İdeolojiyi Feda Ederek Devleti Kurtarmak
DEVLET ve rejim iki ayrı değerdir. Devlet devamlıdır, durur, rejim (düzen veya sistem de diyebiliriz) değişir. Devlet elma ise, rejim onun sarı yeşil kırmızı, büyük küçük, kokulu kokusuz, taze bayat, sağlam çürük olmasıdır. Eskiden buna cevher ve araz derlerdi.
Faşist, ideolojik, totaliter zihniyetler devlet ile rejimi özdeşleştirir. Bu özdeşleştirme devlete, ülkeye, halka büyük zarar verir. Tarihte bunun çok örnekleri vardır.
Rejim (Düzen sistem) eskir, miadını doldurur, hizmet edemez, ihtiyaçlara cevap veremez hale gelirse devlete yük olur, kambur olur.
Kemalizm, M. Kemal Paşa’nın ölümünden sonra Dönmeler ve Dönmelerin kendilerine benzettikleri tarafından oluşturulmuş bir ideolojidir. Türkiye’nin resmî ideolojisidir. Bu ideoloji sosyal, kültürel, siyasî bünyemize dar gelmektedir.
Kemalizm özelleştirilmediği takdirde devletimiz büyük zarar görecek, ülkemiz parçalanacak, halkımız acılar çekecektir.
Artık çağımızda hiçbir medenî ülkenin resmî ideolojisi yoktur.
Medenî, sağlıklı, çoğulcu ülkelerde ideoloji yerine, hukukun üstünlüğü, evrensel insan hakları, millî kimlik ve millî kültür mevcuttur.
Sovyetler Birliği dağılmış, resmî ideolojisi olan Marksizm-Leninizm yürürlükten kalkmıştır.
Paralardan pullardan Marx’ın, Lenin’in resimleri çıkartılmıştır.
Almanya’da Nasyonal Sosyalizm tarihe karışmıştır… İtalya’da Faşizm… İspanya’da Frankizm… Portekiz’de Salazarizm…
Derli toplu bir ideoloji bile olmayan, şiddete dayalı Kemalizm büyük bir tarihî ârıza, kaza, kopukluktur. En kısa zamanda özelleştirilmelidir. İnanmayan inanmasın, inanan inansın… Devletimiz vatandaşlarına hiçbir konuda ideolojik baskı yapmamalıdır.
Resmî ideoloji özelleştirildikten sonra, onu bir din gibi benimseyenler arzu ederlerse siyasî bir parti kurarak yollarına devam edebilirler. Böyle bir şey yapsalar, bütün yurtta teşkilatlansalar, genel seçimlerde acaba yüzde kaç oy alabilirler?
1923’te Cumhuriyet kurulduğunda Kemalizm yoktu…
Cumhuriyetin Kemalizmle özdeşleştirilmesi tamamen yanlıştır ve millî menfaatlerimize büyük zarar vermektedir.
Devlet din ve inanç konusunda baskı yapamayacağı gibi resmî ideoloji konusunda da yapamaz.
Mevcut ideolojik Anayasa en kısa zamanda değiştirilmeli, onun yerine âdil, hukukun üstünlüğünü, evrensel insan haklarını, millî kimliği ve millî kültürü esas alan, sosyal ve kültürel yapımıza uygun yeni ve kalıcı bir Anayasa getirilmelidir.
1923 Cumhuriyetine dönülmelidir.
Devletin sırtındaki bütün ideolojik yükler ve kamburlar atılmalıdır.
Kemalizm insan haklarını kısıtlayan totaliter bir ideolojidir.
Devlet ile resmî ideoloji özdeşleştirilmesi devam ettiği takdirde büyük sarsıntılar, yıkımlar, parçalanmalar, krizler, sıkıntılar bizi beklemektedir.
Keşke resmî ideolojiyi feda edebilsek, devletimizi ve ülke bütünlüğünü ayakta tutabilsek.