Ahmet Türk

Ahmet Türk

İmam Hatip Okulları’nın Hâl-i Pürmelâli (2)

İmam Hatip Okulları’nın Hâl-i Pürmelâli (2)

Eğitim ve öğretimin genel sorunları dışında İmam Hatip okullarına münhasır “problem” alanlarına değinerek devam ediyorum:

1) Son zamanlarda İmam Hatipler konusunda bizi tedirgin etmesi gereken en mühim gelişme, bu okulların iktidar partisi için insan kaynağı potansiyeli taşıdığı algısıdır. Bu algı İmam Hatip okullarının vizyonunu çok olumsuz etkilemektedir. Siyaset kurumunun müdahaleci ve fırsatçı ellerine düşürülmeden önce tamamen “halk” tarafından himaye edilen ve bu yüzden güçlü bir meşruiyeti olan bu kurumlar, gelinen aşamada kutuplaşmaların ve verimsiz tartışmaların malzemesi olmaktan kurtulamamıştır.

“Laikçi-Kemalist” geleneğinin sadece Din öğretimi ve İmam-Hatip karşıtı bir eksene dayanan argümanlarıyla; bilhassa, kamu gücünü elinde bulunduran siyasi organizasyonların “arka bahçesi”  görüntüsü arasında sıkışmış durumdadır. Dolayısıyla bu durumdan kaynaklanan mağduriyetlerden ve gerilimlerden bir türlü kurtulamamakta ve aslî misyonunu ifa edememektedir!  

2) Bilhassa bu okulların idareci kesimi başta olmak üzere, öğretmen kadrolarının ekserisi o denli politize olmuş durumdalar ki; bu hastalıktan kendisini kurtarabilmiş birkaç istisna okulun dışında, İHO’nın çoğunda eğitim-öğretim yaşamının normal seyri neredeyse sonlanmış durumdadır..! Ak Parti’nin velayeti ve vesayeti altındaymış gibi görüntü veren ve insanlarla ilişkilerini siyasi tercihlerine göre tanzim eden, “Ak Parti’den sonrası tufan” gibi oportünist endişeleri yayarak kendi konumlarını tahkim eden okul yönetimleri anlayışı; hem bu okulların kadro kalitesine, hem de “işi ehline teslim” ilkesine ağır hasarlar vermiştir.  

3) Hani “herkesi doyurmak isteyen herkesi aç bırakır!” derler ya, ne kadar çok İmam- Hatip Okulları açılırsa, geleceğimiz olan gençlerin dini ve milli altyapıları sağlam temeller üzerine atılır sanıldı! Ülkemiz dindarlığının alacağı merhalelerde İmam Hatiplilerin etkinliği inkâr edilemez lakin neredeyse her mahallede açılan veya dönüştürülen İmam-Hatip Okulları’nın sayısı hatta bina kaliteleri arttıkça maalesef “nitelik” düşmüştür! 

Ak Parti iktidarı kaynaklarının mühim bir kısmını İmam Hatip okullarının sayısını artırmaya değil de; prestijini ve kalite standardını koruyacak elitist kurumlar olarak yapılanmasının önünü açsaydı, 28 Şubat sonrası başlayan “fiili fetret” sürecini ortadan kaldırmayı başarırdı. Bence İmam Hatip Okulları kemiyet anlamında, fiziki anlamda müthiş imkânlara kavuşsa da keyfiyet ve kalite anlamında hâlâ “fiili fetret” sürecinden çıkamamıştır! 

4) Mevzuat zorluklarını aşmak için akla ilk gelen ve “ehveni şer” olarak hayata geçirilen 4+4+4 sistemi gün geçtikçe ciddi hatalar ve sorunlar üretmektedir. İşin başında, kervan yolda düzülür hesabı aksayan yönler sonra telafi edilir dendi; lakin nasıl başladıysa öyle gitti! Bu sistem aslında en büyük zararı İmam Hatip Okulları’na verdi. Geçmişte, Orta 1 den 7. sınıfa kadar süren kesintisiz eğitim İmam- Hatip kardeşliğini ve ülfeti güçlendirirdi. İmam Hatip orijinli gıpta edilen kadim dostlukların ve başarıların öncelikli sebebi buydu. Şimdi bırakın İmam Hatip şuurundan bahsetmeyi, öğrenciler birbirlerini tanımadan ortaokuldan sonra başka okullara gitmek zorunda kalıyorlar. Bu zorunluluk liselerde yeni ve güçlü birlikteliklerin kurulmasına da engel oluyor. Anlayacağınız İmam Hatip Liseleri homojenliğini yitirdi ve tamamen kozmopolit okullar haline geldi! 

5) “Gerçek bir üniversiteli gerçek bir liseliden çıkar” sözü eğitim öğretim camiasında adeta klişeleşmiştir. Gerçek bir liseli ise öncelikle ve behemehâl seviyeli bir “bilgi” ve bundan daha da mühimi seviyeli bir “kültür”  ile yetişmiş kişi demektir. İmam hatip Liseleri geçmişte, yani bir eli yağda bir eli balda olmadığı zamanlarda, bu klişeleşmiş gerçeğin en güzel timsaliydi! Maalesef İmam Hatip Okulları’nın bu özelliğini ve ayrıcalığını da yitirdiğini düşünüyorum. Aksini iddia edenler lütfen İHO’nın üniversiteye giriş istatistiklerine bir göz atsın!  

Hülasa

İmam Hatip Okulları’nın hâlâ bu ülke için elzem kurumlar olduğunu düşünüyorum. Lakin yukarıda âcizane sıraladığım sorunlardan ne yapıp edip sıyrılmadıkça, bir numune-i imtisal olarak insanımıza rehberlik eden yoldaşlık eden geçmiş İmam Hatip vizyonunu hayırla ve özlemle yâd eder dururuz..!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Ahmet Türk Arşivi