Ahmet Türk

Ahmet Türk

Bugünlerde ‘Devlet Aklı’ Dillerden Düşmez Oldu!

Bugünlerde ‘Devlet Aklı’ Dillerden Düşmez Oldu!

Devlet Aklı” veya “Hikmet-i Hükümet” kavramına tüyleri diken diken eden farklı anlamlar yüklenmeye çalışılsa da, gayri meşruluğun kılıfı olarak nitelendirilse de, “devletin âli menfaatleri” merkezli işleyen elzem bir realite ve kriterdir. “Devlet nedir? Ne değildir? Devlet neleri yaparsa devlettir? Neleri yapmazsa Devlet olmaktan çıkar?” sorularına kendi milletinin dinamiklerini ve değerlerini kale alacak şekilde kayıtsız kalınmayacak şekilde cevaplar üreten ortak akıl ve tecrübeler bütünüdür…  

Uzun ömürlü ve tek başına ülkeyi yöneten muktedir iktidarlar dönemi ‘Devlet Aklı’ müessesesinin en fazla yozlaştığı dönemlerdir genellikle… Çünkü muktedir iktidarlar bir süre sonra ortak akıl ve ortak tecrübeyi terk edip “kendi” geliştirdikleri ‘Devlet Aklı’nı işletmeye başlarlar! İşte bu süreçten sonra anlık kararların alındığı ‘konjonktürel hesaplar’ ve ‘kitlelerin ve kalabalıkların aklı’ devreye girer! İşler ters gitmeye başlayınca ortaya çıkan meşruiyet sorunu da, içi boşaltılan “Devlet Aklı” referans gösterilerek çözülmeye çalışılır! Maalesef bu tuzağa Ak Parti iktidarı da düştü! Ak Parti’nin yaşadığı birçok ciddi problemlerin temelinde de bu yatar!

Bana göre “Devlet Aklı” kavramı en ağır hasarı, “bu bir iktidar projesi değil, devlet projesidir” diye meşrulaştırılmaya çalışılan adına “Çözüm Süreci” denilen ‘MİT-Öcalan Müzakere Süreci’nde aldı! Haliyle “silahı elinden bırakmamış terörle/düşmanla müzakere edilmez mücadele edilir” şeklindeki tecrübî ‘Devlet Aklı’ ilkesi çiğnenince, ‘fırsat’ diye peşine düşülen her şey zamanla ‘tehdit’ ve ‘tehlike’ halini almaya başladı! Gelinen aşamada Ortadoğu coğrafyasında haritaların yeniden çizildiği ve çevremizde müstakbel Kürdistanların mantar gibi türetildiği bir dönemde, bu işlerin çözümünün bir iki değişkene bağlı olmadığı anlaşıldı. Türkiye’nin boğazı sıkıldığında elinden herhangi bir şey alınabileceğine ve taviz verebileceğine dair umutlar artırıldı ve ‘bölünmeyi’ hızlandıracak, psikolojik kopuş ve sosyal fragmantasyon ortamının yayılma riski arttı! Bu yaşatılan sahte barış sürecinde terör örgütü ve yan kuruluşlarına müthiş bir meşruiyet transferi yapıldı. 

Sahte şiddetsizlik sürecinin, sokak ortasında infaz edilen Mehmetçiklerimizin süreç zevale uğramasın diye hukuklarının korunamaması, Suriye’nin Kuzeyinde Kürt devletinin temellerinin atılması, içeride alan hâkimiyeti elde eden terör örgütünün iyice kontrolden çıkıp farklı müdahale alanlarına açık hale gelmesi, “Süleyman Şah Türbesi” operasyonunda çizilen karizmaların ve nihayetinde 10 Maddelik Dolmabahçe Mutabakatı gibi gelişmelerin seçmen tercihine siyasi iktidar aleyhinde olumsuz yansıdığının farkına varıldı!

Gerek siyasi iktidarın politbürosu, gerekse süreci yöneten bürokratik ve siyasi kapasite, siyasi iktidara yakın yazan çizen takımı birden bire ‘Devlet Aklı’nı keşfettiler! Sadece ‘Devlet Aklı’nı mı? Daha düne kadar aktivist diye niteledikleri PKK’nın terör örgütü; barış kelebeği gibi lanse ettikleri HDP’nin de ‘ayrılıkçı’ bir siyasal organizasyon olduğunu keşfettiler! 

“Devlet Aklı” tabiri şu anda Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere siyasi iktidarın önde gelenlerin dilinden düşmezken; HDP yetkilileri de Öcalan ve özerklik taleplerini ağılarına almıyorlar! Haliyle; düşüncelerini, tavırlarını ve pozisyonlarını Cumhurbaşkanı Erdoğan’a göre ayarlayan yazar-çizer kitle de değişti! ‘Kemalist düşünceyi bu topraklardan silmek için AKP ve Öcalan anlaştı. Zira bunun tek yolu bu anlaşmaydı... Yeni bir devlet yapısı bu anlaşmayla imkânlı olabilirdi” diyerek ‘MİT-Öcalan Müzakere Süreci’ni farklı bir açıdan meşruiyet kılıfına sokmaya çalışan devlet kavramıyla sorunlu kozmopolit kafalı siyasal İslamcı kalemler bile “devlet” ve “devletin yararı gereği” kriterine vurgu yapar oldular! 

Hülasa

Eğer seçim sonrası şu anki mevcut tablo değişmeyecek olursa; 7 Haziran’a kadar olabildiğine popülist takılıp ve milleti ikna etmeye çalışanlar, 8 Haziran sonrası tekrar Apo’yu ve Kandil’i ikna etmeye çalışacaklar! Şu anda dillerden düşürülmeyen‘Devlet Aklı’ tıpkı ‘Milliyetçilik’ gibi ayaklar altına alınacak ve herkes kaldığı yerden yoluna devam edecek!  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Türk Arşivi