Soma, Lastik Ayakkabı ve Anneler Günü
Bugün anneler günü…
Diğer günlerde hatırlanmayan anneler hatırlanıyor!
Geçen, tüketilen, tükettirilen, hatta kimilerine göre yapay bir gün…
Anneler günü denildiğinde hayal edilen; hediyeler, güzel sözcükler, düşünceler…
Tüm bunlar düşünülen, düşünülmek istenenler…
Çünkü genellikle düşünceler, hayaller kötüyü çağrıştırmaz, olumluyu görselleştirir, hepimizin yaptığı gibi…
Birçoğumuzun aklına da benzer çağrışımlar gelişiyordur.
Öte yanda ise balık hafızalı bir toplum olduğumuzdan dolayı unuttuklarımız var.
Tıpkı Soma’daki 76 yaşındaki Ayşe Nine gibi…
“Oğlum yüzme bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?”
Soma’daki maden kazası sonrasında oğlu Tezcan’ın göçük altında kaldığını öğrenen 76 yaşındaki Ayşe Nine söylemişti bunları…
“Oğlumun iyi haberlerini bekliyorum bulun getirini onu bana” diyordu gazetecilere…
Baba Recep de aynı duygulardaydı…
Konuşmakta zorlanıyorlardı, gözlerindeki çaresizlik yürekleri delecek cinstendi.
Çok sürmedi, kötü haber tez geldi, Tezcan’ın cansız bedenine ulaşıldı...
Aileye kötü haber verildi…
Tıpkı resmi rakamlara göre 302 madenci ailesine ulaştırılan haber gibi.
***
Gönül isterdi ki devlet erkânı, siyasiler aralarındaki iktidar mücadelesine biraz ara verselerdi de bu sene anneler gününü Soma’da geçirselerdi.
Hatta milletvekilleri bas bas bağıran, garip şarkılarla yaptıkları propagandalar yerine, illerindeki şehit annelerini ziyaret etselerdi.
Çok zor değildi...
Soma’ya gidip yerde vatandaş tekmeleyeceklerse ve sonrasında da bunu savunmaya kalkacaklarsa yanlarına bile yanaşmasınlar o temiz insanların…
Unutmuş gibi görünsek de unutamayız biz o tekmeyi. Çünkü sadece yerdeki madenci yakınına değil, yüreklerimize işledi…
Tıpkı işçiler göçük altındayken “kredi borçlarını erteledik rahat olsunlar” diyen devlet büyükleri(!), tıpkı daha gelmemiş faturaları “telefon hattı borçların sildik” diyen ince düşünceli GSM operatörleri gibi!
***
Fani hayatlarda geride bırakacaklarımız, yaptıklarımız, yapamadıklarımız, günahlarımız, sevaplarımız olarak ahirette karşımıza çıkacak.
Ancak bazıları bu dünyadan hiç gitmeyecekmiş gibi güç, para ve şöhret hırsıyla yanıyor.
Onlar böyle hırslarıyla, nefisleriyle mücadele verirken, Somalı Ayşe Nine, ona “dar gelmeyen” lastik ayakkabılarıyla oğlunun mezarı başında gözyaşı döküyor.
***
BARZANİ TÜRKİYE’YE MÜTEŞEKKİRMİŞ
Ayn el-Arap’ı (Kobani) PYD’nin almasından dolayı Peşmerge başı Barzani Türkiye’ye teşekkür etmiş ve eklemiş “Türkiye olmasaydı Kobani’yi alamazdık”.
Çok değil yakın bir zamana kadar PKK’nın karşısında olduğu için Peşmergeyi güçlendirmeliyiz diyenlerin bu konuya ne diyecekleri merak konusu.
Çünkü bilindiği gibi Kobani şu anda PKK’nın Suriye uzantısı PYD’nin kontrolünde.
Aynı zamanda Barzani, Washington’da devlet başkanıymış gibi ağırlanırken “Kürdistan için referanduma gideceğiz” demesi de ayrı bir konu.
Tüm bu açıklamalara Türkiye’den herhangi bir yorum gelmemesi de düşündürücü.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.