Ortadoğu İslam Birliği
IRAK Suriye Ürdün Filistin ve diğer Ortadoğu Arap ülkeleri kardeş ülkelerdir. Kardeşlerin birlik olması gerekir.
Bugünkü sınırlar emperyalist ve sömürgeci güçlerin çizdiği devamlı olmayan yapay sınırlardır.
Müslüman devletlerin, konfederasyon mu olur, federasyon mu olur, adına İslam Birliği mi denir mutlaka bir araya gelmeleri gerekir.
Bu Birliğin ortak parası olacaktır. Vatandaşları önce vizesiz, sonra pasaportsuz seyahat edebilecektir.
Alabildiğine ticaret, kültür, eğitim, turizm yapılacaktır.
Halep’teki Suriyeli, Türkiye’ye sabahleyin kolayca geçecek alış verişini yapacak, akşama tekrar dönecektir.
İslam, bu ülkeler arasındaki en güçlü bağ olacaktır.
Bütün küfür, nifak, ilhad dünyası bu birliği önlemeye çalışacak ama Müslümanların azmi ve sabrı karşısında başarılı olamayacaktır.
İslam Devletleri Birliği’nde ağabey olmayacaktır.
Birlik üyesi devletlerin ilk işi ahlakı düzeltmek, temizlik ve şeffaflık getirmek olacaktır.
Dünya temizlik ve şeffaflık anketlerinde İslam Birliği, Yeni Zelanda ve Danimarka’nın önünde 10 üzerinden 9 not alarak dünya birincisi olacaktır.
Dünyanın en iyi okulları ve üniversiteleri İB’de olacaktır.
İB Asya, Afrika, Güney Amerika ülkeleriyle sıkı işbirliği yapacaktır.
İB ülkeleri birer Medine-i Fazıla haline gelecek, insanlığa örnek olacaktır.
25 sene sonra bazı Avrupa ülkelerinin çoğunluğu Müslüman olunca o ülkeler de birliğe katılmak isteyecektir.
Dünyanın çeşitli yerlerinde zulme uğrayan mazlum ve mağdur insanlar, İB topraklarına hicret edebilmek için can atacaktır.
İB, dünyanın her yerinden beyin ithal ederek ilimlerde, fenlerde, sanatlarda, bütün iyi ve güzel faaliyetlerde dünya birincisi olacaktır.
İB’de kadınlar ve kızlara seks objesi olarak bakılmayacak, her türlü fuhşa ve bilhassa devlet vesikalarıyla seks köleliğini yapılmasına kesinlikle izin verilmeyecektir.
İB, dünyayı yaşanmaz hale getiren pusulasını şaşırmış Batı medeniyetine karşı insanlığın bir alternatifi olacaktır.
İB bünyesindeki suçlular ve ahlaksızlar korkudan kan kusacaklar ve yaşayabilmek için çar nâ çar ıslah olacaklar, olamazlarsa Darülharb’e hicret edeceklerdir.
Bu anlattıklarım ne uçuk hayaller değil mi? Evet bugün hayal, yarın gerçek olabilir…
Yeter ki, niyet edilsin, vasıflı kültürlü yüksek ahlak ve karakterli güçlü ve üstün Müslümanlar tarafından; ihlasla sabırla ve azimle teşebbüs edilsin, bir yerden başlansın, Allah’ın izniyle yapılamayacak güzel şey yoktur.