Yenilgiyi (T)uzaklarda Aramayalım!
HDP uçtu, MHP kazandı, CHP mevcudu korudu, AKP kaybetti…
AKP âkilleri, “Bize tuzak kurdular” diye mağlûbiyetin suçunu rakiplerine yüklüyorlar. Gâlibiyet olsaydı, onu da rakiplerine mal edecekler miydi?
Hayır! Oy kaybını (t)uzaklarda aramayalım.
“Muvaffakiyet izah istemez, mağlubiyet de mazeret kabul etmez.”
AKP; Ağrı’da %47,5’ten %15,8’e, Muş’ta %42,8’den %24,3’e, Van’da %40,1’den %19,43’e düştü.
Diyarbakır, Bitlis, Bingöl, Siirt ve Mardin’de de oylarının yarısını kaptırdı.
“Şer ittifakı” diyerek ve koalisyon geliyor korkusu verilerek MHP’den ve milli ittifaktan devşirdiği oylara rağmen, % 40’ta kalmanın müsebbibi olarak MHP’yi göstermek ve HDP’nin yükselişine mânî olamamasına bakmayıp MHP’ye kızmak ve diğer partileri HDP’nin değirmenine su taşımakla suçlamak ne derece doğru?
“Kürtçe meâl, zerdüştlük, ateistlik, Diyanet’in kaldırılması” suçlamaları ile HDP’nin dinden uzak olduğu anlatılmaya çalışılarak oy gitmesinin önüne geçilmek istenmesine rağmen, büyük miktarda oy kaybedildiyse, bunun sebebini iyi tespit etmek lâzım.
HDP’nin yükselişini CHP’ye bağlamak da mantıklı değil. Çünkü CHP’nin oy kaybı zaten yok denecek kadar az.
HDP’ye CHP’den oy kaymasa bile HDP barajı yine de aşardı.
HDP’nin oy patlaması yaptığı yerlerin, AKP’nin en çok oy kaybettiği yerler olduğu ortada. Yani HDP’ye oy kaptıran ana parti AKP’dir.
Soru: HDP’ye sadece CHP’den oy kaysaydı, HDP barajı aşabilir miydi?
Aşamazdı. Çünkü CHP’nin oy kaybı yok gibi bir şey.
Demek ki, HDP bu gücü AKP’den aldığı oylarla ulaştı.
AKP bu gerçeği kabullenebildiği zaman, yenilgiyi (t)uzaklarda aramaktan vazgeçecek ve kendine dönerek şöyle diyecektir:
Kendin ettim kendim buldum neyleyim…
***
Vatandaş şöyle diyor:
“Diğer partiler propagandalarını tek başlarına yaparlarken, AKP, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’la iki koldan propaganda yaptı. Yani seçim koşusu, 2’ye 1 AKP lehine başladı.”
Beterin beteri var. Yarış ya bire bir olsaydı? O zaman seyreylerdin sen gümbürtüyü…
Sayın Cumhurbaşkanı, “Ben bütün partilere eşit mesafedeyim. Ama gönlümde biri var” diyerek tarafsız olduğunu söylediyse de, vatandaşlar bu tarafsızlığı mîzâhî bir üslupla şöyle ele alıyorlardı:
“Sayın Cumhurbaşkanı gerçekten tarafsız. Oy için tek parti değil, değişik partileri gösteriyor: İster AKP’ye ver, ister AK Parti’ye ver, ister Adalet ve Kalkınma Partisi’ne ver.”
Bazıları da ciddî konuşuyor:
Seçim bitti, Cumhurbaşkanı’nın konuşması da bitti. AKP lehine konuşmadıysa, mitinglere devam edecek mi?
***
Kenan Evren’in, Cumhurbaşkanı olarak Turgut Sunalp’in Milliyetçi Demokrasi Partisi’ne (MDP) oy verilmesi yönündeki konuşması tersine tepmişti.
Ondan ibret alınmamış olmalı ki aynı hata bu seçimde de tekerrür etti. Hata tekerrür edince, haliyle onun neticesi olan mağlubiyet de tekerrür edecekti, etti de.
Bütün bunlar, işin sadece zâhirî tarafı. Bir de mânevî ciheti var ki, nasipse onu da ileriki günlerde yazarız...
Şimdilik şu kadar yeter:
Kula gadap etmez kulun mevlâsı, kulun çektiği kendi cezâsı…
***
Küsuratla zihninizi yormadan rakamlara da bir göz atalım.
YSK’nın seçim arşivindeki Resmi Gazete’de yayımlanan bilgilere dayanarak, bu seçimi 2011 ve 2014 seçimleriyle mukayese edelim.
BİRİNCİ TAHLİL:
AKP:
2011’deki genel seçimde %50, bu seçimde %41 oy aldı. %9 oyu kimlere kaptırdı?
%3 MHP’ye, %1 diğerlerine, %5 de HDP’ye.
CHP:
Vaatleriyle %1 oy kazandı, ama HDP’ye %2 oy kaptırdı. %26’dan %25’e indi.
MHP:
AKP’den %3 alarak %13’ten %16’ya çıktı.
HDP:
CHP’den %2, AKP’den %5 alarak, %6’dan %13’e çıktı.
SP/BBP:
%1,25 SP’nin, %0,75’de BBP’nin oyu vardı. Mevcudu korudu.
İKİNCİ TAHLİL:
2014 mahallî seçiminden bugüne…
AKP:
%2 SP/BBP’den, %1 MHP’den oy geldi; %5 de HDP’ye gitti. %43’ten %41’e indi.
CHP:
Yaptığı vaatlerle %1 oy geldi, HDP’ye %2 oy kaptırdı, %26’dan %25’e indi.
MHP:
%1 oyu AKP’ye gitti, %17’den %16’ya indi.
HDP:
%2 CHP’den, %5 AKP’den oy aldı. (BDP ile beraber aldığı) %6’dan %13’e çıktı.
SP/BBP:
%2,5 SP’den, %1,5 BBP’den geldi. Buna mukabil %2 oy AKP’ye gitti. %4’ten %2’ye indi…
Vesselâm…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.