Allah’ın Sınırlarını Çiğneyenler Helâk Olur
KUR’ANDA “Kısasta sizin
için hayat vardır” buyrulmaktadır…
Kur’an, ailede erkeğe başkanlık vermektedir.
Bugünkü Ceza Kanunumuz millî ve sosyal bünyemize kesinlikle uygun değildir ve toplumun yıkılmasına sebep olacaktır. Olmaktadır da…
Bugünkü Medenî Kanunumuz, toplumun temeli olan aile kurumunu çökertmektedir. Nitekim çökertiyor…
Feminizm bozuk ve sapık bir ideolojidir.
AB norm, kriter ve ölçülerinin hepsi bize uymaz.
Kendi Ceza ve kendi Medenî kanunlarımızı hazırlayıp yürürlüğe koyup uygulamazsak çökeriz.
İslamın temel değerlerinden biri iffet ve namustur. Bu ikisine önem vermezsek yine çökeriz.
İslama, Kur’ana, Sünnete göre zina suçtur, büyük günahtır, ağır cezası vardır. Zinayı suç olmaktan çıkartan bir İslam ülkesi ayakta duramaz.
İslamda, Kur’anda zina suçu, recm diye bir şey yoktur diyenler yalancıdır, kezzaptır.
Resulullah Efendimiz (Salat ve selam olsun ona) recm cezası hükmü vermiş ve bunu uygulatmıştır. Yalancılardan başkası bunu inkâr ve red etmez.
Avrupada ahlakın gerilemesi, iffet değerinin yitirilmesi, seks serbestliği olması, nikahsız birlikte yaşanması, nikahsız çocukların çoğalması, bazı kiliselerde eşcinsel nikahlar kıyılması bizi bağlamaz. Bu kötülüklerde onlara uyarsak çökeriz.
Karma eğitim çökertir.
Kışın en soğuk günlerinde birileri niçin mini etek giymektedir?
Müstehcen yayınlara dur diyecek bir güç yok mudur?
Kadın hakları diye yırtınanlar niçin TC vesikalı KDV’li gelir vergili polis korumalı yasal, hiyenik (!) ve resmî seks köleliğine karşı çıkmıyor?
Paraya, zenginliğe, lükse, konfora, sekse, azgınlığın her türlüsüne, kumara, şans oyunlarına endeksli bir toplum çökmeye mahkumdur.
Bir İslam toplumu madde ile değil, öncelikle mâneviyat, hikmet ve ahlakla ayakta durur.
Allahın sınırları vardır, onları çiğneyenler tokat yer, sille yer, azaba uğrar ve yıkılır.
Adalet mülkün temelidir.
Adalet sarsılırsa her şey bozulur, yıkılır.
İnsanların sadece bilgili ve kültürlü olması yeterli değildir. Bilgi ve kültürün doğru olması gerekir.
Kötülüklerle mücadele etmeyenler de, bizzat kötü olmasalar bile, mücadele etmedikleri için kötüdür.
Riba Müslüman bir ülkeye uğur, bereket, meymenet, huzur getirmez. Ribacılar, Kur’ana göre, Allaha ve Resulüne savaş ilan etmiştir ve Mevlayı değil, belalarını bulur.
Müslümanların alimleri, fakihleri, fazılları, ziyalıları lisan ve kalemle emr-i mâruf ve nehy-i münker yapmazlar, bana ne derlerse sorumlu olurlar, vebal altında kalırlar.
Bildikleriyle âmil olmayanların, dilleri ve işleri birbirine zıt olanların yeri Cehennemdir.
Tarih bize, ülkeleri kendi beyinsizlikleri yüzünden harap olan kavimlerin kıssalarını anlatıyor. Bunlardan ibret alıyor muyuz?
Bir İslam toplumu kesin farzları yerine getirmez, yasakları kesin haramları işlerse iflah olmaz.
İslam dininin fuhşiyyat=azgınlık olarak kabul ettiği kötülükleri açıkça açıkta küstahça meydan okurcasına işleyen Müslüman bir toplum batacaktır,
Nasıl batacaktır? Topyekûn batacaktır. Kurunun yanında yaş da yanacaktır. Kendilerini iyi, sâlih, düzgün sananlar, kötülüklerle imkânları derecesinde mücadele etmezlerse suçlu, sorumlu, veballi, günahkar olur.