Laik Solcular Nal Toplamaya Mahkûmdur
TÜRKİYE’DE hiçbir zaman ve devirde laiklik olmamıştır. Laiklik denen şey laikçiliktir, din düşmanlığıdır, temel insan haklarının çiğnenmesidir, egemen azınlığın çoğunluğu ezmesidir, vesayet sistemidir, bir tür faşizmdir. Müslüman çoğunluk elbette böyle bir laikçiliği benimsemeyecekti, nitekim benimsemedi, reddetti.
Farz edelim, laikçilik yok, laiklik var. İslam dini ve gerçek Müslüman bunu da kabul etmez, benimsemez.
Batıda bir açıdan doğru olan laiklik İslam dünyasında doğru olmaz, meşru olmaz, haklı ve makul olmaz.
Laiklik bir insan hakları değeri midir? Kesinlikle değildir. Bana, laikliği bir hak ve vazife olarak gösteren tek insan hakları beyannamesi, sözleşmesi gösteremezsiniz.
Laiklik mi önce gelir, din hürriyeti mi? Elbette din hürriyeti önde gelir, çünkü bu hürriyet temel insan haklarının ve hürriyetlerinin vaz geçilmez ana maddesidir.
Müslümanların din, inanç, inandığı gibi yaşamak, çocuklarını dindar yetiştirmek haklarını ve hürriyetlerini inkâr eden, ezen, çiğneyen, yok eden veya kısıtlayan bir laiklik meşru mudur, hak mıdır, âdil midir? Kesinlikle değildir.
Şu yapılanlara bakınız:
Laiklik adına ulema ve fukaha yetiştiren İslam medreseleri kapatılmıştır.
Laiklik adına din eğitimi yasaklanmıştır.
Laiklik adına tasavvuf tekkeleri ve tarikatları kapatılmıştır.
Fes, sarık, arakiye giymek yasaklanmış, şapka giyilmesi mecburi kılınmış, bunu tenkit edenlerin bazısı asılmıştır.
Laiklik adına ordudaki camiler kapatılmış, din ve moral subayları kadro dışı bırakılmıştır.
Laiklik adına Ezan-ı Muhammedî okumak yasaklanmış, okuyanlara cani muamelesi yapılmıştır.
Laiklik adına, Fatih’in vakfiyesindeki lânet şartına aldırılmadan Ayasofya camilikten çıkartılmış, müze yapılmıştır.
Laiklik adına Ceza Kanununun 163’üncü maddesi ile Müslümanlar ağır ceza mahkemelerinde yargılanıp ağır hapis cezalarına çarptırılmıştır.
Laiklik adına din eğitimi yasaklanmıştır.
Laiklik adına millî alfabe yasaklanmış, yerine zorla devlet terörüyle Latin yazısı ikame edilmiştir.
Laiklik adına İslam’a ve Müslümanlara hakaret edilmiş, ikinci sınıf vatandaş, sömürge yerlisi muamelesi yapılmıştır.
Laiklik adına on binden fazla tarihî cami ve mescit, medrese ve tekke, diğer vakıf eserleri satılmış, yıkılmış, kiraya verilmiş, talan edilmiştir.
Laiklik adına bütün eski İslam kabristanları düzlenmiş, yahut üzerlerine bina yapılmıştır.
Laiklik adına çoğunluğa kan kusturulmuştur.
Türkiye’deki solcu akımlar laik kaldıkları, çoğunluğun temel hak ve hürriyetlerini kabul etmedikleri müddetçe başarısızlığa, müzmin muhalif olmaya mahkûmdur.
Solcular başarılı olmak istiyorlarsa, boş ve kof edebiyatı bırakıp aşağıda sayacağım işleri yapmak zorundadır:
1. Ayasofya’nın tekrar cami yapılmasına öncülük etmek.
2. Tarikat tekke ve zaviyelerinin açılmasını istemek ve bunu vaat etmek.
3. Erkekler ve kadınlar için yüzde yüz kıyafet, serpuş ve tesettür hürriyetinden yana olmak.
4. İslam medreselerinin açılmasını sağlamak.
5. İslam vakıflarının devletten ayrılmasını sağlamak.
6. Hilafetin yeniden kurulmasını istemek ve o yolda çalışmak.
7. İngiltere’de olduğu gibi Şeriat mahkemeleri açılmasından yana olmak.
8. Millî kimlik ve millî kültür için çalışmak.
9. Yakın tarihteki bütün kopuklukları ve arızaları inkâr edip tarihî devamlılığa geçilmesini istemek ve bu konuda neler yapılması gerekiyorsa onları yapmak.
10. Son 90 yıl içinde İslam’a ve Müslümanlara yapılan zulümler konusunda itiraf-ı zünubta bulunmak ve gerekirse tazminat ödemek.
11. İslam, İman, Kur’an, Şeriat uğrunda şehid edilen, suikasta kurban giden, zindanlarda yatan ulema, fukaha, ziyalılar, dindarlardan özür dilemek ve onları aklamak, onların itibarlarını iade etmek.
12. İngiltere’de olduğu gibi din ile devleti barışık ve uyumlu hale getirmek.
13. Bunları ve saymadığım diğer şartları yerine getirmezler, din düşmanlığında ve laiklikte direnirlerse nal toplamaya devam edeceklerdir.
Sen ateistlik yap, İslam’a ve Ümmete düşmanlık et, yaratılış teorisini değil, darvinizmi benimse ve sonra bu Müslüman memlekette iktidar olmayı hayal et. Bunlarda hiç akıl, vicdan ve iz’an yok mudur?
Solculuk sosyal adalet, isçilerin haklarını savunmak, sömürüyü önlemek ise bunların laiklikle, dinsizlikle, ateizmle, Darvinizmle, Kemalizmle ne alakası vardır?