Reçete: Çanakkale Ruhunda
Şubat ayı şehitler ayıydı. Mart ise tarihin en önemli kavşak noktalarının bulunduğu, meydan savaşlarının yapıldığı, zaferlerin kazanıldığı, destanların yazıldığı kutlu bir ay. Hafta içi 12 Mart’ta İstiklal Marşımız’ın kabulünün 94. yıldönümünü kutladık. 18 Mart’ta ise dünyanın en kesif ordularına diz çöktürülen Çanakkale Zaferi’nin 100. yıldönümünü kutlayacağız. Bir milletin topyekûn varlık ve yokluk mücadelesinin, İslam’ın son kalesi Anadolu’nun kurtuluşunun üzerinden tam 100 yıl geçmiş. İçinde bulunduğumuz durumun tespiti adına 100 yıllık esaslı bir muhasebe yapmak için önemli bir zaman diliminin içinde bulunuyoruz.
Neredeydik nereye geldik?
Kurtuluş Savaşı’nı veren kahraman Mehmetçik, vatan için toprağa düşen kınalı kuzular, aziz şehitlerimiz, milli marşımızı yazan Mehmet Akif bugünlerimizi görseler acaba nasıl değerlendirirlerdi…
Belki bu soruyu kendimize her gün yüzlerce kere sormamız lazım.
Önceki gün rutin gündem toplantımızda ilginç bir istatistik vardı masamızda. Durup düşünmemiz gereken kahreden rakamlardı bunlar. Son 66 günde 66 kadın hunharca katledilmişti. Namus düşmanlığı son dört yılda ikiye katlanmış. Milliyetçi maneviyatçı bir gazete olarak bu rakamların üzerinde hassasiyetle durmamız gerektiğine inanıyoruz. Çanakkale’yi geçilmez kılan “Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli” mücadelesi, “Bu ezanlar, ki şehadetleri dinin temeli, / Ebedî, yurdumun üstünde benim inlemeli” azmi, imanı, şehadet aşkı ve inancıydı.
Batılılar bunu çok iyi gördüler. Strateji ve siyasetlerinde değişikliğe giderek maddi alanda yok edemedikleri bir milleti, mana alanında çökertmek için planlarını revize ettiler. Araç olarak da medyayı kullandılar.
Malum medyanın halini görüyorsunuz. Gün geçmiyor ki aziz şehitlerimizin ruhunu inciten, kemiklerini sızlatan bir müptezellik sergilenmemiş olsun.
Ya Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Geleneğine bağlı dindar nesil” idealini kavrayamamış idarecilerimiz?
Hafta içindeki haberlerimizden gördünüz…
Kadıköy’de CHP’li belediyenin desteği, mülki idarenin oluruyla henüz 13-14 yaşlarında ve aralarında yetim-öksüzlerin de bulunduğu çocuklara, jüri üyeleri pavyonculardan oluşan bir dans yarışması düzenlendi. Haberimiz üzerine Valilik harekete geçip soruşturma başlattı. Dileriz en kısa sürede bu rezalete son verilir.
Peki üniversitelerimiz? Bahar ayları geldi. Gençlerimize Çanakkale Ruhu’nu aşılamak en önemli gayelerden birisi olmalı değil mi?
Ama öyle olmuyor işte. “Şenlikler” ve “özgürlük” adı altında bahar aylarını üniversite kampüslerini en iyi şekilde ya bölücü terör örgütü yandaşları ya da eşcinsel dernekleri değerlendiriyor. Yine geçen hafta haberlerimizde yansıttık. İstanbul’un en saygın üniversitelerinden birinde bir salon eşcinsellere tahsis edildi. Bir başka üniversite ise sergi salonunu terör örgütü yandaşlarına bıraktı. Salonu öyle bir hale getirmişler ki, PKK ininden ayırt edene aşk olsun. Ve Kars Kafkas Üniversitesi’nde “Bayburt Bayburt olalı böyle zulüm görmedi” hikayesini akıllara getiren, salsa, zumba, oryantal kursları açılması…
Kahrolmamak elde değil.
***
Bir anekdot olarak İsmet Paşa’nın Kurtuluş Savaşı’ndan hemen sonra “Millet olarak bir yüz yıl daha kazandık” dediği aktarılır.
Yukarda da dediğimiz gibi bütün bunlar Batı’nın bizi içerden çökertme, çürütme, bölme ve parçalama planlarıdır.
Etrafımız ateş çemberi.
Önceki gün Suriye’deki iç savaş 5. yılına girdi. Ne kadar insanın hayatını kaybettiğini, evinden barkından olduğunu, tahmin etmek dahi güç. Osmanlı döneminde birlik ve bütünlük içerisinde en müreffeh en huzurlu günlerini yaşayan cânım memleket tarumar edildi. Şimdi Amerikan&İngiliz&Siyonist ittifakıyla üzerinde devletçikler kurma planı adım adım işliyor. Irak zaten param- parça. Libya, Mısır, Filistin, Yemen’deki durumlar herkesin malumu. Hergün yüzlerce Müslümanın kanı akıtılıyor. Garip olansa çoğunlukla Müslüman Müslümanı öldürüyor. Ölen de öldüren de Müslüman.
Çanakkale’yi geçilmez kılan o ruha, Müslümanlar arası ittifaka, vahdete ne kadar muhtacız.
Allah (cc) bu ülkeyi tefrikanın, fitnecinin şerrinden korusun, Çanakkale ruhunu bütün İslam coğrafyasına nasip eylesin. (Amin)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.