Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

HDP Barajı Aştı, Barış Gelecek mi?

HDP Barajı Aştı, Barış Gelecek mi?

Siyasi atmosferde AK Parti iktidarı, aslında devletin ta kendisi, en büyük vefasızlığı Güneydoğu seçmeninden görmüştür.

Bu yöreye yatırım yapılmadı, selam verilmedi desek yanlış olur... 

Aksine devletimiz; faşist sol iktidarların Kürtlere yapmış oldukları zulüm nevinden ne varsa hepsini kaldırmakla yetinmeyip, neredeyse köylere kadar havaalanı döşemiş, gidilmeyen mezraların yollarını bile jilet nevinden asfaltlamıştır... 

Artık eski Milli Şef kalıntıları kalmadı. 

Emniyet müdürleri, valiler her an halkın arasında; halkın cenazesinde, mevlidinde, düğününde... Jandarma artık o eski jandarma hiç değil. 

Köyler yakılmıyor, insanlar sorgusuz sualsiz evlerinden götürülmüyor. Despot devletten şefkat devlete geçildi...

Dağın başında bir hanım doğurmaya kalkışsa helikopter hemen tepesinde, anında hastaneye yetiştiriyor. Bizim buralarda istediğin kadar doğum sancısı çek helikopterin “H” sini göremezsin. Demek istediğim, Güneydoğu’da çok şeyler değişti. 

Buna rağmen halkın belleğindeki eski devlet anlayışı hala değişmedi.

Onlar bu gelişmeleri örgütten bilerek hayallere yatıyorlar.

Yörenin yönetimine soyunan eli kanlı örgüt alacak verecek gibi bir takım anlaşmasızlıkları kötekle halledince ister istemez halk o tarafa meylediyor.

Hele de seçim arifesinde “HDP barajı aşarsa Güneydoğu’ya barış gelecek, aşamazsa kan gövdeyi götürecek” tehdidi hesapları değiştirdi. 

Bu vaade kanan pek çok kişi, HDP’nin devşirdiklerine oyunu kerhen vermek suretiyle barışın şarkılarını beklemeye başladı... Suriye’nin kuzeyindeki Kürtçü hareketliliği ile PKK’nın sürekli silahlanması yörede barışın pek de gelmeyeceğini gösteriyor. 

Bu arenada ordunun da sabrı tükenmek üzeredir.

Süreç dolayısıyla “vurdu kaçtı, karşılık verildi” tutumu yerine en ufak bir saldırı veya adam kaçırmada inlerine kadar gidilerek sonuç alınma yöntemine geçileceği bekleniyor.

Değilse, bu pasif duruşun faturası ağır olacak.

Barış güzel şey, ama terörün barışı, adamlığı, insanlığı, vefası, sözü olmaz.

“PKK silah bırakacak” yalanına inananlar hata ettiler.

Türkiye bu aşamada PYD ile PKK kıskacında büyük devletler denilen şeytanların oyunları ile karşı karşıyadır. Kanlı terör PYD-PKK işbirliği ile Kuzey Suriye’de asimilasyona başladı bile. Evler tek tek aranıyor, Kürt olmayanlar sürgüne gönderiliyor.

Kimileri de katlediliyor. 

İşte son cinayetleri, İslam Alimi Osman Hüseyin.

Osman Hüseyin, köyüne girmekte iken PYD/PKK keskin nişancıları tarafından vurularak şehit edilmiştir... Bu mazlumun ruhuna ben okudum, siz de fatiha okuyun.

Hiç şüpheniz olmasın, hakimiyeti sağladıkları an daha nice alimleri katledecekler.

Gayeleri Kürtçülük adı altında İsrailiyet egemenliği.

Güneyimizde ayrılıkçı bir koridorun inşası pek yakında kopacak fırtınaların işaretidir.

Türk ordusunun bu yöreye nasıl ve ne şekilde müdahale edeceğini düşünürken Karayılan denilen teröristin tehditleri gündeme düşüyor. 

Müdahale olursa Türkiye’yi savaş alanına çevirirlermiş.

Şımarıklıkları buraya kadar geldi...

Bu aşamada ihanet cenderesinden nasıl çıkılacağı hesapları gündemi oldukça meşgul ediyor. Herkesin kafasında değişik bir senaryo.

Ordu Kuzey Suriye’ye müdahale edecek mi ve nasıl edecek?

Etse de etmese de ortalık giderek karışınca, en çok zararı barışı hasretle bekleyen yöre halkı görünce bu günleri iğne ile arayacaklarından kuşkunuz olmasın.

“Ah biz ne yaptık” diyecekler...

Aynı şekilde Kürtçülük diye tutturanlar; gün gelecek her zaman olduğu gibi yine de Türklere sığınacaklar, yardım bekleyecekler... 

İbre ona doğru kayıyor...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
14 Yorum
Nusret Çiçek Arşivi