtınalarının dünyamıza tesiri vardır. Ay yüzünden denizlerde gel git hareketleri olmuyor mu?
Yanardağ patlamaları fizikî patlamalardır. Sosyal, siyasî patlamalar da olur. Tarih büyük patlamaları yazar durur.
Depremler de iki türlüdür. Fizikî depremler, sosyal siyasî depremler.
Bazen kafeslerdeki kuşlar çılgınca çırpınır, onlara bir şeyler mâlum olur.
Minicik karıncalar yuvalarından dışarıya fırlar.
Durup dururken denizlerin geri çekilmesi, suların renginin değişmesi, gökte her zaman görünmeyen acayip bulutların, şurada burada yerin çöküp büyük ve derin çukurlar oluşması hep birer alamettir.
İnsan gafildir… Maddeci insanlarda sezgi gücü kalmamıştır.
Aklı fikri para kazanmak, yemek içmek, cinsel zevk almak, israf etmek, lüks bir hayat sürmek olan kişiler afetlere ve felaketlere karşı tedbir alamazlar.
Bu yazımı okuyan Müslümanlara, hiç gecikmeden ihlasla sadaka vermelerini tavsiye ediyorum. Hiç bir şey olmasa, sadaka vermiş, Allahın rızasını kazanmış olurlar.
Sadaka belaları def’ edermiş.
Sadece sadaka ile bitmez tabiî. İtikadını tashih etmek, dosdoğru namaz kılmak, ahlakını düzeltmek de gerekir.
Siyasî, sosyal yanardağlara kulağınızı dayarsanız derinden gelen homurtular duyacaksınız.
Kendinizi, çoluk çocuğunuzu fitne ve fesat yanardağlarından uzak tutunuz.
Kepenklerinizi kapatmazsanız vitrin camlarınız kırılabilir.