Şu Semerci Fıkrasını Bilirsiniz
Yaşlı merkep, yeni gelen semerciden şikâyetçi olan toylara demiş ki: “Siz şimdi semerleriniz azıcık dar oldu diye şikâyet ediyorsunuz, ama bilin ki biz ne semerciler gördük. Sırtlarımız yara oldu, acılarla günlerce kıvrandık. O yüzden şikâyet edeceğinize halinize şükredin.”
İktidar biraz da semerci işidir…
….
Türkiye eksik Türkiye olsa da eski Türkiye hiç değildir.
Merhum Türkeş’in oğlu Ahmet Kutalmış, listeye konulmadığı için halini işte gördünüz.
Diğerleri de öyle, sonuçta karakter meselesi... Verdiğinde över vermediğinde söver…
…
Seçme ve seçilmenin demokratik bir hak olduğunu biliyoruz. Bu hak giderek ülkenin bağımsızlığına karşı silah olarak kullanıldığında karışıklığa dönüşür.
Sırrı Süreyya Önder’in 9 Ekim 2014 tarihinde Alman “Guantare” adlı siteye yaptığı açıklama ileride ülkeyi bekleyen tehlikenin sinyallerini açıktan veriyor: "PKK bugün de her zaman yaptığını yapmakta ve ulusal bağımsızlığı
için mücadele vermektedir. PKK’yı terör listesinden çıkarın. Bu sayede Kürtlerin öz güveni artar ve kendi toprakları için savaşabilir."
Savaş diyor delikanlı… Dili barış demeye varamıyor.
Umutları dağdaki terör…
Belediyelerde kendilerine oy vermeyen veya vermek istemeyenleri işlerinden atıyorlar, daha da olmazsa katlediyorlar... Kürt halkı tehdit altında... Bölgeye yapılan yatırımların araçları yakılıyor, çalışanları kaçırılıyor...
…
Muhalefet dediğimiz hem terör destekli hem de Derin Yapılı bir harekettir.
Ne var ki hırs ve ihtiras insanda her şeyi alıp götürüyor.
Toza dumana dönüyor ortalık, kör gözler hiçbir şeyi görmüyor.
İktidar gitsin de kim gelirse gelsin, isterse ülke bölünsün…
Diyoruz ya, iktidar AK Parti’ye daim değil.
Gitsin ve gider de… Asıl olan ülke sorunları, sonrası. Gelecek semercinin bu milletin sırtına nasıl bir semer yerleştireceğini düşünmek lazım. Yurt sevgisi deniyorsa, laf salatası ile olmaz...
…
Mevcutlara bakıyoruz, bunlardan ne köy olur ne de kasaba.
Seçmen Kılıçdaroğlu’na soruyormuş, “Fatiha’yı okursan sana oy veririm.”
Velev ki okudu!.. O da güya okumuş…
Sonra da orucunu ezandan önce açmış.
Demek ki seçmen oy vereceği partinin en azından Fatiha’yı bilmesini istiyor.
Görünen köy kılavuz istemiyor.
Ülkede ne kadar Fatiha’sızlar, sapıklar, dönekler, tarih ve İslam düşmanları, bölücüler, kavmiyetçiler, eş cinsel varsa hepsi bir çatı altında iktidara karşı birleştiler.
Ne yazık ki ihtiraslarını yenemeyen bazı muhteremler de onlara destek veriyor…
Siz bu duruşa ikinci Gezi olayı diyebilirsiniz.
…
Gezi deyince ülkenin kalkınması akla geliyor. 3. Köprü’nün durdurulması, İstanbul’a dünyanın en büyük havalimanı yapılmaması, isimlerini verdikleri valilerin görevden alınması gibi istekler…
İkinci Sevr’in dönüşü…
Bu hainler ülkede yatırım, kalkınma istemiyor. İşte bu tip bir geri kalmışlığa talip olanlarla karşı duranların demokratik hak savaşıdır bu son seçim. Bir bakıma da siyasi istikrar için son şanstır. Ülke ya kalkınacak veya eski semercilere doğru gidecek…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.