Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Ben bir Deniz Feneri bağışçısı ve gönüllüsüyüm

Ben bir Deniz Feneri bağışçısı ve gönüllüsüyüm

Ben de milyonlarca insan gibi Türkiye’deki Deniz Feneri’nin bağışçısı ve gönüllüsüyüm. Param olduğu zaman para bağışlarım, param yoksa eşya bağışlarım ve daha da önemlisi kitap bağışlarım. Bağışladığım bütün her şeyin makbuzu evimdedir.
Ayrıca bağışladığım ne varsa istediğim zaman gidip, hesabını sorar ve nereye, kime, ne zaman, nasıl gittiğini öğrenebilirim. Sadece ben değil, Deniz Feneri’ne toplu iğne bağışlayandan tutun da en yüksek meblağ bağışlayana kadar herkes gidip didik didik edebilir.
Bağışçılardan önce zaten İçişleri Bakanlığı, virgülünden noktasına kadar yılın belli aylarında inceler ve her incelediklerinde de teşekkür ederek gittiklerini bilirim. Ne paranın ne pulun ne de bir kurşun kalemin heba edilmesi mümkün değildir.
Ayrıca Deniz Feneri’nin kayıt ve yardım sistemi, Türkiye’deki diğer yardım kuruluşlarına örnek olarak gösterildiği gibi, yabancı ülkelerdeki sivil toplum kuruluşlarının da itibar ettiği ve örnek alarak uyguladığı bir sistemdir.
Yardım faaliyetleri bütün dünyadan izlenen Deniz Feneri’nin felaket bölgelerine nasıl yardım ulaştırdığını incelemek üzere gelen yabancı heyetlerin hayran kalıp; “En küçük bir kayıp bile mümkün değil” diyerek övdükleri bir kuruluşa, hayır ve hasenattan nasipsiz navraksızların, mübarek Ramazan-ı Şerif’i milletin burnundan getirme gayretleri boşa çıkacaktır.
Deniz Feneri’nin kapısı; kafir, müslüman, münafık, mü’min, ateist, kim olursa olsun, herkese sonuna kadar açıktır. İsteyen istediği gibi gidip, bilgi alabilir ve soracakları varsa sorabilir. Kimsenin çekinmesine gerek yok. Hakk’a açık olan kapı, halka da açıktır.
Yüzyılın iyilik hareketi olarak yola çıkan Deniz Feneri’ni yola çıktığı günden bu yana takip eden biriyim. Yardımların nasıl yapıldığını zaman zaman yerinde gördüm. Bir ekmek alan insanın gözüne de baktım, çamur içinde yatan ve dört duvar arası görmeyen insanlara ev kiralandığında onların yüzlerine ve gözlerine de baktım.
Benim görebildiklerimi, kursaklarına haram para girmiş ve herkesi de kendileri gibi zannedip; yetim, dul ve şehit hakkı gaspçılarının bilmesi ve anlaması mümkün değildir. Allah onların gözlerini kör etmiş, kalplerini katılaştırmıştır. Kalp katılığı, insanın beş duyu organını yok eden bir hastalıktır.
Endonezya’da, Pakistan’da, Yozgat’ta, Armutçuk’ta, Ankara’da, İstanbul’da, Denizli’de, Diyarbakır’da, Erzurum’da, Kastamonu’da velhasıl ülkemin her yanında, Deniz Feneri’nin faaliyetlerini santim santim izlemiş ve şahitlik etmişimdir.
İçinde azıcık iman taşıyan hiç kimsenin, Deniz Feneri’nin yaptığı faaliyetlerden şüphe etmesine ve kafasına bir soru işareti gelmesine gerek yoktur. Şüphesi ve endişesi olanlar, Deniz Feneri’ne müracaat edemezlerse, bana müracaat etsinler, gidip birlikte ziyaret edelim ve ne soracaklarsa her sorularına açık yüreklilikle cevap alsınlar.
Geçmiş iktidarların, fakir ve fukaranın boğazına gidecek paraları şimdiye kadar Aydın Doğan ve benzerlerine kaptırması yüzünden zorda kalan ailelere, aziz milletimiz Deniz Feneri ve diğer yardım kuruluşları aracılığıyla sahip çıktı ve Deniz Feneri, 10 milyon muhtaç insana ulaşarak, kursaklarına sıcak çorba, üstlerine örtü, ocaklarına yakacak sağladı.
Ne zaman ki AK Parti iktidarı hortumları kesmeye başladı, ne zaman ki devlet muhtaç ailelere gitmesi gereken imkânları rantçılara değil, bizzat ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaya başladı, Doğan Grubu ve beslemeleri de millete ve hayır işlerine bayrak açtı.
Böyle yaparak Almanya’daki Deniz Feneri Derneği üzerinden, Türkiye’deki Deniz Feneri’ne saldırıp, milyonlarca muhtaç ve ihtiyaç sahibi insanın geleceğini karartacaklar. Lakin asla beceremeyecekler. Bu millet; hem kendi karnını hem de muhtaç olan vatandaşların karnını doyuracaktır ve ihtiyaçlarını giderecektir.
Deniz Feneri, yüzyılın iyilik hareketini sürdürecektir. Bütün “namuslu” ve “şerefli” vatandaşlarımız gidip bilgi alabilirler. Deniz Feneri yetkilileri de kim hangi konuda ne bilgisi istiyorsa vermeye hazırdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi