Her gün televizyonlarda seyrettiğiniz gibi, parti genel başkanları bağırıyor. 

Seslerini mi yetiştiremiyorlar? Hayır. 

Kullandıkları hoparlörler, her yere yetişir.

Peki niçin bu hırçınlık, bu kızgınlık?.. 

***

Birincisi, karşıdaki partiye kızıyor.

Onu suçluyor. Bu yolla o partinin kötü olduğunu, 

Kendi partisinin daha iyi olduğunu,

Dolayısıyla kendi partisine oy verilmesi için halkı ikna etmeye çalışıyor. 

Bunun için kürsüde ne numaralar, ne gösteriler yapıyor? 

Halka heyecan vermek istiyor. 

***

İkincisi de, kendine güvenemiyor. 

Veya fikrine güvenemiyor.  

Yahut kendisinin veya partisini kusurları vardır.

Onu kapatmaya çalışıyor. 

***

Parti başkanlarının bu kızgınlıklarını halk nasıl değerlendiriyor? 

Şüphesiz ki kızgınlık, bağırma, çağırma zayıflık işaretidir.

Halk bundan hoşlanmaz.

Hatta tepki gösterir. 

Ancak bir anda bu tepkisini belli etmez.

Onu sandığa yansıtır. 

***

Liderler bağırırken sesleri kısılır. 

Çünkü o anda karın kasları gerilir. 

Akciğeri sabitleyen kaburga arası kaslar kasılır. 

Ses telleri incelir, gırtlak hava geçiş aralığı daralır.

Hatip akciğerde daha fazla hava tutmak ister. 

Ses çıkarken ses telleri o kadar gerilir ki,

Kortlar üstündeki mukaza tahriş olur. 

Şişer, nodül teşekkül eder. 

Ses kısılır. 

Her gün aynı durum olduğu için nodül gittikçe büyür. 

Eğer hatip sigara içiyorsa, sonu kanserdir. 

NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Antihistaminik ve kortizon verilir. 

Boğaz yaşartılır. Su içilir.

Çiğ yumurta içmenin faydası vardır. Ödemi çözer. 

Mutlaka ses istirahati yapılmalı 

Başkan konuşmak zorunda ise, karın kaslarını gevşetir. 

Kendisi sıkmadan derin nefes alıp biraz kalın sesle hitap etmelidir.               

250-500 frekanslık ses idealdir. 

Sakince, olgunluk içinde konuşursa, 

Topluma etkisi daha çok olur daha etkili olur. 

Maalesef bugünkü parti başkanları içinde en sakin, sesini iyi ayarlayan lider Selahattin Demirtaş’tır. 

Sn Cumhurbaşkanın mitingleri başarısızdır. 

Çünkü kızıyor ve hırçınlaşıyor.

s