Pek Muhterem Efendim
PEK muhterem efendim… Selam ve hürmetten sonra:
Zat-ı âlinizi ehl-i Tevhid, ehl-i kıble bilirim, hüsn-i zan ederim. İsim vererek sizin gıybetinizi yapmam, aleyhinizde konuşmam.
Anonim olarak tenkit ettiğim taraflarınız şunlardır:
1. Hem Müslümanım diyorsunuz, hem de Deccal’a ve Tağut’a saygı gösteriyorsunuz. Müslüman, Rahman’a açıkça isyan edenleri sevemez, destekleyemez, onlara sevgi besleyemez. Zaruret olmadıkça bu konuda taqiyye de yapamaz.
2. Bozuk düzenin haram veya şüpheli rantlarını yiyormuşsunuz. Müslüman haram yiyemez. Bu düzen bozuktur, bozuk düzenlerde bozuk işler yapılabilir diyormuşsunuz. Bu sözünüzün makbul bir te’vilini yapamazsanız küfre düşebilirsiniz. Haram olduğunu inkar etmeden haram yemek küfre götürmez ama harama helal demek götürür. (Haram olduğunu inkar etmeksizin bile bile fütursuzca mütemadiyen haram yemek imana zarar verir.)
3. Bu düzene, eskisine göre daha iyidir diyormuşsunuz. Bu düzen kötüdür ve onun daha iyi, orta iyi, az iyi olması mümkün değildir. Bir şeyin kötülüğü azalırsa o, daha iyi olmaz, daha az kötü olur. İslam’da kötüye iyi demek asla caiz değildir. Mantık bilen, ne dediğimi anlar.
4. Aşırı lüks ve israf içinde yaşamanız sizin büyük noksanlığınızdır. Bunu doğru bulmam mümkün değildir. Zengin de olsanız, mütevazı ve ölçülü olmaya mecbursunuz.
5. Hem dervişlik taslıyorsunuz, hem de bu fakirin gıybetini yapıyorsunuz. Hiçbir derviş ve muhib gıybet edemez. Ederse, o ne derviştir, ne muhib… Bendeniz kendini beğenmeyen, hiçbir fazileti ve meziyeti olmayan bîçare bir Müslümanım, sizin dilinizden selamette olmaya hakkım yok mudur?
6. Yazılarımı, üslubumu, meşrebimi beğenmiyormuşsunuz. Beğenmemek elbette hakkınızdır, lakin lütfen düşmanlık ve buğz etmeyiniz. Bendeniz Rab olarak Allahü tealayı, Kitab olarak Kur’anı, Din olarak İslam’ı, nebi ve seyyid olarak Muhammed Mustafa’yı (Salat ve selam olsun ona), Şeriat olarak İslam Şeriatını, Ümmet olarak Muhammed Ümmetini kabul etmiş ve onlardan razı olmuş bir mü’minim. Mânevî rütbem ve derecem yoktur ama Müslümanlığımda da şüphe yoktur. Fakire buğz, husumet ve düşmanlık etmek size zarar verir, uyarıyorum. Şu ana kadar yapmış olduğunuz gıybetler dolayısıyla hakkımı helal ediyorum, bundan sonrakileri helal etmeyeceğim.
7. İsim vermeden yazıyorum: Müntesib (bağlı) olduğunuzu iddia ettiğiniz muhterem ve aziz zatın emirlerine, yasaklarına, öğütlerine, talimatına aykırı işler yapıyorsunuz. Mazanne-i kiramdan olan o mübarek, mü’mine buğz ve düşmanlık etmenizden, lisanınızı gıybet ve iftira ile kirletmenizden, meşreb taassubu gütmenizden, holiganlık yapmanızdan razı olmaz. Eserleri ve menkıbeleri ortadadır.