İbrahim Tenekeci

İbrahim Tenekeci

Nerede yanlış yaptık?

Nerede yanlış yaptık?

Aylar önce, "Cumhuriyetin kazanımları" başlıklı bir yazı yayımlamıştık. Medya sayfamızın 31 Aralık 2007 tarihli nüshasını okuyunca, söz konusu yazıya tekrar göz atma ihtiyacı hissettim.

Resmi rakamlara göre, 1930 yılında kişi başına alkollü içki tüketimi 1 litre imiş. Şimdi ise, kişi başına yıllık tüketim 20 litreye ulaşmış. Bir İslam beldesi olarak, dinen yasak olan içki tüketiminde dünya üçüncüsü imişiz. Tütüne tutunma bahsinde de dünya dördüncüsü... Bu rakamları, Yeşilay Derneği veriyor.

Benim bu rakamlardan anladığım şu: Cumhuriyeti Mustafa Kemal’in silah (dava) arkadaşları kurmuş, Atatürk’ün sofra arkadaşları ele geçirmiştir.


Bu ülkeyi, bu milleti seven herkesin, hızlı bir şekilde "nerede yanlış yaptık" sorusunu gündeme getirmesi gerekiyor.

ülkenin bu hale gelmesinden hoşnut olanlardan ise böyle bir beklentimiz zaten yok. Onlar görevlerinin gereğini yerine getiriyorlar. Türkiye’yi nasıl görmek istiyorlarsa öyle göstermeleri bile, kimliklerini ve niyetlerini ele veriyor. ülkemizin her yerini Beyoğlu ve Bodrum gibi görmek isteyenler, farkındaysanız, sürekli oralardan ve öyle yerlerden yayın yapıyorlar. Başını örten kızlara, kadınlara, ninelere reklâm kuşaklarında bile tahammül edemiyorlar. Yarışmacıları bile özellikle seçiyorlar.

Reklâm kuşaklarına, yarışma programlarına ve bunlara benzer şeylere bakarsak, Türkiye’de bir tane bile başörtülü hanım yaşamıyor. Biz ise başörtüsü yasağı sadece okullarda ve kamu kuruluşlarında var sanıyoruz.

Muhafazakâr olarak bilinen Hükümet ve onların atadığı yöneticiler bile, bu zihniyete yaranmak için olmadık işler yapmıyor mu? Yapıyor. Sözgelimi, TRT’den birkaç parça karşılığında rekor bir ücret alan (750.000 $) Tarkan’ın menajeri, şöyle bir açıklamada bulundu: "TRT yönetimi bu sene yılbaşına çok önem veriyor." Neden acaba?


Türk halkını laiklik, çağdaşlık sopalarıyla adam etmeye çalışanlar, bu sopaları kimin ormanından elde ettiler? Ya da bu sopaları onların eline kim tutuşturdu? Bunları konuşmalıyız.

Başbakan şereften bahsediyor. Ben ise hâlâ 93 Harbi’nden sonra bir askerimizin söylediği şu sözü düşünüyorum: "Onurumuzdan başka her şeyimizi kaybettik." Başbakanın onurdan bahsetmesi, herhalde daha doğru olur. Ve tabii Süleymaniye’deki çuval hadisesini telafi ettikten ve üzerimizdeki Amerikan lekesini, yani vesayetini ortadan kaldırdıktan sonra...

Bunun gibi şeyleri halletmedikçe, biz "şeref" dedikçe, birileri içki kadehlerini tokuşturup "şerefinize" diyecek. Bu durum, Yeşilay başkanını da aşıyor.


Süleyman Nazif’in şöyle bir sözü var: "Bizi Allah yarattı, Namık Kemal yetiştirdi." Bu cümlede herhangi bir terslik yok. Biri çıkıp "Beni Allah yarattı, Erbakan yetiştirdi" diyebilir.

Cumhuriyet idaresi ise yetiştirmekle yetinmek istemedi, yaratmak bahsine de el atmaya çalıştı. Onuncu Yıl marşındaki "On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan" dizesi de zaten bunu anlatıyor.

Hüsrev Hatemi’nin hatıralarını okurken (ömür Süvarisi, Dergâh yayınları), kitabın 82. sayfasında şöyle bir bölümle karşılaştım: "1800’lü yıllarda Hazreti Muhammed’e uygunsuz bir laf eden Renan’a karşı, Namık Kemal Renan Müdafaanamesi yazmıştı. Yani o yıllarda, ilericiler de Türk ve İslam kültürünün savunucusu olabiliyorlardı."

Bugünkü durum böyle mi? Yabancıları boş verin. İçimizdeki ilericiler Türk ve İslam kültürünü hor görürken, muhafazakâr olarak bilinen birçok yazar bile, pozisyonunu kaybetmemek için, hiçbir şey olmamış gibi davranabiliyor. Nereden nereye gelmişiz?

Bu konuya, inşallah yarın da devam edelim.

********** *******

Yeni çıkanlar öne çıkanlar

Gazilerin Dilinden çanakkale, Gülcan Tezcan, Yarımada yayınları, 150 sayfa, Mayıs 2007

Osmanlı’nın Peygamber Aşkı, Tahsin Yıldırım/Mehmet Kuzu, Nesil yayınları, 128 sayfa, Kasım 2007

Paşaların Gözüyle Milli Mücadele, Hamdi Gürler, Vadi yayınları, 439 sayfa, Mayıs 2007

Yahya Kemal: Hayatı, Sanatı, Eserleri, Selahattin Yaşar, Nesil yayınları, 128 sayfa, Kasım 2007

Sultan Abdülhamit Devri Hatıraları ve Saray İdaresi, örikağasızade Hasan Sırrı, Dergâh yayınları, 260 sayfa, Ekim 2007

Dillerin Katli, David Crystal, çeviren: Gökhan Cansız, Profil yayınları, 230 sayfa, Ekim 2007

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Tenekeci Arşivi