Türkiye’nin dış politikası yaklaşık yarım asırdır çevresindeki gelişmelere göre şekilleniyor. Krizler, savaşlar, işgaller ve diaspora faaliyetleri arasında sürekli savunmada olan bir dış politikamız var. Atak durumuna geçemeyen ve her gelişmeden yaprak gibi etkilenip, savrulan bir anlayış bu…

I. Körfez Savaşı, Irak işgali, Kardak krizi, Ege’deki Yunan tacizleri, ABD’deki Ermeni diasporasının faaliyetleri ve her yıl 24 Nisan’da Amerika başkanı “soykırım” diyecek mi, demeyecek mi tedirginliği… İlk akla gelen örnekler…

ABD ve İngiltere gibi küresel politikaların başat aktörleri için durum böyle değil… Birbirlerinden çok farklı olarak lanse edilen Bush ve Obama’nın Irak politikasında çok büyük bir fark bulunmuyor. Biri işgal etti, diğeri sömürdü. Liderler, partiler değişse de kendi ülkelerinin dış politika anlayışları büyük değişkenlik göstermiyor. Çünkü birey ve partilerden önce devlet politikası geliyor.

Son günlerde Güney Azerbaycan Türkleri adeta tek başlarına İran’ın baskılarına karşı direnmeye çalışıyorlar. Ancak Türkiye’deki tek bir siyasi parti bu duruma tepki göstermiyor. 

Tepki göstermedikleri gibi neler olup bittiği konusunda da çok bilgilerinin olduğunu sanmıyoruz. 

Hal böyle olunca Türkiye dışında dünya üzerinde yaşayan Türklerin haklarının ve hukuklarının korunması gerekiyor. 

Çok yakın bir zamana kadar “Doğu Türkistan” herkesin dilindeydi. Ama şimdi, hatırlayan kalmadı. Bu iş böyle olmaz… 

İşte o yüzden Türk diasporasının sağlam temeller üzerine inşa edilmesi gerekiyor.

YÜZÜNCÜ YILINDA ERMENİ MESELESİ

Türk diasporası demişken elime önemli bir kitap geçti; 100.Yılında Ermeni Meselesi… Editörlüğünü Hakan Boz’un yaptığı çalışmada birçok önemli yazarın makalesi bulunuyor.

Ermeni Diasporası’nın yoğun dezenformasyon çalışmalarına karşı desteklenmesi gereken, büyük bir emekle hazırlanmış, özenli bir çalışma.

Türkiye’nin milli meselelerdeki üretkenliği son derece azdır. O bakımdan çalışmanın önemi daha da artıyor.

Aygan Yayıncılık’tan çıkan kitapta, Selimhan Yeniacun, Hasan Oktay, Gürbüz Mızrak,  Erhan Güllü, İlyas Kara, Yaşar Kalafat, Özer Özocak, Alper Özcan, Turan Esen, Ali Asker, Taner Tatar, Ebru Çoban Öztürk, Yıldız Deveci Bozkuş, Keisuke Wakizaka gibi alanlarında tanınan, uzman kişilerin makaleleri bulunuyor.

Kitabın editörü Hakan Boz, kitabıyla ilgili çalışmanın stratejik önemine vurgu yapıyor: “Ermeni Diasporası, ‘soykırım’ retoriğini adeta Nazi Almanyası’nın propaganda yöntemleriyle destekleyerek Türk Milletini aşağılama, değersizleştirme ve insanlık dışı gösterme çabası içerisine girmektedir. Bu durum apaçık Türk Milleti’nin ağır bir psikolojik operasyonun hedefi haline getirildiğini göstermektedir. Yüzüncü Yılında Ermeni Meselesi ‘İddialar, Yalanlar, Gerçekler’ isimli bu kitap hem bir asırdır devam eden “soykırım” iddialarının değişik açılardan çekilmiş en ilginç fotoğraflarını göstermeyi hem de Türk-Ermeni ilişkilerini yakın kadraja alarak geleceğe yönelik ipuçları vermeyi hedefliyor.” 

Kitapta emeği geçen herkesi kutluyorum. Böylesine önemli bir eserin kütüphanelerimiz+de bulunması gerekiyor.