1864 Büyük Çerkez Sürgünü
1864 büyük Çerkez sürgünüyle ilgili tarihî fotoğraflara (TİMETÜRK sitesinde) baktım. Bu facia sadece Çerkezleri ilgilendirmez, bütün Müslümanları ilgilendirir. Keşke, küçük fakat çok çarpıcı ve etkileyici bir broşür çıkartılsa ve bu büyük sürgün faciası büyük kitlelere anlatılabilse. Günün birinde, Birleşik Kafkasya Federal İslam Cumhuriyeti kurulacağına inanıyorum. Çerkezlerin bir kısmının kendi anayurtlarına dönüp orada hür ve haysiyetli bir hayat süreceklerini ümid ediyorum.
Birleşik Kafkasya Federal İslam Cumhuriyeti, Müslüman Türkiye ile çok sıkı bağlar ve işbirliği yapacaktır. Vizesiz gidilip gelinecektir. Daha sonra, birtakım kayıtlara ve şartlara riayet edilmek şartıyla kimlik kartıyla…
Kafkasya Müslümanlarının, kurtulmak ve yücelmek için mutlaka birleşmeleri şarttır. Bu birleşme ancak İslam bayrağı altında olur.
Kafkasya’nın kurtuluşu İmam Şamil hazretlerinin zihniyeti, ahlakı, cihadı ve metodu ile olur. O, bütün Müslümanlar için güzel bir örnek olmuştur. İki kanatla uçardı. Biri Şeriat, biri tarikat. Nakşî ve Kadirî tarikatlarını ordu haline getirmiş, müridizm hareketini başlatmıştır. 19’uncu miladî asrın Hz. Ömer’idir. Asrın gavsı Halid-i Bağdadî hazretlerinden hilafet ve icazet almıştır. İhlasın ve islamî fazilet ve meziyetlerin timsalidir. Tashih-i itikada ve beş vakit namazın ikamesine çok dikkat ederdi. Bir keresinde yaralanmış, uzun müddet komada kalmıştı, şuuru yerine gelince ilk sözü, “Namaz vakti geçti mi?” olmuştu. Onun büyüklüğü karşısında düşmanları bile saygıyla eğilmiştir.
Kafkasyalı Müslümanların arasına, Şâmil ruhunu köreltmek isteyen birtakım gizli Yahudiler sızmıştır. Bunlar dıştan Müslüman görünüyor ama içleri, asıl kimlikleri Yahudiliktir. Bunlara çok dikkat edilmeli, tuzaklarına düşülmemelidir.
Başta Çerkezler olmak üzere bütün Müslüman Kafkasyalıları bu sütundan hürmetle selamlıyorum. İslam Birliği’nin kurulmasında, Hilafet’in ihyasında, Müslümanların Ümmet çatısı altında teşkilatlanmasında onlara büyük vazifeler düşüyor.
Çerkezler için en büyük tehlike, İslam’dan kopup dünyevileşmek, sekülerleşmektir.
Yakın tarihimizde Çerkez asıllı büyük ulema, meşayih, rical-ı devlet yetişmiştir. Bunlardan biri Düzceli Muhammed Zâhid el-Kevserî’dir. Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi’nin Ders Vekilliğini yapmıştır. 1922’de Türkiye’den hicret etmiş, Mısır’da ölünceye kadar Ehl-i Sünnet İslamlığını savunan kıymetli eserler yayınlanmıştır. Ona yirminci miladî asrın İmam Gazalî’si diyenler olmuştur.
İmanlı, âlim, ârif, Hakka hizmetkar, ahlaklı, faziletli Çerkezlere muhabbetim çoktur. Vefat etmiş olanlarını rahmetle anıyor, hayatta bulunanlara tevfikat-ı ilahiyye, hayırlı başarılar ve hizmetler diliyorum.