Yener Dönmez

Yener Dönmez

Milli İrade İstişaresinin Perde Arkası

Milli İrade İstişaresinin Perde Arkası

Görüşmelere Kadir Gecesi’nin olduğu gün başlamış olacağız ve bayram öncesinde de ilk turu bitireceğiz. Bunlar bereketli günlerdir. Eğer gönüller açıksa zihinler de açılır. Zihinler açıksa, eller de açılır ve o eller güzel bir Türkiye için birleşebilir. Görüşmelerin böyle bir güne, böyle bir haftaya denk gelmiş olmasını da ilahi bir tevafuk olarak değerlendirelim.” 

Bu ifadeler Başbakan Ahmet Davutoğlu’na ait. 

Davutoğlu bu mesajları Cumartesi akşamı Milli İrade Platformu’nun iftar programında dile getirdi.

Dün de AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’nın iftarı vardı. Benim de katıldığım bu programda da haber sütunlarımızdan yansıttığımız önemli mesajları oldu Davutoğlu’nun…

Dikkatinizi çekmiştir, politik kampanyaları bir tarafa bırakan Ahmet Davutoğlu seçimden hemen sonra devlet adamına yakışır bir duruş sergiledi. Kullandığı dile dikkat etti.  Hükümet kurulmasını zora sokacak, zaafa uğratacak en küçük bir tutum ve söylem içerisinde olmadı. 

Sürekli milli iradenin gereğine vurgu yaptı. 

Seçimlerden çıkan “olası koalisyonda büyük ortak” olma sorumluluğuna özen gösterdi.

Eğer koalisyon çıkmaza girer ve hükümet kurma imkansız hale gelirse bundan AK Parti’nin sorumlu tutulamayacağını bu yaklaşımlarıyla tescillemiş oldu.

Bir taraftan yüzde 41 oy alan kendi partisinin tabanının, onurunu kıracak davranışlardan sakınırken; diğer taraftan da hükümet ortağı olacak parti tabanını, incitecek eylem ve söylemlerden kaçındı. 

Bir AK Parti geleneği haline dönüşen istişareleri devam ettirdi.

Bunlardan en önemli olanlarından birisi de önceki günkü Milli İrade Platformu’nun organizesiyle kanaat önderleriyle gerçekleştirdiği istişareydi.

İş dünyası ve STK’lardan 150’ye yakın kanaat önderinin katıldığı istişare programına yazarlarımızdan Cübbeli Ahmet Hoca ile Cihangir İşbilir de davetliydi. 

Koalisyon görüşmelerine birkaç gün kala yapılan bu son istişare toplantısı her açıdan hayati önem taşıyor. 

Toplantıda kanaat önderleri söz alıp değerlendirmeler yapıyorlar. Ülkenin durumu, çözüm süreci ve geleceğimizin teminatı olan gençlerimiz konuşuluyor önce.

Toplantıda yazarımız Cübbeli Ahmet Hoca da söz alıyor ve şu hususlara dikkat çekiyor: “Öncelikle gençliğe sahip çıkılmalı. İmam Hatipler’de bile namaz kılma oranı çok düştü. Ders kitaplarında Şiiliği hak mezhep gösteren ehli sünnete muhalif yazarlar okutuluyor. Rahmetli Erbakan Hoca şeyhleri, seydaları yaylalarda toplar istişareler yapardı. Dergahlarda yetişen hocaları İmam Hatipler’e öğretmen yapmak istiyordu. Bunlara dikkat etmeliyiz.  Kur’an’a ve Resulullah’a hakaret edenlere itibar edersek Allah’ın yardımı bizden kesilir."   

Tabi toplantıda daha çok koalisyon ve erken seçim senaryoları ile ilgili görüş, tenkit ve teklifler de dile getiriliyor.

Cübbeli Ahmet Hoca’nın bu konuda da görüşleri şöyle oluyor:

 “Koalisyon hükümeti kurulmalı çünkü erken seçim ülkeye büyük bir maddi ve manevi külfet getirir. Mefhum için mevcut terkedilemez. Ayrıca Kasım ayında ibrenin AK Parti’den yana olup olmayacağını kimse temin edemez. Hükümet kurulmalı ortağı da sağ bir parti, MHP olmalıdır. Devlet ve millet söz konusu olduğunda MHP problem çıkartmaz. Hükümet kurulamayıp da seçime gidilecekse Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi ile ittifak edilmelidir. Tayyip Bey’den sonra millet sizi de sahiplendi. Tayyip bey sizi tercih ettiği için kendisine çok minnettarız.  AK Parti’de Ahmet Davutoğlu ile yola devam edilmelidir. Davutoğlu AK Parti’nin pak başkanıdır.”

Diğer katılımcıları da dikkatle dinleyen Davutoğlu kanaat önderlerinin konuşmasından sonra değerlendirmelerde bulunarak Cübbeli Ahmet Hoca’nın konuşmasına birkaç defa atıf yapıyor.

Hükümetin kurulmasına dair olumlu mesajlar veriyor.

“Ülkeyi hükümetsiz bırakmamak için her türlü fedakarlığı yapacağız ancak yüzde 41’in de onur ve izzetini koruyacağız. Bize yüzde 41’in muhabbeti var ama diğerlerinin de nefretlerini çekmemeliyiz” diyor. 

Haberlerimizden de takip ettiğiniz gibi, her yanımız ateş çemberi; ülkemiz ve bölgemiz kritik bir süreçten geçiyor.

Coğrafyamızda ezansız, bayraksız, vatansız, kimsesiz kalan mazlumlar Anadolu’dan gelecek kutlu sese, muştulu haberlere muhtaç.

Yarının yolları, yağmura hasret susuz toprak gibi; birlik, bütünlük ve kardeşlik içerisindeki güçlü Türkiye’yi bekliyor.  

Bu yolda emin adımlarla ilerleyen Hoca’nın ayak seslerini işitir gibiyiz.

Her gününüz Kadir gibi, Ramazan Bayramınız şimdiden kutlu olsun…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Yener Dönmez Arşivi