Herkes Kendine Düşeni Yaparsa
“Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa kin, öfke duydukları İslâm devletlerini sömürmek için Haçlı Seferleri siyâsetlerini değiştirerek daha şiddetli devam ettirmektedirler. İngiltere’nin Cambridge Üniversitesi Kilise Tarihi Öğretim Görevlisi ve uzmanı Prof. Dr. Jonathan Riley Smith bir kitabında şu itirafı yapmıştır:
“Geçmişte asıl amacı Ortadoğu’nun zenginliklerini elde etmek için, Kudüs’ün ve mübarek toprakların Müslümanların elinde bulunmasını bahane ederek, Hilal’e karşı savaşan Haçlılar; bugün aynı mücadeleyi demokrasi, insan hakları ismiyle daha şiddetli devam ettirmektedir.
Günümüzde soykırımlar yaparak, Müslümanları dinlerinden soğutmak, uzaklaştırmak, sapık ve bidat yollara yönlendirmek, nüfus planlaması, kürtaj, doğum kontrolü, fuhuş, kötü uyuşturucu alışkanlıkları, ekonomik baskılar, zayıf hükümetler, kukla rejimler, mali krizler, borç ve faiz bataklığına sürüklemek, kültür emperyalizmi, Batı karşısında eziklik ve aşağılık kompleksi aşılayarak mücadele etmektedirler. ” (Turan Gözleveli, Haçlı Seferleri Hâlen Devam Ediyor-2, http://kuraninkaybolanyorumlari.blogcu.com/hacli-seferleri-halen-devam-ediyor-2/20010969)
Bunu makalesinden alıntıladığımız yazar şöyle der:
“İncil ile özleştirerek yaptıkları stratejiyle, Bağdat merkezli ve Türkiye dâhil tüm Orta Doğu Anadolu Hıristiyanların mukaddes yerleridir. 1950 Yılında Kore’de binlerce şehit verdikten sonra NATO’ya girdik. Yani ABD’lerine ve Avrupa’ya ismi konmamış sömürge olduk. Topraklarımızda ABD’lerine ve NATO’ya onlarca üst verdik. En içimi yakan, İncirlik Hava Üs’sünün ABD’lerine sözde NATO maskesi altında ABD’leri toprağı sayılacak seviyede teslim edilmesidir ve hâlen ABD’lerinin eyaleti gibidir, hava astsubayı olarak senelerce görev yaptığım İncirlik hava üssünde her gün kahrolmuşumdur, çünkü her gün sanki vatanımda değil de Amerikan üssünde misafirdim.
NATO’ya girdiğimizden itibaren Ankara’da görev yapan tüm ABD’leri elçileri sömürge valisi gibi görevlerini devam ettirmektedirler. ABD ve Batı ve NATO Türkiye’nin menfaatine olan hiçbir konuyu desteklememektedirler, aksine aleyhine olan her konuyu destekleyerek Türkiye’ye parmaklarını sallamaktadırlar.
Bu çirkin ve zalim projeleri, Türkiye Avrupa Birliği’ne katılmıyorum dediğinde kesinlikle bozulacaktır.
Arap devletlerini egemenlikleri altında tutan haçlı orduları, Irak’ta, Suriye’de, Filistin’de ve Kıbrıs’ta Türkiye’nin etrafını kuşattılar ve Afganistan’la, Pakistan’la da sosyal ve siyâsi bağlarını kopardılar. Boyun eğdiremedikleri İran’da ve Türkiye’de darbe yapmak için çareler, fırsatlar aramaktadırlar.
Maalesef içimizdeki hain ecnebiler de, münafık paralelciler de kesinlikle bilerek haçlıların projelerine her türlü hizmeti vermektedirler. Siyâsal bilgiler fakültelerin de haçlılar konusu hakkında bir çok tezler yapılmalıydı, fakat günümüze kadar bir tezin bile yapılmaması çok düşündürücüdür.
Gerçekten anlamak, bilmek isteyenlere bu küçük makalemiz inşallah uyanmalarına vesile olur.”(A.y.))
Evet, Batılı bir sistem içinde kalmakla beraber sadece dertlerimizi yüksek perdeden konuşan ve İslam dünyasını kana bulayan Batılıları sözlü olarak uyaran, ülkeyi kalkındırarak Batıya bağımlı olmaktan kurtarmaya çalışan Recep Tayyip Erdoğan ve Ak Parti hükümetlerine Batılılar bunu yaparlarsa, acaba kurulacak bir İslan devleti hükümetine kim bilir neler yapmazlar?
Kurtuluşun tek çaresi Allah’a dayanan halk iradesinin sağlam duruşudur. Bunun temini için de o hükümetin halkına güven vermesi gerekir.
Herkes önce kendine düşeni yapmalıdır ki karşıdan bir şey beklemeye hakkı olsun, öyle değil mi?