Yıllarca okuduğumuz yasinler, fatihalar yerini bulmuş mudur diye düşünürken Cumhurbaşkanı’nın can alıcı bir konuya vurgu yapmasını oldukça önemli gördüm.

“Bu gömlek bu vücuda dar geliyor.”

Bu da kaderin cilvesi mi diyelim…

Dertli bir milletiz… Batılılaşma’ya biat edilmedi diye bu ülkede azmı insan asıldı? 

Az mı kan verdik, az mı can verdik… 

Çağdaşlık adına vaftiz edilmiş bir kambur var sırtımızda.

Bir asra yakındır bu topraklar çırpındığı halde olmuyor.

Gecekonduda yaşayanlar bilir, ne kadar tamir etsen de yine adı gecekondudur. Ancak bir şey var, gecekonduyu yerle bir edersen kurtulursun…

Bunca çırpınma, bunca efor yine de olmuyor. 

Çünkü bu düzenin kuruluş aşaması Lozan masasındaki şartlara bağlanmıştır.

Biz o masaya kazanarak değil, kaybederek oturduğumuz için kaybederek kalktık.

Hâlâ da kaybediyoruz.

AK Parti iktidarında yapılanları görmezlikten gelme gibi bir niyetim yok, yine de üretim dünya standartlarına göre yetersiz. 

En azından donma noktamız vanaya bağlı. 

Adamlar vanayı kapatsa donarız…

Yatırımları bir kenara koyarak umumi manzaraya şöyle bir bakalım.

Herhalde hürriyetten tek anladığımız, Hollywood artistlerine taş çıkartacak cinsinden soyunmak. Kadın teşhiri üzerinden çağdaşlık oluşturmak…

Devir çağdaş ve laik olana itibar ediyor…

Bu da karın doyurmuyor.

Ülkenin kızlarını meydanlarda teşhir ettirerek domates güzeli seçiyoruz da sanatın güzelini seçmek diye bir derdimiz yok… 

Cinsiyet sergilemede ortalıklara dökülmüşlüğümüzden geri adım atamadık.

Kim ne derse desin, “Bu gömlek bize dar geliyor” diyecek cesareti gösteren bir Cumhurbaşkanı’nı kutluyorum. Şimdiye kadar bu cesareti kimseler gösteremedi. 

Açıkçası Cumhurbaşkanı devrim diyor.

Öze dönelim diyor…

Ne var ki “bu düzen değişmeli” diyen devrimci amigolardan ses yok.

Uşaklar hani devrimci idiniz?

Onların devrimi Lozan’ın bir başka benzeri...

Yerli kaynaklara dönmek, tarihi yeniden ele almak, düşenleri toplayıp harmanlamak yerine ya Mao diyecekler veya Stalin… Veya emperyalizmin maşası demokrasi…

Al birini vur öbürüne… 

İttihatçılar bu coğrafyaya emperyalizmi getirdiler. Çanakkale’de verdiğimiz bunca şehidin ardından tek bir kurşun atmadan Anadolu Batı kültürüne peşkeş çekildi.

Öyle dediler: “Kanla irfanla kurduk biz bu cumhuriyeti…”

Onun için koca Osmanlı’ya giydirdikleri dar gömlek yüzünden bu ülke bir asırdır yerinde sayıyor. Hep dökülüyoruz, yıkılıyoruz...

Batılılar Ortadoğu’yu pazar halinde görüyorlar. O yüzden uyanma onların hiç işine gelmez. Bu millet uyanırsa Batı önemli bir pazarını kaybedecek.

O kadarla kalmaz, diğer uyuyanlar da uyanır.

AK Parti bu fırsatı ilk dönem yakaladığı halde değerlendiremedi. Referanduma yolladığı işlerin de bir kısmı randımanlı çıkmadı.

Demek oluyor ki Allah (cc) fırsatı verir, kadrini bilmezsen alır elinden.

Üstelik bu işi yapacak, yani gömleği değiştirecek kadrolar da önemli.

Devşirmelerle bu iş hiç olmaz…

Belki de üstümüze başımıza bulaştırırız.